“Kenan Sipahi, 18 yaşında bir çocuk fakat basketbolu 30 yaşındaki tecrübeli bir oyuncu gibi oynuyor.”
-Željko Obradović
26 Mayıs 1995’te Priştine Kosova’da doğan ve Fenerbahçe’nin oyun kurucusu olan Kenan Sipahi, Uludağ Üniversitesi’nde okuyan ağabeyini 2006 yılında ziyarete gider. O zamanlar Tofaş’ta oynayan ve aynı zamanda ağabeyinin de arkadaşı olan Uluğ Kaçaniku’nun antrenmanını izleme şansı elde eder. Antrenman sonunda Kenan Sipahi’den birkaç üçlük atması istenir ve yeteneğiyle göze çarpan Kenan’a Türkiye’de kalması için Tofaş teklifte bulunur. Fatih Elbaş ve Erhan Toker gibi iki önemli antrenörün desteği ile Türkiye’deki basketbol serüveni başlar.
Kenan Sipahi lider ve soğukkanlı görüntüsüyle topu doğru ellere teslim etmesi ve hızlı oyun yeteneği gibi özellikleriyle basketbol severlerde yeni bir heyecan yarattı. Belki de “artık yetişmiyor” denilen oyun kurucu Kenan Sipahi olabilirdi. Bunun yanı sıra bir oyun kurucuda görmeye çok alışık olmadığımız boy uzunluğuna sahip olan Sipahi, 1.97’lik boyunu iyi saha görüşü olarak avantaja çevirdi. İlk başlarda ismi Barcelona ile anıldı ancak o, daha Türkiye’de yaşayacağı çok şeyin olduğu inancındaydı ve 2010-2013 yılları arasında Tofaş ekibinin bir parçası oldu. Genç yaşına rağmen 69 maç forma giyerek Tofaş için önemli katkılarda bulundu. Ancak yıl 2013 olduğunda onun için Obradović liderliğinde Sarı Lacivertli yıllar başladı. Fenerbahçe için de iyi işler yapmaya devam ediyordu ki 5 Şubat 2014 günü Trabzonspor MedicalPark ile oynanan Türkiye Kupası maçında dirseğe giden kemiğinin kırılması sonucu sezonu kapattığı açıklandı. Tabii ki bu bir son değildi. Aksine bu sezon eksiklerini tamamlayarak ve dinlenerek gelen Kenan’ı hayranlıkla izlemeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Özellikle fiziğini biraz daha geliştirmesi ile iyi olan penetrelerinin çok iyi olacağına inanıyorum. Bana göre iki eksik yönü var ancak bunlar tecrübe ve daha çok antrenmanla gelişecek oyun özellikleri. İlk olarak mental sıkıntıları var ve oyun içerisinde bazı anlarda aceleci davranabiliyor. Ancak bunu 19 yaşında henüz çok genç olmasına bağlıyorum. İkinci olarak şutunu geliştirmeli. Kötü diyemem ancak biraz daha fazla antrenmanla bu eksiğini giderebilir. İnanıyorum ki ilerleyen yıllarda oyun zekâsı ve üstün oyun yetenekleri ile onu NBA’de de izleme şansımız olacak.
Milli takım kariyerine gelince; Kenan Sipahi, 2010 U16 Avrupa Şampiyonası’nda bronz madalya kazanan takımımızda yer aldı. Kenan, 2011 yılında bronz, 2013 yılında da altın madalya alan U18 Milli Takımımızın en önemli oyuncularından biriydi. Ayrıca FIBA U18 Avrupa Şampiyonası’nda turnuvanın en değerli oyuncusu seçildi. Ancak burada “MVP ödülü benim için abartılacak bir şey değil, takımda 12 tane daha MVP var.” diyerek bir sporcuda olması gereken alçakgönüllülük özelliğinin kendisinde bulunduğunu bizlere gösterdi. Gelecekte de A Milli Takımımız’da iyi işler yapacağı aşikâr. Özetle; A Milli Takımımız’ın, gelişen fiziği ve oyunu ile guard ihtiyacını karşılayacağını düşünüyorum.
Kenan’dan ümidinizi asla kesmeyin. Türk Basketbolu’nun “Mister Kenan Sipahi”si, basketbolumuzun en önemli kazançlarından biri. Adını övgü ile anacağımız uzun yıllar bizi ve Kenan Sipahi’yi bekler!
Son olarak; nedir bu “Mister Kenan Sipahi” muhabbeti derseniz onun da cevabını Zeljko Obradovic’ten dinleyelim: