Turkish Airlines Euroleague’de Top 16 maçları 4-5 Nisan’da oynanan maçlarla tamamlandı. Gruplarda ilk 4 sırayı alan takımlar çeyrek finale çıkarken, Top 16 ve çeyrek finaller arasında bir aranın olmamasıyla beraber çeyrek final maçları geçtiğimiz hafta başladı. Gruplarda 1.sırayı alan takımların diğer grubun 4.sü ile, 2.sırayı alan takımların ise 3.lerle eşleştiği sistemde çeyrek final eşleşmeleri Barcelona-Panathinaikos, Olympiakos-Anadolu Efes, Real Madrid-Maccabi Tel Aviv ve CSKA Moskova-Caja Laboral şeklinde oluştu. Şimdi de eşleşmelerin genel görünümüne göz atalım.
Efes Son Şampiyona Karşı
E Grubu’nu 3.sırada tamamlayan temsilcimiz Anadolu Efes ise, Top 16’ya iyi başlamamasına rağmen haftalar ilerledikçe oturmuş düzeni ve birbirine alışmış kadrosuyla form tutan ve son haftalardaki performansıyla F Grubu’nu 2.bitiren Olympiakos ile eşleşti. Top 16’ya CSKA yenilgisiyle başlayan, ardından 7 maçlık galibiyet serisiyle grup liderliği için mücadele etmeye başlayan temsilcimizin grubu en azından ilk 2’de tamamlayacağı düşünülüyordu. Ancak Vujacic’in şanssız sakatlığı ile beraber formdan düşmekle beraber, son haftalarda gruptan çıkma iddiası kalmayan Zalgiris ve Unicaja’ya karşı beklenmedik mağlubiyetler alan, son maçta da Real Madrid deplasmanında adeta dağılan Efes’in Olympiakos’a karşı mental olarak hazır olup olmayacağı birçok basketbolsever açısından önemli bir soruydu. Şimdi de serinin ilk 2 maçına kısaca göz atalım.
Olympiakos’un saha avantajı sebebiyle Yunanistan’da oynanan ilk maça iyi savunmasıyla oyunu dengede tutarak başlayan temsilcimiz, Printezis’in skor olarak sürüklediği rakibi karşısında ilk çeyreği 17-15 geride geçti. 2.çeyrekte seyircisinin de desteğiyle oyunun momentumunu eline alan Yunan temsilcisi karşısında bir ara 9 sayı geriye düşen Efes, Kerem Gönlüm’ün savaşçı oyunuyla savunma direncini yükseltti ve devre bittiğinde farkı 1 sayıya indirdi: 33-32. 2.yarıya iyi başlayan temsilcimiz bir ara skorda da öne geçmesine rağmen Olympiakos’un çeyrek sonundaki etkili oyununa engel olamadı ve son çeyreğe geride girdi. Son çeyrekte de oyunu başa baş götürmesine rağmen kritik anlardaki küçük hatalarla mücadeleden 67-62 mağlup ayrılan temsilcimiz seride 1-0 geriye düştü.
Her ne kadar maçın sonucu Olympiakos’a avantaj sağlasa da temsilcimizin bu maçta Olympiakos’a, onlarla Yunanistan’da başa baş mücadele edebileceği mesajını vermesinin bu maçın temsilcimiz açısından önemli bir kazanç olduğunu düşünüyorum. Seriden çıkmak için kendi evindeki ilk 2 maçı neredeyse kazanmak zorunda olan Olympiakos’un baskı altında olan taraf olduğu düşünüldüğünde, henüz geçen hafta ağır bir yenilgi alan temsilcimizin bu kadar çabuk toparlanması ve Yunanistan’da son şampiyon karşısında maç boyunca iyi savunma yapıp yüksek oranda oyunun temposunu kontrol etmesi önümüzdeki maçlar için umut verici.
2.maç ise adeta ilk 5 dakikası ve sonraki 35 dakikası apayrı iki maçtı. Maça çok iyi başlayan temsilcimiz savunmada rakibine kolay sayı şansı tanımazken hücumda da organize hücumlar ve ekstra paslarla sayı üretip 12-2 öne geçti. Toparlanan Olympiakos seyirci desteği ve Efes’in yanlış şut seçimleriyle farkı eritti ve ilk çeyrek 16-14 temsilcimizin üstünlüğüyle tamamlandı.2.çeyrekten itibaren ise bir türlü skor üretemeyen Anadolu Efes karşısında Yunan temsilcisi seyircisinin de desteğiyle ritmini buldu ve ilk yarıyı 36-26, 3.çeyreği de 52-40 önde geçti. Son çeyrekte oyundan iyice düşen karşısında farkı daha da açan Olympiakos seride 2-0 öne geçerek önemli bir avantaj sağladı.
Üzülerek de olsa söylemek gerekirse Anadolu Efes Olympiakos maçında ilk 5 dakika hariç, hücumda önceki maçlarda yaşadığı sıkıntıları da yaşamasıyla beraber kendi doğrularını uygulayamadı. Hücumda sürekli olarak organize olma sorunu yaşayan temsilcimiz, savunmada her ne kadar sert olsa da hücumda etkisiz olmanın etkisiyle bir yerden sonra da savunmada da yeterli karşı oyunu gösteremedi ve geçen maçtan sonra psikolojik olarak daha da baskı altına girdiği düşünülen Olympiakos’u adeta rahatlattı. Serinin İstanbul’da oynanacak 2 maçında, Oktay Mahmuti’nin Efes’inin klasik özelliği olan sert savunma ve basketbolun doğrularını uygulama potansiyeli olan temsilcimizin toparlanıp seriyi tekrar Yunanistan’a getirmesini umut ediyoruz.
Pana Barça’yı Durdurdu
Çeyrek finallerin basketbol severler açısından en heyecan verici eşleşmelerinden birisi Barcelona-Panathinaikos eşleşmesi. Barcelona hem üst düzey kadrosu hem de üst düzey form grafiğiyle Top 16’da ulaştığı 14 maçta 13 galibiyetle birçokları tarafından sadece bu serinin değil Euroleague şampiyonluğunun da favorisi. Panathinaikos ise Top 16’ya kötü başlamasına rağmen son haftalardaki yükselen formu ve art arda aldığı önemli galibiyetlerle E Grubu’nu temsilcimiz Anadolu Efes’in ikili averajda 1 sayı gerisinde 4. tamamladı. Her ne kadar kağıt üzerinde favori gösterilmese de ,yoncalar serinin ilk maçında önemli uzunları erken faul problemine girmesine rağmen maçı uzatmaya götürüp sadece 2 sayı farkla 72-70 kaybetti.Ama bu maçta Barcelona’ya serinin hiç de kolay geçmeyeceği mesajını veren Yunan temsilcisi, 2.periyodundan itibaren rakibini geriden takip ettiği maçta Diamantidis’in son saniyelerdeki üçlüğüyle 66-65 kazandı ve saha avantajını ele geçirdi. 2 sezon önce de aynı senaryo gerçekleşmiş, Panathinaikos, Barcelona’nın saha avantajına sahip olduğu seride 1-0 geriden gelip seriyi 3-1 kazanmıştı. Bakalım tarih tekerrür edecek mi?
Real İyi Başladı
E Grubu’nun 2.si Real Madrid ile F Grubu’nun 3.sü Maccabi Tel Aviv eşleşmesinde ise kağıt üzerinde favori her ne kadar Top 16’nın son haftalarında formsuz bir grafik çizse de sene başından beri genel olarak sergilediği istikrarlı oyunla Real Madrid. Maccabi ise iniş-çıkışlarla geçirdiği Top 16 dönemini, oldukça karışık olan F Grubu’nu 3.bitirerek tamamladı ve usta koçu David Blatt’ın önderliğinde ilk maçta Madrid karşısına deplasmanda bir sürpriz hedefiyle çıktı. Ancak ilk çeyrekteki bocalamayı atlattıktan sonra Rudy Fernandez’in liderliğinde oyunu domine eden Madrid mücadeleden 79-53 galip ayrıldı. Serinin 2.maçında ise senaryo çok da farklı olmadı. Maçın başından itibaren skor üstünlüğünü eline alan Boğalar, Maccabi’nin geri dönmesine bir türlü izin vermedi ve 75-63’lük sonuçla seride 2-0 öne geçti.2 maçta da sezon içindeki istikrarını koruyan Madrid’in, oturmuş kadrosu ve oyun düzeniyle İsrail’deki 2 maçtan çıkaracağı bir galibiyetle Final Four biletini alacağını düşünüyorum. Maccabi açısından ise kendi evinde taraftarının desteğiyle toparlanıp seriyi 5.maça taşımak İspanya’da moralli halde daha iyi mücadele etme şansını verebilir.
CSKA Caja’yı Dondurdu
Kağıt üzerinde favori olduğu Top 16 E Grubu’nda bir ara 3.sıraya düşmesine rağmen tekrar toparlanan ve son maçlarda aldığı art arda galibiyetlerle E Grubu’nu 1.tamamlayan CSKA Moskova, Top 16’ ya 4’te 4 ile başlamasına rağmen sonrasında art arda yenilgiler alan ve son haftalardaki performansıyla 4.olarak gruptan çıkmayı başaran Caja Laboral karşısında saha avantajının da etkisiyle mutlak favori. Bunu ilk maçta, Teodosic-Weems-Krstic-Kaun 4’lüsünün etkili oyunuyla oyunu 40 dakika boyunca kontrol ederek mücadeleden 89-78 galip ayrılarak gösterirken, ikinci maçta soğuk olan Rusya’yı, Caja Laboral’e adeta daha da soğuk hale getiren Rus temsilcisi maçtan 90-68’lik farklı galibiyetle ayrılırken İspanya deplasmanına gitmeden önce büyük avantaj sağladı.
Turkish Airlines Euroleague’de çeyrek final 3.maçları 16-17 Nisan’da oynanacak. Temsilcimizin seriyi devam ettirmek için kazanmak zorunda olduğu maçı kazanacağına inanıyor ve başarılar diliyoruz.