“ Çal onu Sam, As Time Goes By… Çal onu.” der Ilsa Lund. Casablanca’da Ricky’s Pub’ın zarif ortamında kusursuz feminenliğini ortaya çıkaran beyaz bir takım giymektedir.
2013-14 Sonbahar/Kış sezonu çok çeşitli trendlerle geliyor: grunge, punk, tomboy, ekose… Bu trendlerin hiçbiri bana uygun değil diyorsanız, çok çekici bir seçeneğiniz daha var: 1940’ların zarafeti. Yumuşak omuzlar, kemerle vurgulanmış incecik beller, kum saatini andiran kadın formu ve sert, cesur gögüs dekoltesi. Tasarımlara birçok markada rastlıyoruz. Prada, Bottega Veneta, Gucci, Christian Dior, Marc by Marc Jacobs, Carolina Herrera..
1940’lara dönüş fikri ilk bakıldığında ilginç görünebilir; çünkü savaş yıllarıydı ve hem tasarımcılar 1939-1945 arası tasarım yapmayı bıraktı, hem de yün, naylon gibi malzemelerin kullanımına hükümetlerce ciddi kısıtlamalar getirildi. Ne var ki bu durum stil sahibi kadınların yaratıcılığını şaşırtıcı şekilde körükledi. Bugün, modern kadının dolabında olması gereken temel parçalar o zaman belirlendi.
Kendi Stilime 40’ları Nasıl Uyarlarım?
Bu sorunun cevabını birkaç maddede vermek mümkün. Kış kendini iyice hissettirdiğinden paltolarla başlayabiliriz. Diz boyunda, süslemelerden arınmış, tek renk (Kemik rengi, kahverengi ve kırmızı tercih edilebilir) yün paltoları görüyoruz. Daha şık bir görüntü için kemerle beli vurgulamak iyi bir tercih olur. Dikkat edilmesi gereken nokta, diz boyundaki paltonun içine aynı boylarda bir etek giyilmelidir. Altına da stilettolar mükemmel bir tercih olur. Ten rengi bir yün paltoyla kırmızı stiletto ikilisi ikinci kez düşünmeye gerek kalmadan kullanılabilir.
İkincisi ise tasarımcıların birkaç sezondur vazgeçemediği kalem etekler. En az bir tane kalem eteğiniz olmadan dolabınız eksik kalır. Kalem etekle saten bir bluzu düzgünce kombinlemenin kıvrımları vurgulamanın en kolay ve şık yollarından biri olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca markaların bize sunduğu çeşitlerle kalem etekte kumaşa bağlı kalmak zorunda da değiliz. Casual tarzınızdan vazgeçemeyenlerdenseniz deri bir kalem etek edinebilirsiniz. Deri kalem eteğin üstüne giydiğiniz düz beyaz gömlekle şık ve ulaşılmaz bir görünüm elde edersiniz.
40’ların kadını olmak için son adımımızda biraz maskülenleşiyoruz. Savaş sırasında dantel, kurdele gibi süslemelerin kullanılması iyice zorlaştığından, tasarımcılar erkek giyimi için kullanılan kumaşlara feminen bir asa dokundurdular. İş kadınlarının vazgeçilmezi olan takım elbiseler ortaya çıktı. Şık slimfit bir ceketle diz boyundaki eteğin birleşimi size sert bir görünüme kavuşturur. Ancak, bu kombini kullanırken Vogue cesur olmamızı öneriyor. Anlamı, takımınızı düğmelerini boğazınıza kadar iliklediğiniz bir gömlekle boğmayın. Sert görüntü bir anda taşınamaz hale gelir.
Evet, savaş yıllarıydı ama Katherine Hepburn, Ingrid Bergman, Rita Hayworth gibi klasikleşmiş stil ikonları o dönemde ortaya çıktı. Bu mükemmel kadınların stil arayışını savaş çok etkilemişe benzemiyor.