HERKES İÇİN SANAT! CELİL SADIK’la sizin de tanışmanızı istiyorum

Herkese selam! Bu ayki yazımda size geçen yıllarda fark ettiğim fakat bu karantina sürecinde tanışma şansı bulduğum Celil Sadık’tan yani Instagram ve Twitter’da kullandığı rumuzuyla bahsetmem gerekirse Sanatın Tarihi hesabında bahsedeceğim. Aynı zamanda onun seminerlerinde bu kadar detaylı inceleme şansı bulduğum en sevdiğim ressamlardan biri olan Salvador Dali’nin Çarmıhtaki Aziz Yuhanna İsa’sı tablosundan bahsetmek istiyorum. Şimdiden keyifli okumalar dilerim! 

Celil Sadık, Pamukkale Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünden 2016 yılında mezun olmuştur. Kendisinin de her seminerinde bahsettiği gibi sektördeki işsizlik sıkıntıları ve değerli hocalarından, araştırmalarından, sanata olan tutkusundan edindiği bilgilerini paylaşmak istemesi sonucunda sosyal medya platformları olan Twitter’da ve Instagram’da Sanatın Tarihi rumuzlu profilini oluşturmuştur. Şu an hala aktif olarak hesapları kullanıyor ve biz takipçilerini her yazısında büyülüyor. Ben severek takip ediyorum ve hiçbir yazısını kaçırmıyorum o yüzden size de gözüm kapalı öneririm. Kendisinin bir internet sitesi de var ismi Tarihli Sanat, orada da çok güzel yazılar ve ilgi çekici içerikler oluyor oraya da bakmanızı öneririm. Aynı zamanda birçok çeşitli döneme, ressama ya da akıma odaklanan seminerler veren Celil Sadık, online seminerlerden önce Ankara’da ve İstanbul’da da birçok başarılı seminere imza atmıştır. Benim gibi sanat delisi bir insansanız kesinlikle bu karantina günlerinde size de onun seminerleri ve yazıları ilaç gibi gelecektir. 

Biz sanatseverlere hem sosyal medyadaki detaylı yazılarıyla hem de seminerlerinde sanki bir ders işliyormuş gibi konsantre anlatımı ve esprileriyle büyük emek harcayan Celil Sadık, bunlara ek olarak 2019 yılında Uygarlığın Ayak İzleri: Rönesans’tan Barok Dönem’e Sanat Dehaları isimli kitabını çıkarmıştır. Epsilon Yayınevinin bastığı bu kitap Leonardo, Michelangelo, Caravaggio ve Bernini’ye odaklanarak farklı ve sürükleriyici bir anlatımla size hem öğretici hem de keyifli bir şölen sunuyor. Ben kitabı daha yeni alabildim, bitirmek üzeriyim ve kesinlikle hem içerik olarak hem de kitap basımı olarak çok keyifli bir kitap olmuş onu da kesinlikle tavsiye ederim. 

Şimdi sizlere hem seminerlerin ne kadar detaylı ve keyifli olduğuna örnek olması açısından hem de benim en çok sevdiğim ressamlardan biri olan Salvador Dali’nin önemli fakat çok popüler olmayan eseri Çarmıhtaki Aziz Yuhanna Isa’sı’ndan bahsedeceğim. Celil Sadık’ın BuArt Sanat Atölyesi’yle birlikte yürüttüğü seminerlerinden – BuArt Sanat Atölyesi’ne de bakmanızı öneririm çok güzel etkinlikeleri var- Dali ve Sürrealizm seminerinin son resimlerinden biri olan Aziz Yuhanna Isa’sı benim cidden çok hoşuma gitmişti. Bugüne kadar Dali ile ilgili o kadar kitap okuyup hiç karşılaşmadığım bir resmiydi ve resmin fikir ile yapım aşamasındaki detayları duyunca da Dali’nin o esrarengiz başarılı kişiliğinin ardında her zaman en yükseklerde ifade ettiği egosunu da yine resim incelerken hissettim. Ben kendim de biraz araştırdım fakat birçok bilgi Celil Beyin seminerinden edindiğim bilgiler keyifli okumalar. 

Çarmıhtaki Aziz Yuhanna Isa’sı’nın bu kadar özel ve estetik görünmesindeki en önemli etken perspektif. O dönemde Amerika’da yaşayan Dali resmin fikir aşamasında dini bir resim yapmak istediğini belirtiyor ve Warner Bros Stüdyolarına gidip 33-35 yaş arasındaki getirttiği birkaç modelden birini beğeniyor. Bu kişiyi halatlarla stüdyoda istediği perspektifte asıyor ve birçok fotoğraf çekip çizeceği resmin perspektifini ayarlıyor. Lakin daha sonra çıkan yangında bu resimlerden birçoğu da maalesef yanmıştır. 

Resimde bir dikey bir de yatay ortam bulunuyor. Dikey olan ortamda hepimizin dikkatini çeken İsa’nın çarmıha gerilmesini ve yükselişini gösteren yarı çıplak bir erkek figürü vardır. Ellerinden yatay ve dikey ahşaba benzeyen figüre tutturulmuştur ve bu dikey figürün ortasında da kare bir kayıt parçası vardır. Bu ortama ek olarak bir de yatay ortam bulunur. Dağlık ve denizin olduğu bu yatay düzlemde üç erkek daha vardır. İki erkeğin yüzü bize dönükken diğerinin arkası dönüktür. Ayrıca renklerden ötürü gün doğumu ya da gün batımı olduğu tam olarak belirlenemez. Yani resim bize hem tanrısal bir bakış açısı sunar hem de bizim gözümüzden kendi gerçekliğimizi de gösterir. Ayrıca Dali’nin uzaya olan merakını, dünyaya yukardan bakışına da bir göndermedir.  

Resimdeki en önemli detaylardan biri ise İncil’de İsa’nın Golgota tepesinde çarmıha gerildiği söylenir ve onu aşağılamak için İsa’nın başının üzerine INRI yazılmıştır. INRI benim bildiğim kadarıyla simyacılar arasında da çok bilindik bir terimdir. Latincesi “igni natura renovaur integra”, ingilizcesi “all of nature is renewed by fire”, türkçesi ise “ bütün doğa ateş tarafından yenilenir” dir. Lakin burda yazı yoktur. Hiçbir şey yazmaz ve dört farklı kareye ayrılmıştır. Bu dört farklı kare adına birçok yorum var. Ben hiçbirinde emin olamıyorum o yüzden bunun yorumunu kendime saklamak istedim. Size de resimi düşündürmek için bir soru bırakıyım dedim. Bir sonraki ayda görüşmek üzere! 

Instagram: https://www.instagram.com/sanatntarihi

Twitter:https://twitter.com/SanatnTarihi

Web Sitesi: www.tarihlisanat.com

BuArt Sanat Atölyesi: https://www.instagram.com/buartsanatatolyesi

Leave a Reply