Kış geldi çattı. Tatiller, sokaklarda saatler süren gezmeler rafa kalktı, kupalar ele alındı ve sıcacık dekorasyonlarla kaynaşmanın vakti geldi. Yazın bahçe alternatiflerine koşan bizler, kışın ise iç mimarisinde hayat bulduğumuz kafelerde alıyoruz soluğu.
Ankara’nın belki de en çok buram buram tarih kokan yeridir Ulus. Samanpazarıyla, kalesiyle, müzeleriyle… Gramofon Kafe, Koyunpazarı Yokuşu’nda, Müzeyyen Senar ya da Zeki Müren eşliğinde kahve içmek isteyenlerin, hatta dinledikleri plakları satın almayı düşünenlerin gizli cennetidir. Gerek çalışanlar, gerek dekor gerekse müzik, sizleri Ankara’nın sıradan denilen şehir hayatından alır götürür ve popüler kafe kültüründen gerçek bir kahveye kolayca geçiş yapıverirsiniz.
Bunların yanı sıra içeride saatlerce tek başınıza zaman geçirmeye ve fotoğraf çekmeye yetecek kadar malzeme bulabilirsiniz. Duvarlarda kendinizle yaşıt saatler, yeşilçam filmlerinden sahneler ve teknolojinin en ilkel kaldığı zamanlardan kalma parçalar bulabilirsiniz. Tuvalet kapısında kadın erkek figürleri yerine Bülent Ersoy’u kullanmaları ise ince ama yüz güldüren diğer detaylardan. Kısacası, Gramofon kafe, sizi geçmişe götüren sofistike ve ince sayılabilecek bir ruha sahip olmasının yanında Ankara’da Tunalı ya da Kızılay dışında, vintage-retro tarzda hizmet veren yegane kafelerden bir tanesi. Gözleme ise mekanın favori yiyeceği olmakla beraber şiddetle önerilir.
Garsonların huysuzluk etmediği, müziğin başınızı ağrıtmak yerine sizi dinlendirdiği, gerçekten konforlu bir ortamı sunan bu kafe, bana bu tarz yerlere değer vermek, zamansızlıktan ne kadar yakınsak da sahip çıkıp desteklememiz gerektiğini hatırlatıyor. Siz de sıradan kafe hayatına benim gibi alışamadıysanız, biraz geçmişe dönüp nostalji yaşamaya, içinize mis gibi bir tarihi hava çekmeye ne dersiniz?
Adres: Koyunpazarı Yokuşu no:28 Samanpazarı, Ankara
Tel: 0312 309 45 78