Merhaba Ekin, Erasmus programıyla ilgili deneyimlerinizi gazetemizle paylaşmayı kabul etiğiniz için çok teşekkür ederim. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, bu güzel fırsat için asıl ben teşekkür ederim Lale! Ben Ekin Işık, İşletme bölümü  dördüncü sınıf öğrencisiyim. Psikoloji bölümünde yan dal yapıyorum. Daha önce GazeteBilkent Kampüs-Mezunlar birimlerinde yazarlık ve editörlük yaptım. Geçtiğimiz yıllarda ben de Erasmus röportajları yapmıştım. Şimdi benimle bu röportajın yapılması beni hem çok mutlu etti hem de duygulandırdı.

Öğrenci değişim programına katılmaya nasıl karar verdiniz ?

Aslında Erasmus programına katılmak üniversiteye ilk başladığım günden itibaren aklımda olan bir şeydi. Çok yakın bir arkadaşım ben hazırlıktayken Erasmus’a Fransa-Strazburg’a gitmişti. Döndüğünde benimle deneyimlerini paylaşırken anlattıklarından çok etkilenmiştim ve o gün Erasmus’a gitme hayalleri kurmaya başlamıştım. Seyahat etmeyi, yeni insanlarla tanışmayı çok seven ve farklı bir kültürde yaşamayı hep merak eden bir insan olarak Erasmus’a gitmemem imkansızdı! Bu nedenle bölüme başlar başlamaz Erasmus süreciyle ilgili bilgilenmeye çalıştım, yapmam gerekenleri araştırdım ve ülke-okul araştırması yapmaya o günlerde başladım.

Değişim programı ile hangi ülkeye gittiniz? Bu ülkeye gitmenizin özel bir sebebi var mıydı?

Erasmus programı kapsamında beş ayımı Belçika’nın büyülü şehri Gent’te geçirdim. Aslında son dakikada gelişen koşullardan ötürü Gent’e gittim diyebiliriz. Normal şartlarda Erasmus tercihlerim doğrultusunda Almanya’daki European Business School’a gidecektim. Ancak EBS Bilkent’le olan değişim anlaşmasını tercihler yapılmadan birkaç ay önce fes etmişti. Erasmus koordinatörlüğü de tercihlerden birkaç ay sonra bu durumun farkına varmıştı. Bir gün Erasmus koordinatörümüzden bir telefon aldım ve durumu anlatıp yeni bir tercih yapmam gerektiğini iletti. Pek çok okulun kontenjanı tercihlerden sonra dolduğu için sınırlı sayıdaki seçenekler arasından yeni bir tercih yapmam gerekiyordu. Ben de seçenekler arasından isteklerime en uygun olan Gent Üniversitesi’ni seçtim. İyi ki de seçmişim!

Gideceğiniz okulu seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz ?

Okulun eğitim kalitesi, köklü bir tarihinin olması, dünya üniversiteleri arasındaki sıralaması ve İşletme bölümündeki derslerin niteliği açısından Gent Üniversitesi kriterlerim ile tamamen uyuşuyordu.

Değişim programına katılmadan önce endişeleriniz var mıydı ? Eğer varsa bu durumun üstesinden nasıl geldiniz ?

İlk defa ailemden ve evimden ayrı yaşayacak olmamdan ve bu tecrübenin çok radikal bir şekilde yurt dışında oluyor olmasından ötürü gitmeden önce endişelerim elbette vardı. Hatta pek çok karışık duyguyu bir arada yaşadım. Başta belirttiğim gibi üniversiteye başladığı ilk günden itibaren Erasmus’a gitmeyi kafasına koymuş bir insan olarak heyecandan uyuyamadığım anlar bile oluyordu. Ancak bazen içimi öyle bir endişe kaplıyordu ki acaba gitmesem mi diye düşündüğüm zamanlar oldu. Bu gibi durumlarda öncelikle ailemle, arkadaşlarımla paylaştım, daha önce Erasmus’a giden arkadaşlarımla duygularımı paylaştım yalnız olmadığımı anladım. Ailem her zaman beni destekledi ve motivasyonumun azaldığı durumlarda destek olup yeniden motive olmamı sağladılar. Gent’iin fotoğraflarına baktım ve böyle bir tecrübeyi kaçırırsam ileride çok pişman olacağımı anladım. Ve sonuç pes etmedim kendimi Gent’te buldum!

Maddiyatı göz önüne aldığınızda hesapladığınız miktar ya da verilen hibe masraflarınızı karşılamakta yeterli oldu mu?

Ne yazık ki karşılamadı. Belçika’ya verilen hibe 400 Euro, yurt ise aylık 424 Euro’ydu. Ailemin desteğiyle birlikte diğer masraflarımı karşıladım. Belçika vize sürecinden başlayarak çok masraflı bir ülke. Yaşam çok pahalı. Bu nedenle hibe ihtiyaçlarınızın çok küçük bir kısmını karşılamaya yetiyor.

Akademik olarak Türkiye’den farklı bir eğitim sistemiyle karşılaştığınızı ve bu farklılıkların derslere adapte olmakta sizi zorladığını hissettiğiniz zamanlar oldu mu?

Sistem Bilkent’ten çok çok farklıydı. Bilkent’in sistemine fazlasıyla alışkın ve bu sistemi seven biri olarak orada baya zorlandım. Çünkü derslerin yapısından sınav sistemine kadar her şey çok değişiyor. Mesela orada çoğu dersim sadece tek bir final sınavından oluşuyordu. Bütün bir dönem verdiğiniz emek sadece 3 saatlik bir sınava bağlı kısacası. 5 ay süren bir dersten geçip geçmediğiniz sadece o 3 saatlik sınavda belli oluyor. Midterm, quiz, sunum, proje genellikle yok. Tabi bütün bir dönem işlediğiniz konuların sınavda çıkması da insanı ayrıca stres yapıyor. Finalde 17 chapterdan sorumlu oluyorduk. Bunun yanı sıra derslerin işlenişi de oldukça farklı. 200 kişilik amfilerde dersler işleniyor. Doğal olarak Bilkent’teki dersler gibi interaktif bir ortam oluşmuyor. Ama alışkın olmadığın bir sisteme adapte olmaya çalışmak çok ayrı bir tecrübe. O süreç içerisinde zorlandım, stres oldum ama sonucuna değdi!

Erasmus programı süresince zorluklar yaşadınız mı ? Bu sorunları nasıl aştınız ?

Ailemi, arkadaşlarımı çok özlediğim anlar oldu. Ancak yaşadığım o muhteşem şehre baktım ve bugünlere bir daha dönemeyeceğimi düşünüp yaşadığım anın tadını çıkarmam gerektiğini kendime hatırlattım.

Sosyal ortamlarda farklı ülkelerden gelen öğrencilerle kaynaşmayı mı yoksa tanıdığınız bir çevre içinde olmayı mı tercih ettiniz?

Kendime göre çok tatlı yabancı bir arkadaş grubu edindim. Bu grupta Almanya’dan, İspanya’dan, Amerika’dan, Portekiz’den, Hırvatistan’dan, Filipinler’den, Slovakya’dan, Çin’den ve daha birçok ülkeden çook tatlı insanlar vardı. Bunun yanı sıra orada tanışıp çok sevdiğim Türk arkadaşlarım da oldu.

Konaklama konusunu nasıl hallettiniz ?

Gent Üniversitesi’nin öğrenci yurtlarında kaldım. Exchange öğrencileri için 3 ayrı binası bulunuyor. Odalar tek kişilik ve kendine ait banyosu var. Mutfak ise ortak. Kattaki diğer kalanlarla birlikte paylaşıyorduk.

Toplamda ne kadar süre Belçika’da kaldınız ve ulaşım ihtiyacınızı nasıl çözdünüz?

Toplam 5 ay Gent’te kaldım. Şehir içi ulaşımımı bisikletle veya yürüyerek sağladım. Yurda uzak kampüslerdeki derslerimde her zaman bisikleti tercih ettim. Ancak şehri yürüyerek keşfetmeyi çok seven biri olarak şehir merkezine giderken genellikle yürüdüm.

Gittiğiniz ülkede bir uyum sorunu yaşadınız mı ?

Elbette gittiğim ülkenin kültürü, insan yapısı, alışkanlıkları Türkiye’den oldukça farklı. Şaşırdığım durumlar elbette oluyordu ama ilk haftadan itibaren kolaylıkla uyum sağladım.

Erasmus programındaki ilginç bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz ?

En yakın arkadaşım Hollanda’nın Tilburg şehrinde Erasmus programındaydı. Birlikte ikimiz için de uygun olan bir zaman ayarlayıp Kopenhag’a uçak bileti aldık. O Tilburg’dan Gent’e geldi ve birlikte Brüksel’den Kopenhag’a geçtik. Kopenhag çok pahalı olduğu için bir gün önceden kendimize bir sürü sandviç hazırladık, bisküvi stoku yaptık. Uçağımız çok erken bir saatte olduğu için ise gece havaalanında kalmamız gerekiyordu. Havaalanına gidene kadar pek çok macera yaşadık. Havaalanı ise ayrı bir olaydı. Sandalyelerin üzerinde birbirimize destek olarak uyumaya çalıştık. Bize o an dünyanın en lezzetli yemeği olarak gelen sandviçlerimizi yedik, yaşadığımız olumlu ya da olumsuz her olay üzerine güldük ve her anımızı dolu dolu yaşayıp tadını çıkarttık. Ve sonuç olarak hayatımdaki en güzel deneyimlerden biri oldu ve unutamayacağım anılar olarak kaldı.

Yaşadığınız bu tecrübe sizde ne tür değişikliklere sebep oldu ?

Tek başına ayakta kalmaya çalışmanın ne demek olduğunu öğretti, büyüdüğümü hissettim. Orada edineceğim tecrübeyi Ankara’da kalsaydım edinemezdim. Erasmus’un bana en büyük katkılarından biri de yemek yapmayı öğrenmem oldu. Hatta başta yemek yapabildiğime o kadar inanamıyordum ki her yaptığım yemeğin fotoğrafını çekip anneme atıyordum. Son aylara doğru çok ilginç tarifler bile geliştirdim. Bunun yanı sıra en büyük katkısı ise farklı kültürlerden gelen insanlarla tanışmak, iletişim kurmak, birlikte gülebilmek, duygularımızı paylaşabilmek, birbirine destek olabilmek, kardeş olabilmek. Sevginin, içtenliğin, emeğin ne kadar önemli olduğunu hatırlattı.

Bu programa tekrar katılacak olsanız yine aynı ülkeye gitmek ister miydiniz ?

Gent harika bir şehirdi ancak çok üşüyen ve güneşli havayı çok seven bir insan olarak daha sıcak bir ülkeye gitmeyi tercih edebilirdim.

Erasmus Öğrenci Değişim Programı’na katılmak isteyenlere bulunmak istediğiniz tavsiyeler var mı?

Öncelikle eğer böyle bir fırsatınız varsa kesinlikle değerlendirin. Erasmus’tan beklentilerinizi netleştirerek kriterlerinizi ona göre belirlemek ileride keyifli bir Erasmus geçirebilmeniz açısından çok önemli. Gideceğiniz ülke, şehir hakkında çok okuyun, çok araştırın ve çok sorun. Başınıza bir olumsuzluk gelirse asla pes etmeyin kendinize olan inancınız tam olsun. Bolca gezin, eğlenin bu yaşa bir kez geliyoruz. Bu arada sorularınız olursa bana ekinisik95@gmail.com adresimden her zaman yazabilirsiniz, hiç çekinmeyin! Gidenlere çoook keyifli bir Erasmus süreci diliyorum!

Röportaj teklifimi kabul ettiğiniz ve sorularımı ayrıntılı bir şekilde yanıtladığınız için çok teşekkür ederim.

Benim için bir zevkti asıl ben teşekkür ederim!

Leave a Reply