Hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir müzikal romantik-drama izlemek ister misiniz? Eğer cevabınız evet ise “Across the Universe” adlı filmi es geçmeyin derim. Aşkı, savaşı ve en önemlisi sanatı, Beatles grubunun şarkıları eşliğinde anlatan film; müzikal severleri hayaller aleminde keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.
2007 yapımı olan, başrollerini Evan Rachel Wood ve Jim Sturgess’in paylaştığı film, sanatın yaşam kaynağı olduğuna inanan bir grup insanın yollarının nasıl kesiştiğini anlatıyor. İngiltere’den babasını bulmak için Amerika’ya gitmeye karar veren Jude, (Jim Sturgess) burada Lucy Carrigan (Evan Rachel Wood) ve abisi Max Carrigan (Joe Anderson) ile tanışır. Babası ile karşılaşan Jude her ne kadar onun hayatının bir parçası olmak istemese de, Max ve Lucy’nin ailesiyle tanışınca, bir aileye ait olmanın özlemini duyar. Bu sırada Jude, üniversiteden ayrılan Max ile birlikte, New York’ta bulunan şarkıcı Sadie’nin (Dana Fuchs) dairesine taşınır. Kendisine sahnede eşlik etmesi için bir gitarist arayan Sadie, Jo-Jo (Martin Luther) ile tanışması sayesinde, tutkuyla bağlı olduğu rock’n roll tarzı müziği sahneleyebilir. Lucy ise sevgilisini savaş sırasında kaybetmesi üzerine abisi Max’ın yanına gitmeye karar verir ve burada Jude’u daha yakından tanıma fırsatı bulur. Lucy’nin de New York’a gelmesiyle bu şehirde gerçek dostluğu, arkadaşlığı ve aşkı bulan karakterler, müziğin heyecanı içinde bambaşka dünyalara yolculuk ederler. Ancak, Lucy ve Jude, her ne kadar birbirlerine tutku ve sevgiyle bağlı olsalar da, Max’ın savaşa gitmesi ile savaş karşıtı olan, bunun içinde protestolara katılan Lucy ve kendini resim yaparak ifade eden Jude’un hayalleri ters düşmeye başlar. Savaşın yıpratıcı etkisinden dolayı ülkesine geri dönmek zorunda kalan Jude, bu durumun etkisini yitirmeye başlaması ile dostlarının yanına dönmeye ve aşkının peşinden gitmeye karar verir.
Beatles’ın “Hey Jude” ve “All You Need Is Love” gibi birbirinden hoş şarkılarının, bir hikaye ile bu kadar güzel bir uyum yakalaması ve hayata dair çoğu şeyi, örneğin; savaşın psikolojik anlamda yaralayıcı yönünü, sanat (müzik ve resim) aşkını, dostluğu, tutkuyu, hayal gücünü, bu eşsiz şarkılar ile harmanlayarak anlatması, filmi diğer müzikallere göre daha özel kılıyor. Oyuncuların da şarkıları neredeyse kusursuz bir biçimde yorumları, Beatles ve müzikal severler için filmi büyük bir keyifle izlenir hale getiriyor.
Eğer siz de bir Beatles hayranıysanız ve sanatın yaşam kaynağı olduğuna inanıyorsanız, hayaller aleminde keyifli bir yolculuk vaat eden “Across the Universe” adlı filmi kaçırmamanızı tavsiye ederim.