2012’de Oklahoma Thunder’ı finalde 4-1’le geçip şampiyon olan Miami Heat, bu sene Spurs karşısında zorlansa da üst üste 2., toplamda 3. Şampiyonluğa ulaştı. San Antonio’dan 3-2 geride dönerek, evinde kazanması gereken 2 maçı da kazanan Heat, özellikle 6. Maçta öldü öldü dirildi ancak son bölümde aradaki 5 sayılık farkı önce James’in üçlüğüyle, sonraki hücumda da Ray Allen’ın bulduğu mucizevi üçlükle kapatarak, rakibinin kendi evlerinde şampiyon olmasına izin vermedi. Uzatmada maçı kazanan Heat seriyi 3-3 e getirdi ancak elbette bu yorucu maç, takımca daha yaşlı olan Spurs’den daha çok enerji götürdü. 7. Maçı özetlersek:

İlk 5 dakikada hücumda daha rahat gözüken, istediklerini sahaya yansıtan ekip Spurs’du. İlk molaya 11-4 önde girdiler ancak önceki maça nazaran daha maçın içinde ve maça konsantre olmuş biçimde başlayan Manu Ginobili’nin ilk çeyreğin yarısına gelmeden 2. Faulünü alması Spurs’ün tekerine çomak sokulması anlamına geliyordu. Rahat hücum eden Spurs karşısında, Miami’nin ilk çeyrek bitmeden yaptığı 4 top kaybına ve savruk biçimde hücum etmesine rağmen , yalnızca 5 sayı geride olması Florida temsilcisi için sevindiriciydi. Boris Diaw 6. Maçta verdiği sürpriz ama verimli katkıyı bu maçın ilk çeyreğinde de sürdürdü. Zaman zaman Lebron’u sıkı savunmasıyla bunalttı ancak maçın ilk bölümünde Lebron James’i boyalı alana yakın bölgede iyi savunarak penetre şansı vermeyen Spurs, Miami’nin perimetrenin gerisinden bulduğu şutları savunamadı ve boş kalan Shane Battier ilk çeyrekte 2 üçlük birden buldu. Playoff boyunca eski halinden eser kalmadan,  son derece etkisiz bir performans sergileyen ve saha içinden %27 lik yerlerde sürünen bir isabet oranıyla şut atan Shane Battier, tüm playoffların en önemli maçında hayati bir katkı veriyordu. Böylece maça tutuk başlayan Heat, periyodu 14-5 lik seri yakalayarak 18-16 önde tamamladı.

Rakibinin üst üste top kayıplarından faydalanan Spurs, 2. Çeyreğe derli toplu bir görünümde başladı ve Spoelstra erken mola istemek durumunda kaldı. Spurs boyalı alanı maçın başından beri daha etkili kullanan taraftı ve bu stratejileri onlar adına olumlu sonuç verdi. Chris Bosh daha 2. Çeyreğin ortasına gelmeden 3. Faulünü alıyordu. Ancak maça sönük başlayan James’in peş peşe 2 hücumdan bulduğu 6 sayıyla birden Heat,6 sayı öne fırladı. Lebron da havasını bulmaya başlıyordu. Ginobili de Spurs adına gerektiği zamanda ortaya çıktı ve kendine özgü kıvrılarak penetresiyle turnikeyi buldu ve Spurs farkı 3’e indirdi. İlk yarı sonunda, soyunma odasına önde giden taraf 46-44 ile Heat’ti. Maça 1 / 4 isabetle etkisiz başlayan Lebron  daha sonra toparlanarak devreyi 15 sayıyla tamamlayarak sahanın ilk yarıdaki en skorer ismi oldu. Dwyane Wade de göz alıcı bir performansa imza attı ve  ilk yarıda 14 sayı atarak, 6 ribaund aldı. Savunmada gösterdiği direnç de takım arkadaşlarını ateşledi. Spurs cephesinde ise, genç Kawhi Leonard ilk yarıda  topladığı 10 ribaund ile takımına önemli katkı sağladı.

Takımlar 3. Çeyreğin başlarında da, ilk yarıda nasıl hücum ettilerse o şekilde hücum ettiler. Yani, Heat üç sayılık atışlardan isabet bulmaya devam etti, Spurs de boyalı alandan basketler çıkardı. Özellikle Lebron James, üçlüğün gerisinden ritmini bulmuştu, yalnızca 3. Çeyrekte bulduğu 3. üçlükle skoru Miami lehine 62-57’ye getirdi ancak bu maçta takımı adına önemli anlarda basket bulan Leonard, James’e basket-faulden çıkardığı 3 sayılık oyunla yanıt verdi ve skoru 60-62’ye getirdi. Bu noktada Diaw’da ekstra üçlüğüyle çorbada tuzumuz eksik olmasın dedi, sonraki hücumda da Duncan’la basketi bulan Spurs 65-64 öne fırladı ve bu mini seriye daha fazla katlanamayan Spoelstra molayı istedi ancak, 3. Periyotta takım halinde 5 tane üç sayılık basket bulan Heat, periyot sonunu iyi oynadı ve son çeyreğe 72-71 önde girdi.

Tüm maç boyunca etkili şut atan Shane Battier, son çeyrekte de sahne aldı ve 5. üçlüğünü gönderdi.Son çeyrekte savunma sertlik dozajını bir kademe daha yükselten Heat, rakibini ilk 6 dakikada 5 top kaybına zorladı ve son 6 dakikaya 83-77 üstün girdi. Tony Parker’ın ayağındaki sakatlıktan ötürü mecburen direksiyona geçen Ginobili son çeyrekte yaptığı kolay top kayıplarıyla farkın kapanmasını sağlayamadı. Son dakikaya girilirken Tim Duncan’ın çok rahat post-up pozisyonunu değerlendirememesiyle skor eşitlenmedi ve Heat molayı istedi. Mola sonrası Lebron James isolation oyunu çok net bir biçimde uygulayarak farkı 4’e çıkardı ve artık Spurs’un işi oldukça zordu. Manu Ginobili, topu Lebron’a fırlatarak beyaz bayrağı sallıyordu aslında ve böylece Heat üstüste 2. Kez NBA Şampiyonu oluyordu.

“Big 3” şampiyonluğu kutlarken

Dwyane Wade’in 2006’da Miami’yle Dallas önünde kazandıkları şampiyonlukta ortaya koyduğu oyunu anımsatan performansa imza atması Heat’in bu sene şampiyon olmasında önemli bir faktördü.

İlk 5 maçta üçlük üstüne üçlük atan ve NBA Finalleri’nde en çok üçlük atan oyuncu olan Danny Green son maçta kelimenin tam anlamıyla döküldü. 1/12 isabetle rezil rüsva bir performans sergileyen Danny Green büyük hayal kırıklığı yarattı.

Maç sonunda Tim Duncan’ın Lebron James’i tebrik ederken, ikilinin sarılması aslında dostluğun her şeyden önemli olduğunu gösteriyordu. Zaman zaman inişli çıkış performans sergilediği bu final serisinde son 2 maçında kendini bulan Lebron James 2. Kez kazandığı yüzükle birlikte, 2. Kez NBA Finals MVP(NBA Finalleri’nin En Değerli Oyuncusu) ödülüne layık görülüyordu.

Leave a Reply