2019’dan sımsıcak bir merhaba sevgili okurlarım! Yılın ilk yazısını hazırlarken son derece heyecanlıyım, nasıl başlarsa öyle gider derler. Bu aralar belki siz de benim gibi 2019’da yapılacaklar listelerine sıkça denk geliyorsunuzdur, çoğumuz da ister istemez aklından yapıyor bu listeyi. Benim konum moda olduğundan, bu listeyi dolap yönetimine uyarlamaya karar verdim. Haydi gelin, bu yıl ve her yıl sağlıklı, uzun ömürlü, zamansız ve kaliteli bir dolaba sahip olmak için YAPMAMANIZ gereken 10 şeye bir göz atalım.

Kalitesiz Kıyafetler Almayın

“Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.” diye bir söz var, kaynağından emin olmamakla birlikte çok severim, çok doğru. Bir anlık hevesle, sadece görüntüsü veya fiyatı hoşunuza gittiği için kalitesiz olduğunu bildiğiniz, sentetik kumaştan bir kıyafeti alırken bir kez daha düşünün. Tasarımı bir harika olabilir, ancak giydiğinizde gününüzü zehir edecektir. Yıkadığınızda renk atması da cabası. Bu yüzden biraz birikim yapıp kalitelisinden almak daha akıllıca; o an içiniz yanabilir ancak uzun vadede düşündüğünüzde çok daha kârlı olduğunu göreceksiniz. Sonuçta bir kıyafet alıp yıllarca giyebilmek mi; yoksa her yıl aynısından bir tane daha almak zorunda kalmak mı?

Sentetik kumaş demişken, önceki yazılarımdan birinde bundan bahsetmiştim ancak tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum. Polyester, akrilik, naylon, polyamid, elastan, likra gibi kumaşlar sentetiktir; gördüğünüz an koşarak kaçın. Çünkü bu kumaşlar deriye nefes aldırmaz, aşırı terlemeye sebep olur, mantar ve bakteri oluşumu için mükemmel ortamdır. Peki, bunların yerine neleri tercih edebilirsiniz? Pamuk, yün, modal, viskoz, gerçek deri, ipek, keten gibi malzemeler ise doğal ve yarı doğaldırlar; tene nefes aldırır, alerjik reaksiyonlara, bakteri oluşumuna, aşırı terlemeye sebep olmazlar.

 

Kıyafetlerinizi Çok Sık Yıkamayın

Her giyim sonrası yıkanan kıyafet ne kadar kaliteli olursa olsun yıpranır; renginin canlılığını yitirir, tüylenir, formunu kaybetmeye başlar. Bu tabii, kullanılan deterjanlardan da kaynaklı; sonuçta kimyasallar. Bu yüzden çok sık yıkamamak en iyisi, zaten temiz tene giyilen kıyafetlerin çok sık yıkanmasına da gerek olmayacaktır.

Peki tüylenen kıyafetler nasıl temizlenir? Bunun için yapılmış makinelerden alabilir ya da kıyafeti düz bir yere serip jiletle kabaran tüyleri nazikçe temizleyebilirsiniz. Yeni gibi olacaklar.

 

Bir Parçayı Çok Sık Giymeyin

İlginçtir ki, doğal malzemeden yapılan her şey dinlendirilmeye ihtiyaç duyar. Bu, doğanın bize “Yavaşla, dinlen, ruhun geride kalmasın.” deme şekli galiba. Bu yüzden çok sık giydiğiniz parçalardan birkaç tane edinmekte fayda var ki, kıyafetlerinizin ömrü uzun olsun.

 

Kıyafetlerin Yıkama Talimatlarına Uyun

Her kıyafetin etiketinde o ürüne özel yıkama talimatları bulunur; kıyafetlerinizin yıpranmasını, çekmesini, renk atmasını istemiyorsanız “Vardır bir bildikleri.” deyin, yıkama talimatlarına harfiyen uyun. Kuru temizlemeye verilmesi gereken parçalar için de bu hassasiyeti gösterin.

 

Metal Parçalara Dikkat Edin

Takılma ihtimali olan metal süsler, taşlar ve fermuarları hassas kıyafetlerinizden, delikli kazak ve hırkalarınızdan uzakta muhafaza edin ve mümkünse ayrı yıkayın.

 

Hangi Kıyafetlerinizi Asıp Hangilerini Katlayacağınıza Dikkat Edin

Yünlü, örgü ve narin kıyafetler asılmaz, düzgünce katlayın ve üstüne çok fazla yük koyup sıkıştırmayacak şekilde rafınıza yerleştirin. Kot, kadife vb. formu çok da bozulmayan pantolonlarınızı katlayabilirsiniz. Ancak kumaş, keten ve pamuklu ince pantolonlarınızı asarak muhafaza edin. Bu tip pantolonları askıların kenarındaki mandallara tutturmayın; askının alt kısmında yer alan boruya geçirip asın. Bunun için yastıklı, kalın bir borusu olan askılar edinmekte fayda var. Mevsim geçişlerinde kıyafetlerinizin bakımını yapmayı ihmal etmeyin. Kabanları ve montları kuru temizlemeye gönderin, ayakkabılarınızı silip boyayın, güve oluşumunu engellemek için gerekli önlemleri alın.

 

Deri Ayakkabılarınızı Boyayın

Deri hassas bir malzemedir; yağmurda, karda, çamurda yıpranmayıp da ne yapsın? Çarpma izleri, karlı havalarda yollara dökülen tuzlar, çamur ve benzeri birçok etmen deri ayakkabılarınızı yıpratır. Bu yüzden ayakkabılarınızı sık sık nemli bir mendille silin ve birkaç ayda bir boyamayı da ihmal etmeyin.

 

Deri Çanta ve Ayakkabılarınızı Ayrı Saklayın

Deri, az önce de söylediğim gibi hassas olduğundan diğer kıyafetlerinizle çok fazla etkileşime geçmemeli. Çizilebilir ve formu bozulabilir. Bu yüzden deri parçaları, satın alırken size verilen bez kılıflarında ve içlerini gazete kağıdıyla doldurarak saklayın.

 

Takılarınızın Havayla Temasını Minimuma İndirin

Gümüş ve altın takılar havayla temas ettikçe kararır. Bu yüzden kullanmadığınız zamanlarda takılarınızı hava almayacak şekilde keselerde veya ahşap kutularda saklarsanız uzun süre parlaklıklarını korurlar. Ayrıca doğal inci takılarınızı suyla temas ettirmemeye de özen göstermelisiniz.

 

Baskılı veya Abartılı İşlemeleri Olan Kıyafetleri Almaktan Kaçının

Zamansız bir dolaba sahip olmanın sırlarından biri de olabildiğince sade ve modası geçmeyecek parçalar satın almaktır. Moda olduğu için yalnızca bir sezon giyip sonra dama atacağınız bir pabuç almak niye? Üzerinizdeki kıyafetlerin sadeliği arttıkça daha şık görünürsünüz. Bu yüzden baskılı, fazla ışıltılı kıyafetleri tercih etmemeye çalışın; etrafta yeterince reklam panosu var.

 

Bugünlük de benden bu kadar sevgili dolapseverler, dolap yönetimi konusunda sizin de tavsiyeleriniz varsa öğrenmeyi çok isterim. 2019 sizin yılınız olsun, bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar kendinize çok iyi bakın, hoşçakalın!

 

Kaynakça

Leave a Reply