Batılılaşma ve yeni dünyaya ayak uydurma adına dökülen kanlar… Japonya’da 19. yüzyılda hüküm süren Tokugawa Şogunluğunun çalkantılar içinde oluşu ve samuray sınıfının yok oluşu… Artık kılıç taşımak yasaktır; onur, para ile satın alınabilecek kadar değersiz görülmeye başlamıştır. Tanrısı para olan iş adamlarına korumalık yapmaya başlayan samurayların onurlarını kaybedişi; daha iyi ve daha aydınlık, kan dökülmeyecek bir dönemin gelmesi için emperyalistlere kan dökerek hizmet eden eski suikastçi ve savaşçı Hitokiri Battousai(Adam kesen Battousai) adıyla nam salan Himura Kenshin’in hikayesidir bu.

Bir Nobuhiro Watsuki eseri olan dünyaca ünlü manga ve anime serisi Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Roman Tan(Rurouni Kenshin: Meiji Swordsman Romantic Story) , 2012 ağustosunda Japonya’da gösterime girerek uzun bir aradan sonra geri döndü. Japonya’nın genç yetenekleri Takeru Sato, Himura Kenshin; Emi Takei, Kaoru Kamiya rollerinde olup, Warner Bros tarafından yapımcılığı üstlenildi.
kenshin3
1868 yılında, erken Meiji döneminde batılılaşma yolunda ilerleyen Japonya, kanlı ve sancılı bir durumdaydı. Aynı yıl bu yeni devri getirecek olan Boshin Savaşı emperyalistler ve Tokugawa Şogunluğu arasında yapılıyordu. Bu savaşta soğukkanlılığı ve devasa gücü ile bilinen Hitokiri Battousai’nin katkılarıyla emperyalistler savaştan galip çıktı ve ardından devrim gerçekleşti. Yeni devrin gelmesiyle Hitokiri Battousai, namını bırakıp bir daha insan öldürmemeye yemin eder. Himura Kenshin; böylece bir “rurouni”, yani bir gezgin olarak yaşamını sürdürmeye başlar. İnsanları öldürmeme yeminin bir simgesi olarak yeni kılıcının keskin bölümü, normal bir kılıca göre ters taraftadır; kısacası insan öldüremeyecek, sadece yaralayabilecek bir kılıçtır.

Devrimin üzerinden on yıl geçmesiyle Tokyo’ya gelen Himura Kenshin, sahte bir Hitokiri Battousai’nin ortalığı kan gölüne çevirdiğini ve polis tarafından arandığını arama ilanlarından öğrenir. Bu sırada, Kenshin’in kılıçla dolaştığını gören, babasından miras kalan kendo okulunun sahibi Kaoru Kamiya adında genç bir kız onu Hitokiri Battousai sanır.Yeni devirde kılıç taşımanın yasak olması dolayısıyla Kenshin’in üzerine yürüdükten sonra, Kenshin’in kılıcını görünce, onunla insan öldüremeyeceğini düşünüp onun, Battousai olmadığına ve sıradan bir gezgin kılıç ustası olduğuna inanır. Bu sırada, Kaoru Kamiya’nın okuluna ait olan Kamiya Kasshin stilinin Battousai tarafından kullanılması yüzünden okuluna hiç öğrenci gelmediğinden bahseder. Halbuki gerçek Battousai, Hiten Mitsurugi stili kılıç kullanır.

“Bir insanı öldürdüğünde yerine nefret doğar. Bu nefret yine bir insanın ölmesine sebep olur.                                                                               Bu sonsuz döngüyü kırmak, benim kesmeyen kılıcımın görevidir.”

Bu zamanlarda, Tokyo’da çok zengin bir iş adamı olan Kanryuu Takeda, afyon ticareti ile çokça para kazanan ve parayla istediği her şeyi elde edebileceğini sanan sadist ve çıkarcı ruhlu biridir. Devrim sonrası, birçok samuray aç kalmıştır ve Kanryuu onları koruması yapıp, zindan gibi yerlerde tutup, onlara köpeklere yem verir gibi yemek verip üstüne afyona alıştırarak oldukça kötü davranıyordur. Kendo okulunu afyon üretme amacıyla almak isteyen Kanryuu, adamlarına okulu tahrip ettirir ve bu sırada Kenshin Kaoru’ya onları uzaklaştırmakta yardım eder. Böylece Kenshin okulda kalmaya başlar. Daha sonra, ailesi öldürüldüğü için kimsesiz kalan ve Kanryuu’ya hizmet etmek zorunda kalan afyon üretiminden sorumlu doktor Megumi Takani, Kanryuu’dan kaçar ve Kaoru’nun evine sığınır. Kanryuu; kuyu sularını, okulu elde etmek istediğinden tehdit amaçlı zehirle doldurur ve insanlar hasta olmaya başlar. Sahte Battousai ise polisleri öldürmeye devam edip, Kanryuu’nun amacı için Kamiya Kasshin stilini kullanarak okulun adını lekelemektedir ve özellikle Himura Battousai ile karşılaşıp, içindeki öldürme içgüdüsüne bir karşılık ve bir doyum aramaktadır.

kenshin1Animelerin filmlere uyarlamaları genellikle animelerin vermeye çalıştığı mesajları tam olarak veremese da, bir film uyarlaması için gerek oyunculuk, gerek senaryo ve gerekse görsel açıdan ortalamanın üstünde bir performans sergilendiği fikrindeyim. Bir daha kan dökülmeyeceğini ve aydınlığı vaat eden devrin gelmesi amacıyla kan döken Himura Battousai’nin, adam kesen kimliğinden sıyrılmaya çalışmasını, öldürme iç güdüsünü yok etme çabası ve adam kesen geçmişinin onun varlığından silinemeyeceğini konu alırken; kendi içine kapanmış Japonya’nın, Meiji ile birlikte dünyaya açılması yolunda yaşadığı zorlukları güzel anlatan, tarihi olayların gerçek ve bazı karakterlerin kurgusal olduğu bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.

Fragmanını buradan izleyebilirsiniz:

Leave a Reply