Siyahlardan Rengarenk bir Dünya Yaratmak: Deli Aysel

Bugün Gazete Bilkent’teki ilk yazımı yazıyorum ve bu ailenin bir parçası olmak konusunda oldukça heyecanlıyım. Genelde yoğun duygular hissettiğimde benim de çoğu insan gibi ilk sarıldığım aktivitelerden biri müzik dinlemek… Bu sebeple bu yazımı eşsiz bir söz yazarına adamak istedim: Aysel Gürel namıdiğer Deli Aysel. Çoğumuz onu hiç tanımasak da onlarca şarkısını dinlemiş bulunuyoruz. Gürel “Abone”, “Yolun başı” ve “Firuze” gibi onlarca şarkıyı kazandırmıştır müzik camiasına.

Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Aysel, kırılgan şair ruhunun belirtilerini çok küçük yaşlarda göstermeye başlar. 8 yaşında çok sevdiği kuzusu Mido’nun kesilmesi üzerine yazdığı şiir pekâlâ onun şair ruhunun ilk somut kanıtıdır. Çocuk yaşta onu çok etkileyen bir başka konu ise baskıdan bunalarak intihar eden bir kız grubu olur. Varlıklı ve eğitimli bir ailenin içinde olmasına rağmen bu olay küçük Aysel’e yeni  bir dünyanın kapılarını aralar. Bu dünya kitaplardakine hiç benzememektedir, Aysel mahalle ve kitapları karşılaştırır kendi kafasının içinde. Kadınların, genç kızların çaresizliğini şöyle betimler yıllar sonra: “Ancak kitaplarda anlatılan şeylerle, mahallede anlatılanların birbirine benzemediğini gördüm. Ünzile odur işte. Köyün son çitine gitmeye korkar, çünkü dünyanın orada bittiğine inanır”. Gördüklerinden sonra kalıplara sığamayacağını anlayan sanatçı kendi karar verir delirmeye. Toplum normlarına bağlı kalmadan, istediği şekilde yaşayabilmenin yolunun çılgınlıktan geçtiğinin o da farkındadır.

Yıllar geçer ve Aysel de aşkın tuzağına düşer. Deli Aysel’den aşkın toplumsal kurallarına uyması da beklenemez doğal olarak. Gazeteci  Vedat Akın’a evlenme teklifini eden kendisi olur. Yıllar sonra bu kararının arkasında kendi yaşıtlarının yuva kurarak evlat sahibi olmalarının onu etkilediğini belirtmiştir. Ne yazık ki yıllar bu aşkı büyütemez  ve aldatıldığını öğrenir  ikinci çocuğuna hamileyken. O yıllarda bir kadın için oldukça cesaret gerektiren bir adım atar; artık Aysel , içinde sadece çocuklarının ve kendisinin olduğu yeni bir hayat inşa edecektir yokluklardan. Kızlarının eğitimine her şeyden çok önem verir , ona göre boş karın pekâlâ uğraşı olmadan doldurulabilir fakat boş zihni doldurmak çaba ister. İlk şarkısı tiyatroda beraber çalıştığı Baha Boduroğlu sayesinde bestelenir. “Yörük Yaylası” ve “Gençlik Başımda Duman” o sıralarda yayınlandığı andan itibaren ilgiyle dinlenen ilk şarkılarındandır.

Aysel Gürel kızları Müjde ve Mehtap Ar ile birlikte.

Aysel şarkılarında bireysel acıların yanı sıra toplumsal sorunlara da yer vermeyi ihmal etmez.  “Ünzile” şarkısı birkaç koyun karşılığında 8 yaşında evlendirilen kız çocuğunu,  “Son Bakış”  ise 17 yaşında idama mahkum edilen Erdal Eren’i  anlatır. Deli olarak nitelendirilen bir insanın bu denli sarsıcı etki yaratan sözlere imza atmış olması hepimizi sorgulamaya iter. İnce ruhunun arkasını görmeyi dilemek imkansız olsa da hayran olmamak elde değildir ona.  Kızı Müjde Ar için yazdığı Firuze şarkısıyla tanıdım aslında ben Aysel’i. Sevgililer arasında paylaşılan bu şarkının bir anne tarafından kızına ithaf edilmesi hayranlık uyandırıcı… Kızı Müjde Ar NTV’ye verdiği röportajda şarkının aslında kendisinden ziyade bir nevi annesini anlattığını düşündüğünü söyler. Aysel henüz küçükken güzelliğin bedelsiz gelmeyeceğini defalarca duyar annesinden, bu artık onun için reddetmesi imkansız bir gerçek haline gelir.

Aysel  ölürken bile ritim tutabilen bir kadındır. Ağır Komadayken kendisine söylenen veda şarkısına ayağıyla dahi olsa ritim tutmaktan eksik kalmaz. Ölümünden sonra evinden çıkan “Sevdanın Son Vuruşu” şarkısının sözleri bestelenmiş ve Tarkan tarafından sanat camiasına kazandırılmıştır. Bu şarkı sonrasında Tarkan büyük bir başarı kazanırken , Aysel Gürel ise 2011 Türkiye Müzik Ödülleri’nde  “en iyi şarkı sözü” alanında ödül kazanır. Ödülü Aysel adına kızı Müjde Ar annesi gibi giyinerek kabul eder. Aysel’in vasiyeti ise şu olur: “ Tüm kadınlara söyle; bilsinler ki ben 80 yaşıma kadar çalıştım ve dimdik ayaktayım. Çalışmak ve ayakta kalmak güç ama ben başardım, tüm kadınlar da başarabilir.”  Biliyorum ki içinde yaşadığımız toplum Aysel’i ve Aysel gibileri normal görmeyip üstüne üstlük kendine benzetmek konusunda elinden geleni yapıyor. Her şeye rağmen bu topluma uyum sağlamayarak ince ruhundan ödün vermeyen bu kadına teşekkür ederek bitirmek istiyorum yazımı. Renkli kıyafetlerin, perukların ve kişiliğinle iyi ki geçtin bu dünyadan Aysel… Ya kafanın içindeki rengarenk dünyadan mahrum kalsaydık?!

KAYNAKÇA

  1. https://www.ntv.com.tr/
  2. https://www.milliyet.com.tr/cadde/aysel-gurele-sarki-soyleyen-son-adam-2474161
  3. aysel gürel – uludağ sözlük (uludagsozluk.com)
  4. Aysel Gürel – Vikipedi (wikipedia.org)
  5. Aysel Gürel kimdir : Aysel Gürel Hayatı ve Nereli? (ensonhaber.com)

Leave a Reply