Aman Türk futbolunun marka değeri düşmesin, aman ismimize leke sürdürmeyelim diye diye her geçen gün futbolumuzun marka değerini yükseltiyoruz. Son örneğinde Romanya bize marka değerimizi gösterdi 0-1.

1-0 yenilmek var, 1-0 yenilmek var!!! Maç boyunca öyle bir oynarsın ki adamlara kök söktürürsün, direkten dönen topların, net kaçırdıkların derken bir kontra yersin ve 1-0 yenilirsin o zaman tamam. Bizim milli takımın ilk net pozisyonu 90+6’da geldi gerisini siz düşünün. Kenarda tedirgin bir teknik adam, sahada ruhsuz ve sorumluluk almaktan bile aciz futbolcular … Ufukta Brezilya görünmüyor.

Romanya dediğin takım çok iyi bir takım mı? İyi “takım” ama üst düzey bir takım değil. Senelerdir toparlanmaya çalışıyorlar. Genç oyunculara umut bağladılar artık. Adamların tek yaptığı şey hep birlikte defans yapmaları ve top kendi yarı alanına gelince hep birlikte pres yapmaları. Romen kanalındaki spiker maç sırasında grubun Hollanda’dan sonraki ikinci favorisi karşısında öne geçtik diyor bizimkiler ise “Markalı Hüsran”.

Kadro seçimleri maçtan önce ve maçtan sonra çok tartışıldı. Kaleci seçimlerinden başlayalım. Volkan Demirel en iyi Türk kaleci konumunda o tartışılmaz. Peki ya diğer kaleciler, Mert daha kendi takımında doğru dürüst maç oynamadı, bırak onu futbol hayatı boyunca doğru dürüst maç oynamadı, bence yetenekleri de tartışılır. Cenk de kendi takımında forma bulamıyor üstelik bir kaleciye göre kestirilemezliği çok fazla ve her an takımın başını yakabilecek bir kaleci. Onur Kıvrak bu ikisinden kötü kaleci mi? üstelik daha yetenekli, takımında da oynuyor artık.  Defansın göbeğindeki seçimlere eleştiri yok, sadece yediğimiz golde Volkan hatalı denip ona yüklenildi ancak pozisyonun başına bakınca Semih’in orta saha da ki forvete gereksiz baskı yapıp arkasını boşalttığını kimse dile getirmiyor. Gökhan Gönül sakatlana sakatlana ağırlaşmış, mental olarak da yıpranmış. Yerine kim oynayabilir soru işareti. Hasan Ali Kaldırım önce orta açmayı öğrenip sonra milli takıma gelmeli. Mehmet Topal maksimumunda oynasa 10 üzerinden 5’i geçemez. Hamit Altıntop adam kendi itiraf ediyor oynamaya çalışıyorum, sorumluluk almaya çalışıyorum olmuyor diye. Sen bu adamı neden milli takıma alırsın bu form durumuyla. Sercan ise hala bir kaç çalım atayım da kendimi göstereyim derdinde. Umut Bulut her zamanki gibi çok koşuyor ancak tek forvet oynayacak futbolcu değil, yardımcı forvet olarak kullanılmalı. Emre ile Arda takıma rağmen didiniyorlar ama olmuyor. Sahaya çıktığında yense de yenilse de varını yoğunu ortaya koyacak, sorumluluk almaktan korkmayacak karakterde futbolcuları seçersek bu kadar mahkûm bir takım görmeyiz sahada.

Olan oldu artık ne konuşulsa ne yazılsa nafile. Macaristan maçını bari kazanmalıyız biraz olsun Brezilya umudumuz olması için, zaten Macaristan maçından alınacak mağlubiyet Abdullah Avcı’nın gönderilmesinin habercisi olur. Çözüm olur mu? Bilinmez.

Leave a Reply