animal-liberation

Havlasam sesimi duyar mısınız,

Mısralarımda;

Dokunabilir misiniz,

Patilerime, ellerinizle?

 

Duyarsınız elbet. Duyarsınız da dinler misiniz seslerini? Onları dinleyen binlerce kişi 2 Mart günü Kadıköy’de buluştu. Havlamaları, miyavlamaları tercüme edebilmek için.

 1948218_10151904190397121_1199516413_n

İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyoruz. Doğru.  Bir hayvanın bencil istekleri olmaz. Bir hayvan tehlike halinde veya aç değilse size bir zarar vermez. Bir hayvan yalan söylemez, çalmaz. Bunları yapan ve sanki hayvanlar yapıyormuşçasına onları cezalandıran insanoğludur.

Hayvanların çektikleri acılar cezasız kalmasın diye 2004 yılında bir yasa yürürlüğe girdi. Kısmen güvenceye alınmıştı bu canlıların hayatı. Yani en azından o zamanlar öyle sanılıyordu. Fakat bu geçen 10 sene içinde kanunun ismi “Kabahatler Kanunu” olarak anılmaya başlanmıştır. Fakat asıl konu, kanunun içselleştirilmediği üzere doğru düzgün icra edilmeyişidir. 10 sene içinde, bu kanun veya kanunun işlevselliğini yitirmesi yüzünden, sokak hayvanları sayısında ciddi bir artış olmuştur. Barınaklar dolup taşmasına rağmen, hala hayvanlar bir eşya gibi alınıp satılmaya devam etmektedir. Bir kısır döngüye dönüşen bu durum tüm hayvanseverleri kaygılandırmaktadır.

Kanunun işlevini yitirmesi (belki de hiç işlev görmemesi) nedeni ile son 1.5 sene içinde yeni bir yasa tasarısı hazırlanmış ve “düzenleme” yoluna gidilmiştir.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun göz bebeği; “Aşıla, kısırlaştır, aldığın yere bırak” şeklindeki 6. Maddesine rağmen sokaktaki hayvanlarımız korunamamış, ormanlara atılmaları, itlaf edilmeleri, ölmeleri engellenememişken, şimdi bu tasarı ile sokaktaki canlarımızın, güvende olacağına inanmamızın beTasarıda yer alan endişe verici maddeler ise sırayla şunlardır;

*Sahipli ve sahipsiz hayvanların, belediye sınırları içinde veya dışında başıboş bırakılması yasaktır.

*Sokaktaki hayvanların, toplanıp aşılanıp kısırlaştırıldıktan sonra doğal hayat parklarına götürülmesi esastır.

*Evdeki sahipli hayvanların türüne, sayısına, Bakanlıkça çıkarılacak Yönetmeliklerle sınırlama getirilecektir.

* Hayvanlar üzerinde yapılacak deneysel çalışmalar, deney hayvanı kullanım sertifikası alan araştırmacılar tarafından yapılır.

* Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasileiro ve bunlar gibi tehlikeli köpek ırklarının, 3 ay içinde, barınaklara teslim edilmesi zorunludur” şeklindedir.klenmesi, hayatın doğal akışına aykırıdır.

Fakat yeni tasarı dikkatlice incelendiğinde göze çarpan tek bir madde var. İşlevini yitiren ilk kanunun büyüttüğü sorunu düzeltmek yerine, gerçeğin aksine, sorunun kaynağı olduğu düşünülen canlıları ortadan kaldırmak.

indir (1)

Yasaya göre toplum tarafından yıllarca “evcil hayvan” olgusu çürütülüyor ve bir kedi veya köpeğin “doğal yaşam alanının” ev değil orman olduğu öne sürülüyor. Hayvanların evde beslenmesi halinde sayı ve türlerinin denetleneceği söyleniyor. Burada görünen amaç komşuların durumdan rahatsız olmasını engellmek olsa da, bunu önleyecek bir Kat Mülkiyet Kanunu ve “Tahliye” maddesi halihazırda mevcut. İnsanın aklına ister istemez bir soru takılıyor. Diyelim ki evimde birden fazla evcil hayvanım var, denetlemeye tabi tutuldum ve pek sayın “denetçiler” bir canlıyı elimden almaya karar verdiler. Peki sonra ne olacak bu hayvana? Malesef soru işareti baki.

 

“Hayvanlar üzerinde yapılacak deneysel çalışmalar, deney hayvanı kullanım sertifikası alan araştırmacılar tarafından yapılır.” Hayvanları deney hayvanı olarak kullanmak ciddi bir suç iken bu yasa bu suçu meşrulaştırmaya bir adım daha yaklaşmaktadır.

                                                              image

 

Gelelim tehlikeli ırklar konusuna. İnsanoğlu bunu yıllardır anlamamıştır ve kanımca, anlamaya da hiç niyeti bulunmamaktadır. TEHLİKELİ IRK YOKTUR, IRKI TEHLİKELİ HALE GETİREN İNSANOĞLUDUR! Diyelim ki bu sözde tehlikeli ırkı tamamen ortadan kaldırdık.  Para kazanma hırsı ile gözü dönen insanlık başka bir ırkı amacına alet edecektir. Yeni tehlikeli ırklar ortaya çıktıkça, devletimiz bunun da icabına bakacaktır.

indir

“Düzenleme” adı altında hayvan ırklarının ortadan kaldırılması yolunda gitmekteyiz. Bu hiçbir hayvan severin kabul edemeyeceği bir durumdur.

Kadıköy Hayvan Hakları protestosundan…

1688795_10151958921693309_216024202_n

Ben tek çocuğum. Hayatımın tüm döneminde bundan muzdarip oldum. Fakat ailem bana verebilecekleri en güzel hediyeyi daha ben doğmadan 3 yıl önce almışlardı. 19 yaşında hayatını kaybeden Tibet Spaniel cinsi Aristo ile dolu dolu 16 sene geçirdim. Öyle ki yuvada bir kaç kez tekrarlanmış; İnsanlar ağabey, abla ve kardeşlerini anlatırken ben “Bir ağabeyim var fakat havlıyor.” diye yanıtlamışım öğretmenlerimi. Şimdi bir başka can yoldaşım var. Şu geçen 20 sene içinde onları insanlardan daha iyi tanıdım, daha çok sevdim. Her geçen gün yanılmadığımı daha iyi anlıyorum.

Gülümseten Fotoğraflar; evcil hayvanlari ile-verdikleri eski pozlari tekrar canlandiranlar

16 sene yanımda olduğun için teşekkür ederim can yoldaşım

16 sene yanımda olduğun için teşekkür ederim can yoldaşım

 

Kaynakça:

http://www.sempativeterinerklinigi.net/kopek/kopek_yazilari.asp?baslik=Apartmanda-Hayvan-Beslemekle-ilgili-Kanun-ve-Haklarimiz&no=10

http://yesilgazete.org/blog/2014/02/18/yeni-yasa-tasarisi-hayvan-haklarini-ne-kadar-koruyacak/

 

Leave a Reply