858662-14538979-640-360

İspanya Futbol Takımı: 2010 Dünya Şampiyonu; 2008 ve 2012 Avrupa Şampiyonu…

İspanya Basketbol Takımı: 2006 Dünya Şampiyonu; 2009 ve 2011 Avrupa Şampiyonu…

Rafael Nadal (Tenis): 2008 ve 2010 Wimbledon Şampiyonu; 2005-06-07-08-10-11-12 Fransa Açık Şampiyonu; 2009 Avustralya Açık Şampiyonu; 2010 Amerika Açık Şampiyonu; 2008 Pekin Olimpiyat Şampiyonu…

Alberto Contador (Bisiklet): 2007-09-10 Fransa Bisiklet Turu Şampiyonu; 2008 İtalya Bisiklet Turu Şampiyonu; 2008 ve 2012 İspanya Bisiklet Turu Şampiyonu…

17043034--644x362

Dr. Eufemiano Fuentes

Yukarıdaki kısacık bilgi kırıntılarından da anlaşılacağı gibi, son yıllarda spor dünyasının yükselen yıldızı; İspanya. Her alanda başarılı sporculara sahip, her alanda kupaları, birincilikleri, şampiyonlukları silip süpüren bir millet. 2006’dan bu yana katıldıkları organizasyonlarda tüm dünyanın ağzını açık bırakacak bir başarı grafiği çizdi İspanyollar ve elbette bu zaferler tartışmaları da beraberinde getirdi. Spor camiasının sivri dilleri, bu başarıların arkasında doping olduğunu iddia ettiklerinde herkes gülüp geçmişti. Fakat 22 Mayıs 2006’da Puerto Operasyonu kapsamında İspanyol doktor Eufemiano Fuentes göz altına alınınca o herkesin yüzüne yerleşen kendinden emin gülümsemeler, yerini birer “acaba?”ya bıraktı çünkü Dr.Fuentes’in evinde, üstünde sporcuların isimlerinin bulunduğu 200 torba donmuş kan plazması, anabolik steroid ve birçok dopingle ilintili madde ele geçirildi.

Bu olayın üzerinden yaklaşık 7 yıl geçti ve 28 Ocak günü Dr. Fuentes ve kız kardeşiyle birlikte 3 eski bisiklet antrenörünün yargılanması başladı. Aslında çok kapsamlı bir doping davası olması gerekirken, İspanya’da anti-doping yasası Kasım 2006’da yürürlüğe girdiği için, sanıklar sadece “genel halk sağlık kanunlarını ihlal etmek”ten yargılanabilecekler. Bu da davanın asıl etkiyi yaratmasını etkiliyor. Dr. Fuentes’e çok ciddi yaptırımlar uygulanabileceği yerde, mahkeme sadece dopingin sağlıklı koşullarda uygulanıp uygulanmadığı konusunu sorguluyor. Kısacası Dr. Fuentes veya diğer sanıklar kendi istekleriyle isim vermedikçe mahkeme hiçbir şey soramayacak ve dolayısıyla dişe dokunur bir bilgi elde edilemeyecek. Peki, mahkeme bu detaylara iner mi? İşte davanın esas ilginç kısmı da burada başlıyor. Davayı adım adım takip eden ve eş zamanlı olarak sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki takipçileriyle paylaşan Fransız gazeteci Stéphane Mandard’ın ifadesine göre İspanyol hakim mümkün olduğu kadar Fuentes’i sıkıştırmamak üzerine bir yargılama performansı gösteriyor.

Davanın 3 duruşması geride kalırken, şu ana kadar Fuentes sağlık koşullarını ihlal ettiği yönündeki suçlamaların hiçbirini kabul etmedi çünkü ona göre o, sadece işini yapıyordu ve şu ana kadar da hiçbir sporcudan sağlık sorunu yaşadıklarına dair bir geri bildirim gelmemişti. Fakat asıl önemli olan soru bu isimler kimlerdi? Doktorun müşterileri arasında Jan Ullrich, Ivan Basso, Alejandro Valverde, Michele Scarponi ve -daha sonradan aklanan- Alberto Contador gibi üst düzey bisikletçilerin olduğu biliniyordu. Fuentes daha önce verdiği ifadelerde müşterilerinin yüzde 30’unun bisikletçi olduğunu söylemiş geri kalan yüzde 70 hakkında bilgi vermemişti. Duruşmalarda ise tenisçiler, futbolcular, atletler ve boksörlerle de çalıştığını ifade etti, ancak isim vermedi. İspanyol Marca Gazetesi, 2010 yılında Fuentes’in “konuşursam İspanya futbol takımı Dünya ve Avrupa Kupası’nı kaybeder” dediğini, bu yüzden de konuşturulması gerektiğini savunuyor. Fakat Madrid mahkemesi de İspanyol Hükümetinin kendisine çizmiş olduğu sınırların dışına çıkamıyor çünkü İspanyollar 2020 Olimpiyat Oyunları’na Madrid şehriyle koydukları adaylıklarının etkilenmesini istemiyorlar. Bu yöndeki iddialardan biri, Dünya ve Avrupa Şampiyonalarından zaferle dönen futbol takımındaki doping olayının hasır altı edildiği. Daha çarpıcı bir iddia ise dopingli olduğu için ceza alan Rafel Nadal’ın son iki turnuvaya katılamama sebebi olarak sakatlığını öne sürmesi.

Duruşma salonundan bir kare

Duruşma salonundan bir kare

İşte bu noktada devreye diğer örgütler ve ajanslar giriyor. Onların soracakları detaylı sorularla sanıkların ağızlarından isim alınabilirdi ancak mahkeme onları da engellemenin yolunu bulmuş gibi görünüyor. Örneğin, İtalyan Olimpiyat Komitesi, Dr. Fuentes’e futbolla ilgili doping sorusu yöneltmek istediğini belirttiği anda mahkeme müdahale etti ve soru sormalarına izin vermedi. Aynı şekilde, Uluslarası Bisiklet Birliği (UCI), İspanya Bisiklet Federasyonu (RFEC) ve Dünya Anti Doping Ajansı’ndan (WADA) gelen sorular karşısında Fuentes yasal hakkını kullanarak cevap vermedi.

Sözün özü, boğaların hüküm sürdüğü topraklarda tamamen göstermelik bir mahkeme kurulmuş ve anlaşılan İspanyol mahkemesi soruşturmanın seyrini “sağlıksız koşullar” üzerinden yürütmeye niyetli. Şimdi spor dünyasının tek umudu, sanıkların veya ilerleyen duruşmalara katılacak tanıkların ağızlarından isim kaçırmaları. Bakalım davanın geri kalan duruşmalarında neler yaşanacak ve en önemlisi Lance Armstrong’un itirafından sonra itibarı zedelenen bisiklet sporunun yanı sıra daha popüler sporlar olan tenis ve futbol da derinlemesine soruşturulup temizlenecek mi?

 

 

 

 

 kaynak: Stéphane Mandard, Gernot Bauer, Mikkel Condé, José Been, www.eurosport.com, www.mtbtrt.com, www.cyclingtr.com

Leave a Reply