Yer Tatbikat Sahnesi. Sahnede kara bir tahta, askılık, pizza kutuları, içki şişeleri ve kitaplar var. Kafası karışık bir adamın, Semih’in (Emre Karayel) dünyasındayız. Semih ilişkisini kurtarmaya çalışan bir adam ve tek şansı sevgilisinin ona verdiği 15 günlük sürede basit bir soruya cevap vermek; “Kadınlar ilişkilerinde ne ister?”. Sorunun cevabını kitaplarda, anılarında ve arkadaşlarında arayan Semih’in 15 günlük süresinin son 1 saatine bizler de seyirci olarak dahil oluyoruz. Emre Karayel sahneye giriyor ve sorunun cevabını bulmak için geri sayım başlıyor.

Robert Dubac’ın önceleri stand-up gösterisi olan oyunundan Zeki Enes Akkan tarafından uyarlanan “Oksimoron-Erkek Aklı” ‘nın yönetmenliğini Erdal Beşikçioğlu üstleniyor. Emre Karayel, Erdal Beşikçioğlu gibi isimlerin verdiği güvenin yanında, itiraf etmeliyim ki oyunun temasından kaynaklanan önyargılarım da vardı. Kesinlikle kadın ve erkek arasında olduğu öne sürülen korkunç farkların, toplumsal cinsiyet kavramıyla ilişkili olduğunu düşünüyorum. Temellerini kadın-erkek farklılığının üzerine kuran bu kadar çok kitabın, filmin, oyunun arasında “Oksimoron-Erkek Aklı”’nın da konuyu benzerleri gibi ele aldığını sanarak oturdum koltuğuma. Ama Emre Karayel daha oyunun ilk dakikalarında beni utandırdı ve önyargılarımın ne kadar yersiz olduğunu kanıtladı. Çünkü bu oyunda beni bekleyen farklı bir şey vardı; tahtadan, pizza kutlarından, şişelerden oluşan bu dağınıklık Semih’in beyniydi. Ve bizler kendimizi, kadın-erkek mücadelesinden kaynaklanan soruların cevapları erkek aklında ararken bulduk.

Semih’in hikayesinde cevabı aranan tek soru kadının ilişkideki beklentileri değil,  “erkek aklı da bir oksimoron mu” sorusu da bu güzel hikaye üzerinden anlatılmaya çalışılıyor.  Peki kulakta hakaret gibi tınlayan kelime, oksimoronun anlamı ne ? Oksimoron, birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavramın bir arada kullanılmasıyla oluşan ifadelere deniyor. Mesela özel halk otobüsü , en güzel oksimoron örneği; ya da muhafazakar devrimci, bilim kurgu ve bakar kör tamlamaları.

Semih’e göre iki farklı kromozon dizisinden oluşan bu iki farklı cinsiyet, kadın ve erkek, doğal oksimoron. Varoluşunu bu iki zıt kavrama borçlu olan kadın ve erkek, varlıklarının huzur içindeki sürekliliğini sağlamak için dengeye ihtiyaç duyuyor.  Peki biz gerçekten o dengeyi Semih’in beyninde bulabilecek miyiz?  Daha da önemlisi Semih, bu denklemin çözüm kümesini o kara tahtaya yazabilecek mi? Soruların cevapları bu korkunç eğlenceli oyunda.

Birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavram bir araya geldiğinde, bu iki karşıt anlam bazen birbirini götürmek yerine yepyeni bir anlam doğurur. İşte oluşan bu yeni ifadeye ‘Oksimoron’ denir. XX ve XY. İki farklı kromozom dizisi. İki farklı cinsiyet, iki farklı bakış açısı…

Emre Karayel’in muhteşem performansı ve oyunun eğlenceli akışı dışında, dekorun kullanımı ve sahnede yer alan nesnelerin işlevi de beni etkileyen bir diğer konu oldu. Sahne, Semih’in beynini sembolize ederken o kadar güzel bölünmüş ki ikiye, Emre Karayelin anlattığı her şey bu dekorda hayat buluyor. Ne demek istediğimi oyunu izlerken çok daha iyi görebilirsiniz.

Tüm bu anlattıklarımın dışında, tiyatro oyunlarının tanıtımlarında yeni yeni kullanılmaya başlanmış bir yönteme de değinmek istiyorum. Özel tiyatrolar artık oyunlarını, internet sitelerinde ya da sosyal medya hesaplarında yayınladıkları kısa kliplerle tanıtıyorlar. Tatbikat Sahnesi de bana kalırsa bu yöntemi en iyi uygulayanlardan. Tiyatroya ilgi azalıyor mu sorularının kafaları kurcaladığı bu dönemde, böyle bir inovasyonun kesinlikle olumlu sonuçları olacağını düşünüyorum. O halde,  oyunun kendini tanıtması için şuracığa klibi de iliştiriyorum ve sizlere Oksimoron: Erkek Aklı’nı izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. 

Görsel Kaynaklar:

OKSİMORON

Leave a Reply

3 comments

  1. Can Karagöz

    Harika bir yorum ve bakış açısı
    Tebrikler devamını bekliyoruz

  2. Buse

    Billur Güven samimiyeti bu yazısında da apaçık ortada, okurken kalbinizi saran sıcaklığıyla yazıyı bir solukta okuyorsunuz, şimdiden sonraki yazının merakı içerisindeyim ?

  3. Özlem

    Harika bir yazı. Sade, akıcı, net, çok zekice yazılmış, koşulsuz izlettirecek o oyunu. Tebrikler. Yazılarınızı heyecanla bekliyorum.