Spor Toto Süper Lig’de 20 haftayı da geride bıraktık. Liderlik yarışını Galatasaray 37 puanla önde götürüyor. Ligdeki ilk 5 takımın puan durumu şu şekilde; Galatasaray 37, MP Antalyaspor 33, Beşiktaş 32, Fenerbahçe 31, Kasımpaşa 30. Geçen yıllara baktığımızda ise ilginç bir görüntü ortaya çıkıyor: Ligin şu anki lideri bu puanla, 20. hafta sonunda, 2011-2012 sezonunda liderin 9 puan arkasında 4., 2010-2011 sezonunda liderin 7 puan arkasında 5., 2009-2010 sezonunda ise liderin 7 puan arkasında 6. Sırada yer alıyordu. Demek istediğim, bu sezon ligdeki liderlik yarışının bu kadar çekişmeli geçmesinin sebebi, ligdeki kalitenin artmış olması değil, zirveye oynayan takımların kötü futbolu ve fazla puan kayıplarıdır.
STSL’de 20 hafta sonunda ilk 5 sıralaması
Zirveye oynayan takımları ele alalım. Lider Galatasaray’dan başlarsak; az önce Galatasaray’ın bu puanla geçtiğimiz sezonlarda, ligdeki hangi pozisyonda olacağını belirttim. Galatasaray cephesindeki en büyük sıkıntı, istediği oyunu lig maçlarında sahaya yansıtamaması. Şampiyonlar Ligi’nin bazı maçlarında oynanan oyunla ligdeki oyun arasında büyük fark var. Geçtiğimiz sezondan bu sezona gelirken ilerleme kaydetmesini beklerken, oyun olarak rahatça fark edilebilir bir gerileme söz konusu Galatasaray’da. Nispeten iyi bir görüntü çizilen Avrupa maçlarında dahi, geçtiğimiz sezonun oyunu mumla aranıyor. Oyuncuların form durumlarının düşük olması, performanslarının beklenenin aşağısında yer alması ve bazı oyuncuların buna rağmen ısrarla oynatılması gibi sorunların göze çarptığı sarı kırmızılılarda oklar Fatih Terim’e yönelmiş durumda. Uzun süredir mutsuz bir görüntü çizen, yönetimle bazı sorunlar yaşayan Fatih Terim’in, bu sorunlarının oyunculara da yansıdığı düşüncesindeyim. Galatasaray’ın bir çıkış yakalayabilmesi için takım içi sorunların bir süreliğine bir kenara itilmesi –bence tamamen giderilmesi kısa sürede mümkün değil–, yeni transferlerin takıma kazandırılması ve geniş kadronun iyi rotasyonlarla değerlendirilmesi gerekiyor.
Galatasaray idmanından bir görüntü
Gelelim MP Antalyaspor’a… Geçtiğimiz sezonlara bakıldığında, 20 hafta sonunda, sıralama olarak da 10, puan olarak 27 ortalamasına sahip Antalyaspor, bu sezon 20 hafta sonunda 33 puanla 2. sırada. Puan değerlendirmesi yaptığımızda, takımın bu sezon kendini geliştirdiği ortada. Mehmet Özdilek yönetiminde, birkaç sezondur belirli bir oyun istikrarı yakalamış olan Antalya, bu sezona bu istikrarlı oyunu biraz daha geliştirerek başladı ve ilk yarı sonun kadar sürdürmeyi başardı. Nitekim ocak ayının başından itibaren yaptığı maçlardaki puan basit puan kayıplarını yaşamamış olsaydı, şu an liderlik koltuğunda oturması işten bile değildi. Ancak ortalamanın 6 puan üstünde yer almasına karşın sıralama olarak bu kadar yükselmesi, söylediğim gibi zirvenin adayı olan takımların fazla puan kayıpları. Antalyaspor’un, son haftalarda, eksik oyuncuların çokluğunda yaşadığı puan kayıplarını unutup, oyuncuların takıma dönmesiyle birlikte eski temposuna kavuşması gerekiyor liderlik yarışından kopmaması için.
Antalyalı futbolcular kötü gidişata dur dedikleri İBB maçı sonrası büyük mutluluk yaşadı
Beşiktaş sezona nispeten düşük bütçeyle kurulmuş, daralmaya gitmiş bir kadroyla başladı. Buna rağmen beklenenin üstünde performans sergileyen siyah beyazlılar, liderlik yarışından kopmamayı başardı. 19. haftada oynanan Galatasaray derbisinde 10 kişi kalan rakibi karşısında öne geçmeyi başarmış olsa şu an lider konumunda da olabilirdi. Ancak Beşiktaş’ın en büyük sıkıntısı istikrar. Oyuncuların istikrarlı bir performans sergileyememesi ve bunun takıma da yansıması, puan kayıplarına yol açtı. Bunun yanında hızlı ve dinamik bir takım olmasına karşın savunma zaafları da, takımın çok gol yemesine ve puan kayıplarının fazla olmasına yol açıyor. Samet hoca bu soruna çare bulabilirse, ve de hücuma yönelik yapılan transferleri takıma kazandırabilirse, Beşiktaş liderlik yarışında yerini koruyabilir.
BJK Almeida’nın boşluğunu yeni transferler Niang ve Dentinho’yla doldurmaya çalışacak
Geçtiğimiz sezon çalkantılı bir süreç yaşayan Fenerbahçe takımı bu sezon kadrosunu genişleterek sezona başlayacaktı ki, orta sahanın çok önemli iki ismi Alex ve Emre’yi göndererek orta sahada bir boşluk yarattı. Hâlihazırda var olan ve yeni gelen oyuncuların bu boşlukları dolduramaması sonucu da çok problemli bir ilk devre geçirdi Fenerbahçe. Futbolculardan ziyade, Aykut Kocaman ve yönetime yönelik tepkiler artmıştı. Nitekim Aykut Kocaman, baskılara dayanamayıp istifa etmişti, fakat daha sonra başkan ve futbolcuların ısrarıyla istifasından geri döndü. İşte böyle problemli bir dönem yaşamış Fenerbahçe, liderin 6 puan arkasında kaldı. 6 puan az olarak görünse bile, sahada oynanan futbol ve yaşanan puan kayıpları sarı lacivert renklere gönül vermiş taraftarlara pek de umut vermiyor. Fenerbahçe’nin liderlik yarışından kopmaması için, Aykut Hoca’nın devre arası takıma katılan futbolcularla birlikte oluşan geniş kadroyu iyi yönetmesi, rotasyonlarla oynaması ve formayı adil dağıtmayı başarabilmesi gerekiyor.
Son Sivasspor mağlubiyetiyle birlikte Fenerbahçe taraftarının sabrı tükenmeye başladı
Bu sezon yönetim kurulu değişikliğiyle yeni ve yüksek bir bütçeye kavuşan, bu doğrultuda önemli oyuncularla kadrosunu genişleten Kasımpaşa, ligin ilk yarısında bir teknik direktör değişikliği yaşadı. Ligde iyi bir konumda bulunmasına rağmen bekleneni veremeyeceği düşünülen Metin Diyadin’in yerine Şota Arveladze getirildi. Bu değişiklikten sonra kısa bir uyum süreci geçiren Kasımpaşa ikinci yarının başlamasıyla beraber, devre arası kampının çok verimli geçtiğini gösterircesine, iyi top oynamaya ve önemli puanlar almaya başladı. Kazanılan bu puanlarla birlikte zirve yarışı kotasına, 30 puanla, sınırdan girmeyi başaran Kasımpaşa, iyi oyunun sürdürebilirse puan kayıplarının çok yaşandığı bu yarışta yükselmeyi başarır düşüncesindeyim.
Kasımpaşalı futbolcuların Trabzonspoe maçından bir görüntüsü
İşte ligin zirvesi bu şekilde 20 hafta sonucunda. Liderin puan kaybı yaşadığı haftalarda rakiplerinin de puan kaybetmesi ve Anadolu takımlarının sürpriz puanlar almasıyla liderlik yarışı iyice kaplumbağa yarışına dönmüş durumda. Oynadığı oyunda istikrarı yakalayabilen, puan kayıplarını asgariye indirebilen takım bu yarışı önde bitirir. Temennim ise kalan 14 haftada zirve yarışında izleyeceğimiz maçların, beklentileri karşılayabilecek bir seviyede olması ve marka değerini yükseltmeye çalıştığımız, büyük paralar harcayarak yıldız oyuncuları getirdiğimiz ligimizin adına yakışır güzellikte bir futbol oynanması.
