Birinci bölümü okumak için tıklayın.
- Hocalar ve dersler hakkında gözünüzü korkutan şeylerin hepsinin gerçeklik payı olduğunu düşünmeyin.
Hangi dersi alacağınızı, hangi hocanın sizin öğrenme bicimize daha uygun olduğunu öğrenmeye çalışmak faydalı olsa da, bu konuda edineceğiniz bilgilerin çelişkili ve öznel fikirler olduğunu unutmamakta fayda var. Kariyerinizde yönelmek istediğiniz bir konuya ait bir dersi, duyduğunuz birkaç söylenti yüzünden almamak hata olabileceği gibi, söz konusu dersin oldukça zor olduğunu, ortalamanızı düşüreceğini söyleyen kişiyle aynı deneyime sahip olacağınızı düşünmeniz de oldukça absürt. Zorunlu olarak alınacak dersler, öğrencisi olunacak hocalar konusunda da felaket senaryolarını dinleyip buna şartlanmak yalnızca moral bozucu olacaktır.
- Eskisi kadar düzensiz olmayın.
Özellikle artık ailenizden uzakta yaşayacaksanız dikkat edilecek bir konu. Artık kimsenin kaybolan eşyalarınızı eliyle koymuş gibi bulmayacağı gibi; banka hesap numarası, sözleşmeler, ödemeler, resmi evraklar gibi önemli şeylerden de siz sorumlusunuz. Kaybetmemeniz gereken şeylerin listesi ders notlarından kimliğinize kadar uzayıp giderken, artık hayatınızda birazcık düzene ihtiyacınız olduğunu siz de fark edeceksiniz.
- Oda anahtarınızı ve okul kimliğinizi kaybetmeyin.
Bunları kaybetmenin maddi sonuçları bir yana, size çıkartacakları öteki sorunlar hem gününüzü, hem de bunları yeniden edinmek için girişeceğiniz gereksiz uzun bürokratik işlemlerle birlikte ayrıca başka bir gününüzü de, mahvedebilir.
- Başınızı ciddi belaya sokacak eylemlerde bulunmayın.
Üniversiteli olmanın özgürleştirici bir deneyim olduğu ortada ama buna çok kapılmamak gerek. İnsanın yeni şeyler denemesi kadar güzel bir şey olamaz ama sınırlar mevcut ve bazı sınırlar tehlikeli olabilir. Anneniz ne tembihliyorsa, (muhtemelen) yaşıtınız olarak ben de aynısı tembihliyorum.
- Başkalarının sizi istemediğiniz bir şeye zorlamasına izin vermeyin.
Gitmek istemediğiniz yerlere gitmek zorunda değilsiniz. Yakınlaşmak istemediğiniz insanlarla yakınlaşmak zorunda değilsiniz. Birçok insanın yaptığı şeye katılmak zorunda değilsiniz. Başkaları aksini düşünüyor diye sevdiğiniz bir şeyden vazgeçmek zorunda değilsiniz. Güvende hissetmediğiniz hiçbir şeyin parçası olmak zorunda değilsiniz. Klişe bir öğüt ama bazen birinin yüksek sesle söylemesi gerekiyor.
- Kariyer Merkezi’ni görmezden gelmeyin.
Kariyer Merkezi hem danışmanlık yoluyla, hem de yayınladıkları staj ve iş ilanlarıyla ve düzenledikleri bilgilendirici etkinliklerle sizi üniversitenin ötesine yönlendirme amacı taşıyor. Bölümünüz hakkında, geleceğiniz hakkında sorularınız ve kafa karışıklıklarınız varsa size yardımcı olma ihtimalleri oldukça yüksek.
- Bilmediğiniz şeyleri sormaktan çekinmeyin.
Bu derslere, etkinliklere, üniversiteye, neyin nerede olduğuna, hatta bizzat hayata dair olabilir. Sorun, sorun, sorun. Kimse gülmeyecek, birçok insan da yardımcı olacak.
- Lisedeki başarınızın üniversiteye direkt taşınacağını varsaymayın.
Bu yaşa kadar akademik başarısıyla öne çıkmış biriyseniz büyük ihtimalle bu başarıyı üniversitede de devam ettirebilirsiniz. Fakat bu eskisi kadar kolay olmayabilir. Not tutmadan yalnızca dinleyerek derslerinizi geçmeyi elbette başarabilirsiniz, ama alışkın olduğunuz üst düzey başarı için daha çok çabalamanız gerekecek. Belki siz de yalnızca bakarak bir tahta dolusu şeyi anlayan harika insanlardansınızdır, ama en baştan ihtiyatlı bir giriş yapıp kapasitenizi iyi değerlendirmek hayati olabilir. Gözünüz korkmasın, ama kendinizi de salmayın. Üniversite; yapısı, hocaları, ders şekli itibariyle liseden oldukça farklı. Bazı alışkanlıklarınızın buna uyum sağlaması gerekebilir, üniversiteyi hafife almayın.
- En işinize yarayanı bulana kadar not tutma teknikleri arasında deneme yapmayı bırakmayın.
Aldığınız derslerin karakterine göre farklı şekillerde not tutmanız gerekebilir. Kimi zaman size verilen slaytların/kitabın üstüne not almak yeterliyken, kimi zaman hiçbir yazılı materyali olmayan derslere katılıp kendinizi çılgınlar gibi, aralıksız not tutarken bulabilirsiniz. Sabrınıza, ders çalışma şeklinize, nasıl motive olduğunuza göre not tutma şeklinizi değiştirip geliştirmeye çalışıp en uygununu bulmakla elde edeceğiniz sonuçlar bu çabaya fazlasıyla değecektir.
- Sınıf arkadaşlarınız ve hocalarınızla aranızda gerginlik çıkartmayın.
İnsan faktörünün olduğu yerde bir çeşit çekişmenin olması kaçınılmaz. Yine de etrafınızdaki insanlarla en az dört yıl, belki gelecekteki sektörünüzde bir kariyer boyu, birlikte olacağınızı unutmadan hareket etmekte fayda var. Karşı durmanız gereken şeylere elbette her zaman karşı durmalısınız, ama bunu belli bir saygı çerçevesinde ve profesyonel bir şekilde yaptığınızdan emin olun. Nihayetinde zevkler de, renkler de, ideolojiler de öznel bir şekilde tartışılabilir ama çirkin sözlü kavgaların, gereksiz ve çocukça inatlaşmaların hesabını veremeyebilirsiniz.
- Sağlığınızı hiçe saymayın.
Üniversiteli olmanın getirdiği özgürlükle birlikte, daha önceden daha dikkatli olduğunuz beslenme gibi unsurların yakasını bırakıverme yoluna gitmeniz mümkün. Aynı şekilde düzensiz uyku düzeni gibi daha masum ama uzun vadede yıpratıcı yeni alışkanlıklar da edinmek oldukça kolay. Belki de başınızda bir yetişkin sizi zorlamayınca düzenli ilaçlarınızın peşini bırakıp, doktor randevularınızı unutup, kronik rahatsızlıklarınız yüzünden normalde ihtiyatlı davranmanız gereken zamanlarda kendinizi tehlikeye atacaksınız. Bunlar basit şeyler gibi görünse de uzun vadede başka sorunlara sebep verebilecekleri için birazcık dikkatte fayda var.
Görsel kaynakları:
http://www.imore.com/never-lose-your-keys-or-phone-again-chipolo
http://quotesgram.com/peer-pressure-quotes-for-teenagers/
http://www.cheapcollegestuff.info/2014/08/how-to-get-35-gpa-easy-way.html
https://www.theodysseyonline.com/struggles-of-having-college-roommate
https://www.microdestek.com.tr/avukatlar-icin-not-alma-teknikleri.html