Müge Cantekin ile Bilkent’e Dair

Gazete Bilkent Mezunlar’ın Aralık ayındaki son konuğu Bilkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, 1999 yılı mezunumuz Müge Cantekin. Kendisiyle yaptığımız bu röportajda başarı öyküsünü dinledik ve Bilkent’e dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Gazete Bilkent: Öncelikle Müge Cantekin kimdir? Kendinizden, eğitim ve iş hayatı sürecinizden bahsedebilir misiniz?
Müge Cantekin:
1978 yılında Samsun’un Terme ilçesinde doğdum. İlkokul eğitimimi orada tamamladıktan sonra ortaokul ve lise eğitimime Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde devam ettim. Daha sonra Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü kazandım. Üniversite eğitimim bitince Ankara’da bir süre dış ticaret üzerine bir kursa katıldım. Bu sırada University of Northampton’ın burs sınavına girdim. Sınavda başarılı oldum ve yüksek lisans eğitimi yapmaya hak kazandım. İngiltere’de bu okulda yönetim ve organizasyon üzerine yüksek lisans yaptım. Türkiye’ye döndükten sonra İzgören ve Akın Eğitim ve Danışmanlık şirketinde çalışmaya başladım. Çalışma hayatımın üçüncü senesinde kariyerimde çok önem verdiğim bir işe başladım. Birleşmiş Milletler’ in bir kolu olan ILO Ankara ofisinde Avrupa Birliği projelerinde görev aldım. Daha sonra aldığım bir kararla serbest eğitim ve danışmanlık yapmaya başladım. Bu süreçle birlikte 2007 yılında Başkent Üniversitesi’nde yönetim ve organizasyon üzerine doktora eğitimime başladım. 2010 yılında Cantekin Eğitim, Danışmanlık ve Koçluk isimli şirketimi kurdum ve 2011 yılında Toronto merkezli koçluk şirketi olan Adler Learning Europe Ankara temsilcisi oldum. Şu anda çalışmalarıma yönetim eğitimleri ve danışmanlığı ve ayrıca yönetici koçluğu alanlarında ile sürdürüyorum.

GB: Üniversite eğitimi için Bilkent’i seçme nedeniniz nelerdi?
Cantekin:
Öncelikle alanında Türkiye ve dünyada prestijli bir konuma sahip olması ve çok kuvvetli bir altyapıya sahip olması başlıca nedenler diyebilirim. Ayrıca o dönemde öğretim kadrosu ve mezun öğrencilerin profilleri ve başarı hikâyeleri seçimimde etkili oldu. Son olarak çok güzel bir sosyal ortam ve sosyal aktiviteler Bilkent’i diğer okullardan ayıran önemli bir faktördü.

GB: Uluslararası İlişkiler bölümünü seçme nedenleriniz nelerdi?
Cantekin:
Üniversiteye girdiğim senelerde sosyal bilimlere eğilimim ve ilgim vardı. Ayrıca yine o dönemlerdeki diplomasi merakım ve diplomat olma hayallerim, dış işleri bakanlığında çalışabilme imkanı yaratan bir bölüm olması, evrensel bir bölüm olduğunu düşünerek farklı kültür ve insanlarla çalışma hevesimden dolayı bu bölümü seçtim.

GB: Okuduğunuz süreçte veya sonrasında bu bölümü okuduğunuz için bir pişmanlık duydunuz mu? Eğer şansınız olsaydı başka bir bölümde okumak ister miydiniz?
Cantekin:
Okuduğum bölümle ilgili hiç pişmanlık duymadım. Dünyayı ve dünyada olan biteni doğru okumak yönünde donattığını ve ufkumu genişlettiğini düşünüyorum. Özellikle dünyadaki diplomatik ilişkilerin arka planında neler olduğunu görmemde ve karar alma süreçlerinin nasıl işlediğini görmemde muazzam bir etki yarattı. “Büyük resmi” anlamayı kolaylaştırdığını düşündüğüm için okuduğum bölümün avantajlarını görebiliyorum. Okuldan sonra kariyerimin rotası başkalaştı ve bazen kariyerim açısında psikoloji bölümünde de okumuş olmayı aklımdan geçirmiyor değilim.

GB: Peki çeşitli hedeflerle girdiğiniz bu bölümden mezun olduktan sonra neden kariyerinizin yönünü değiştirdiniz?
Cantekin:
Üniversite eğitimi bitince okuduğum bölümle ilgili gerekli bilgileri özümsediğimi ve algıladığımı düşündüm. İşletme alanına olan merakımdan ve okul senelerinde değiştirdiğim hedeflerimden dolayı yüksek lisans için arayışlarım farklı alana kaydı. İşletme üzerine yaptığım bu yüksek lisans sonrası Türkiye’ye dönünce danışmanlık sektöründen iş teklifi aldım. Bu sektörü tanımak adına başladığım işte başarılı oldum ve bir sene içerisinde eğitimler vermeye başladım. Yaptığım işi sevmek ve başarılı olmak bu sektörde devam kararımı etkiledi.

GB: Sizce Bilkentli olmak bir ayrıcalık mıdır? Bunu okurken yada mezun olduktan sonra nerelerde gördünüz?
Cantekin:
Bilkent’in ayrıcalıklı bir okul olduğunu üniversite yıllarında görmeye başladım. Diyebilirim ki, her iş başvurumda ve her sosyal ortamda Bilkent Üniversitesi’nin ismi her zaman kolaylaştırıcı oldu. Okulun sahip olduğu saygınlığın ve elbette ki bize kazandırdıklarının birçok kapıyı kolaylıkla açabildiğini gördüm. Uluslararası bir alanda tanınması eğitimimin dünya çapında tescillenmesi adına da çok önemliydi. Ayrıca Bilkent’in başarısının genel kabul görmüş ve insanların fikirlerinin olumlu yönde olduğu bir üniversite olduğunu iş hayatımda bir çok alanda gördüm. Doktora eğitimime başlarken de fark ettim ki, Bilkent gerçekten farklı ve siz bu farklılığın iyiliklerini yıllar geçtikçe daha iyi kavrıyor ve sonuçlarını bizzat yaşıyorsunuz.

GB: Okuduğunuz dönemde fakültenizde en sevdiğiniz hocalarınız kimlerdi ve dersleriniz nelerdi?
Cantekin:
Hocalardan, özellikle farklı ders anlatımı ile Seğmen Atasoy, duruşu; öğrencilere olan ilgi ve alakası ayrıca bilgi ve donanımıyla Nur Bilge Cris; ve son olarak yine sevdiğim başarılı hocalardan konusuna hakim, genç ve dinamik aynı zamanda beni Avrupa Birliği üzerine çalışmalar yapmam üzerine yüreklendiren Meltem Baç Müftüler hemen aklıma gelenler. Diplomasi ve Avrupa Birliği dersi en fazla ilgiyle takip ettiğim derslerdi.

GB: Okuduğunuz dönemde keşke yapsaydım veya yapmasaydım dediğiniz şeyler var mı?
Cantekin:
Öğrenmeye başladığım Fransızca dilini yarım bırakmak keşke yapmasaydım dediğim bir şey örneğin. Klüplerde daha aktif rol alabilirdim; iş yaşamında bunun önemini daha iyi kavrıyor insan.

GB: Okuduğunuz dönemde faal olduğunuz bir şey varmıydı?
Cantekin:
Kısa süreli olarak iletişim klübünde rol aldım ve son sene yıllık komitesinde yer aldım.

GB: Geleceğe yönelik planlarınız ne yönde?
Cantekin:
Şu anda doktora eğitimimin son aşamasındayım. Bundan sonraki süreçte şirketimizin sloganı olan “Bireyselden kurumsala olumlu değişim ve gelişim” ilkesinden yola çıkarak insanların ve kurumların hayatlarında güzel etkiler bırakmaya devam etmeyi hedefliyorum. Ayrıca yönetim gelişimi üzerine kitap çalışmalarım devam ediyor.

GB: Hala Bilkent’le bağınız devam ediyor mu?
Cantekin:
Evet. Her sene Bilkent kişisel gelişim günlerinde öğrencilere yönelik konferanslar veriyorum.

GB: Son olarak başarılı bir mezun olarak Bilkentli öğrencilere vereceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Cantekin:
Kendi içlerindeki potansiyeli ve okulun sunduğu bütün imkânları sonuna kadar iyi değerlendirmelerini öneriyorum ve şu an içinde bulundukları sosyal ağı daha da büyüterek gelecek kariyer hayatlarına sıkı bir sosyal sermaye yatırımı yapmalarını tavsiye ediyorum.

Leave a Reply