Oldum olası kendi gibi olan insanları hep sevdim; çünkü ben de hiçbir zaman başkası olmak istemedim. Belki de bu yüzden bu albümü bu kadar çok sevdim. Türk pop müziğinin kendini yinelemektense yenilemeyi tercih eden nadir besteci ve şarkıcılarından biri olan Gökhan Tepe’nin yeni albümü “Kendim Gibi”, 13 Aralık 2012 de Sony müzik etiketi altında dinleyicilere sunuldu. Bu albüm Gökhan Tepe’nin 15 yıllık müzik serüveninin 7. solo albümü. Albüm on şarkıdan oluşmakta. Günümüzde canlı enstrumanlar kullanılmadan bilgisayar ortamında hazırlanan bir çok albüme karşın Gökhan Tepe’nin albümündeki bütün şarkılar canlı enstrümanlar ile çalınarak akustik altyapı oluşturulmuş. Albümdeki şarkılar sırasıyla şöyle: Tanrım Dert Vermesin Başa, Üç Kelime, Ayrılık Hali, Yüzümüz Yok, Kendim Gibi, Adı Aşk Olsun, Eylül, Ay Tutulması, Beyaz ve Veda Makamı. Albümün çıkış parçası olarak seçilen “Tanrım Dert Vermesin Başa” televizyon, radyo ve dijital ortamda yayınlandığı andan itibaren büyük beğeni toplayarak müzik listelerinde üst sıraları zorladı. Kapak fotoğrafı ve albümün içindeki diğer fotoğraflar Pınar Gediközer imzası taşıyor. Albümün prodüktörü ise Gökhan Tepe’nin kendisi. Müzik direktörü ise Gökhan Tepe ve Erhan Bayrak. Buradan da anlaşıldığı gibi aslında bu albümün her yerinde, her aşamasında Gökhan Tepe’nin emeği büyük. Her parmağında pek çok marifet olan bir şarkıcı ve müzisyen Gökhan Tepe. Şarkılar yazıyor, gitar çalıyor, müzik direktörlüğü ve produktörlük yapıyor ama en önemlisi bu şarkılara sesiyle yaşam veriyor. Adeta her birimizin hayatına dokunarak, her birimizle farklı bağlar kuruyor.
Her şarkıcının albümünde mutlaka bir şarkının onun için ayrı bir yeri vardır. Gökhan Tepe de aralık ayında Radyo Turkuvaz’da konuk olduğu bir programda bu albümün en özel parçasının “Veda Makamı” olduğunu dile getiriyor ve sebebini şöyle açıklıyor: “Bu şarkı dört yıldır hazır bir şekilde bekliyordu. Türk Sanat Müziği formunda Hakkı Yalçın’ın sözlerini yazdığı oldukça dertli bir şarkıdır. O dönem bu şarkıyı anneme dinlettiğimde annem o kadar beğendi ki “bunu mutlaka ilk çıkacak albümüne koymalısın” dedi. Fakat çıkardığım albüm hızlı parçalardan oluşunca Veda Makamı’nı bir türlü kullanamadım. Annem yeni albüm hazırladığımı duyduğu anda bana ”Eğer bu şarkıyı şimdi de kullanmazsan sana hakkımı helal etmem Gökhan!” dedi. Emir büyük yerden gelince bize laf düşmez. Annemin istediğini yaptım içim rahat.”
Ben klişeleşmiş bir söz olsa da çizgisini bozmayan sadece müziğiyle başarıyı yakalamış ve kendini geliştiren şarkıcılara karşı beğenimi ve takdirimi gizleyemiyorum. Benim bu albümdeki favori parçalarım; Tanrım Dert Vermesin Başa, Beyaz ve Eylül. Eylül şarkısının sözlerini çok etkileyici ve anlamlı buluyorum: “En çok eylülde ağlar aşk, son izleri siler gibi, tüm zalimlerin yerine, af diler gibi”. Sadece kafiye olsun diye yazılmış sözler değil bunlar, yaşanmışlıkların kapalı üslupla ifade edilmiş biçimi bence. Bana göre şarkı günlük dilde konuştuğumuz şekilde yazılmamalı; “gidicem” “gelicem” gibi bir kullanım tarzı hoş olmuyor ama günümüz şarkılarının bir çoğu bizi buna da alıştırdı galiba. İtiraf ediyorum Gökhan Tepe’nin “Beyaz” şarkısının ben de fanatiklerinden biriyim. Gökhan Tepe’nin Beyaz şarkısını seslendirdiği JoyTurk Akustik yorumunu albümdeki yorumdan daha çok beğendim ama. Bu şarkıya vurulmak için bir kere dinlemek yeterli, tabii siz de benim gibi çok duygusal biriyseniz… Her insanın hayatta geçirdiği kötü zamanlarda yanında olan ve onu mutlu edip aydınlatan biri veya birileri vardır. Bence bu zamanlar şu sözlerle ancak bu kadar güzel ifade edilebilir: “Karanlıktan korkmuyorum eskisi gibi, senin yanın en aydınlık beyaz benim için”. Fakat ben Gökhan Tepe’nin içi dolu, yumuşacık sesiyle ahenk kattığı bu şarkıları seviyorum ve bu albümü eski zamanların kalitesindeki şarkıları özleyen herkesin alıp dinlemesini öneriyorum. Sonuç olarak albümün adı gibi, Gökhan Tepe kendi gibi bir albüm yapmış ve hatta albümün son sayfasında Gökhan Tepe, onu kendi yapan kişilere şöyle teşekkür etmiş: “Yolcu yoksa yolun da anlamı yok… Kendim gibi hissettiren arkadaşlarımızla yürüdüğümüz bu yolda emeği geçen herkese teşekkürler.” Müzikle kalın…