Ankara’nın ne denli denize kıyısı yoksa bir Ankaralı’nın gönlü de genelde o denli deniz kıyılarına kayar. Hafif bir meltem eşliğinde burunlara gelen deniz kokusuna, martıların ahenkli çığlıklarına ve seyirlik boğaz manzarasına kolay kolay karşı koyamaz denize kıyısı olmayan şehirlerin insanları. Evet, deniz dalgaları güzel tınılar fısıldar kulağınıza, boğaz manzarası gönlünüzün pencerelerini sonuna kadar açar belki
Devamı

Önceki yazım Ankara’da kahve severler için gidilebilecek mekanlar hakkındaydı. İtiraf edelim ki çokta eğlenceli bir şehirde yaşamıyoruz. Belki duymuşsunuzdur Ankara için memur kenti denildiğini e buradan da çıkarılabilecek tek sonuç sıkıcı bir şehir olduğudur maalesef. Bu yüzden bende önceki yazımın devamı niteliğinde bir yazı daha yazmak istedim. Ankara’da yaşayan aynı zamanda öğrenci olan arkadaşlarım için
Devamı

  Ayrancı Şimşek Sokak’ta konumlanmış, sevimli mi sevimli bir kafe olan La Foule, adından da anlaşılacağı üzere kapıdan girer girmez o muhteşem Fransız esintisini iliklerinizde hissettiriyor. Adını kaldırım serçesi Edith Piaf’ın aynı adlı şarkısından almasından mütevellit mekana girmeden şarkının melodisi zihninizde dolanmaya başlıyor. Fransız stiline uygun olarak dizayn edilmiş mekana girdiğinizdeyse kulağınıza çalınan birbirinden güzel
Devamı

Sevgili GazeteBilkent okurları, bu yazı üslup ve içerik itibari ile diğer yazılarımdan ve hatta Kampüs Birimi’nde okuduğunuz birçok yazıdan da farklı. Sebebi konunun size çok uzak olmasından değil. Aksine hepimizin ya ziyaretçi, ya öğrenci, ya da öğretmen olarak; bazen sırf ders arası bir an önce karın doyurmak maksadı ile bazense uzun soluklu dinlenmeler için uğradığımız
Devamı