Savaşlar; askerlerin, silahların, teknolojilerin ve cesaretin çarpışması olduğu kadar, beyinlerin de çarpışmasıdır. Bu yüzden de genelde savaş ve satranç birbiriyle ilişkilendirilir. Yine de satrançta oyun başlarken iki taraf da eşit durumdadır. Savaşta ise güçlerin, pozisyonların ve imkânların eşit olduğu nadir görülür. Bu durum da komutanları yeni çözümler bulmaya, denenmemişi denemeye zorlar. Hatta bazen bunun savaşla ne ilgisi olur denilecek şeyler bile komutanlar için savaşın birer nesnesi veya öznesi haline getirilebilir.
Japonya, petrol kuyularının ve deniz yolunun güvenliğini sağlamak adına Pearl Harbor, Hint Adaları, Filipinler, Malaya ve Singapur’a ani saldırılar planlamıştı. Malaya ve Singapur’u işgal etme görevi General Tomoyuki Yamaşita’ya verildi. Yamaşita, orduda zeki, asi ve cesur olarak tanınan ve en ön safta askerleriyle birlikte savaşabilecek kadar gözü kara olduğu için de askerleri tarafından sevilen bir komutandı. Malaya ve Singapur’daki İngiliz birliklerinin başında ise çok da karizmatik bir görünüşü olmayan ve Malaya’daki görevinin çok da zor geçmeyeceğini hayal eden bir komutan, Arthur Percival vardı.
İki tarafın da birbirine üstünlük sağladığı bazı durumlar vardı. İngilizler sayıca Japonlardan üstündü. Yamaşita 30.000 askere komuta ederken (aslında kendisine daha fazla asker verilmişti ama daha hızlı hareket etmek ve erzak sıkıntısını yok etmek amacıyla böyle bir karar almıştı) , Percival 100.000’den fazla askere komuta ediyordu. İngilizler asker sayısı bakımından üstündü ama askerlerin donanımı sık ağaçlarla kaplı, zorlu orman şartlarına uygun değildi. Ayrıca adanın işgaline karşı da ciddi bir savunmaları yoktu. Japonlar, işgal için 200’den fazla tanka ve 500’den fazla uçağa sahipken, İngilizler adada bir tanka bile sahip değildi ve uçak sayıları da Japonlara göre çok azdı.
Durumu iyice gözlemleyen Yamaşita, 8 Aralık’ta askerlerine tarafsız bölge olan Tayland’a ve Malaya’nın kuzeyinde bulunan Kota Bharu’ya çıkarma yapma emri verdi. Tarafsızlığını açıklayan Tayland’a çıkarma yapılması ne kadar yanlış olsa da Japonlar asıl saldırılarını buradan yapmışlar ve ciddi bir direnişle karşılaşmadan Malaya’ya geçmişlerdi. Kota Bharu’da da kısa bir çatışmadan sonra istedikleri yerleri ele geçirdiler. Yamaşita’nın bu aşamada planı hızlı bir şekilde İngiliz hava üslerini ele geçirmek ve kendi uçakları için bunları kullanmaktı ve bunda başarılı da oldular. İngilizler’in Japon ilerleyişini durdurmak adına denizden almaya çalıştığı önlemler Japon uçakları tarafından engellendiler. (Winston Churchill de sonradan Japonların hava gücünü küçümsemiş olduklarını itiraf edecekti.)
Çıkarmadan sonra Japonlar hiç dinlenmeden saldırıya devam ettiler. Çünkü Yamaşita, hem düşmanın toparlanmasından hem de elindeki mühimmat ve erzağın uzun bir savaş için yeterli olmayacağından korkuyordu. Bu yüzden Japonların çok hızlı hareket etmesi, İngilizler’in kendilerinden çok fazla uzaklaşmasına izin vermemesi lazımdı. Japonlar, bu sorunu çözmek için ise çok garip bir şey kullandılar: Bisiklet. Bisikletle birlikte Japonlar hem daha az enerji harcayacak hem daha hızlı gidecek hem de daha çok yük taşıyabileceklerdi. Japonların hızlı ve kararlı saldırıları sonucunda, İngilizler geri çekilmek zorunda kaldı. Geri çekilirken de hem fazlaca yoruldular hem de arkalarında Japonlar için birçok mühimmat ve erzak bıraktılar. Geri çekildikleri noktalarda da güçlü bir savunma hattı oluşturamadılar çünkü Japonlar köprülerin olmadığı yerde omuzlarında taşıdıkları kalaslarla köprü oluşturacak istekli ve gerektiğinde ormanı yarıp geçecek kadar güçlü olan tankları kullanmak konusunda becerikliydiler. Böylece Yamaşita ve askerleri Malaya’yı 54 günde işgal ettiler ve 4.600 kişi kaybettiler. İngilizler ise büyük miktarda malzeme ve 25.000 askerleri kaybetti.
Malaya işgali ile Japonlar yine durmayı düşünmediler ve Singapur’da 85.000’den fazla İngiliz askeri bulunmasına aldırış etmeden saldırıya geçtiler. Önce adanın doğu kıyısına göstermelik bir çıkarma, çok zorlu olacağını bildikleri halde batı kıyısına ise gerçek bir çıkarma düzenlediler. Harekât gece başlamıştı ve öğleden sonra adaya çıkan Japon askeri sayısı kısa bir zamanda 30.000’e yaklaşmıştı. Yamaşita askerlerini sürekli heyecanlandırmayı başarırken Percival yaşanan gelişmelerden sonra iyice morali bozuk bir hal almıştı ve geri çekilmeyi hatta teslimi düşünmeye başlamıştı. Ama Londra’dan gelen emirler adanın son karışına kadar savunulması ve gerekirse bütün askerlerin kaybının göze alınması yönündeydi. Bunun üzerine Percival karşı saldırılar denese de başarısız oldu. Böylece küçük bir alana sıkışan ve erzakları ile mühimmatı tükenme noktasına gelen İngilizler teslim kararı aldılar. Yamaşita, teslim görüşmelerinde de kararlı yapısını sürdürdü ve yönettiği bu savaşla İngilizlerin 100.000’den fazla esir ve kayıp vermesine neden olarak Japonya’da Malaya Kaplanı unvanıyla anılmaya başlandı. Percival’ın başarısızlığı ise Churchill tarafından İngiliz tarihinin en büyük felaketi ve imtiyazı olarak tanımlanan bir olay olarak tarihe geçti. Fakat İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar Japonların esiri olarak kalan Percival galiplerin tarafında olarak savaş sonrası İngiltere’de sakin bir hayat sürdü; Yamaşita ise savaş boyunca görmezlikten geldiği işkenceler ve sebep olduğu sivil ölüleri yüzünden ve işlediği başka savaş suçları nedeniyle Filipinler’de idama mahkûm edildi.
Kaynaklar
- Basil Liddell Hart – İkinci Dünya Savaşı Tarihi
- https://ww2db.com/person_bio.php?person_id=31
- https://ww2db.com/person_bio.php?person_id=32
- https://ww2db.com/battle_spec.php?battle_id=47
- National Geographic – Generals at War (The Battle of Singapore) Belgeseli
Görseller
- https://ww2db.com/
- http://warfarehistorynetwork.com/