“Yeni bir kahraman ve yeni bir içerikle hem en eşsiz ve en cesur Assassin’s Creed oyununa imza attık hem de serinin köklerine bağlı kalmayı bildik. Assassin’s Creed 4: Black Flag gerçek ve heyecan verici efsanevi bir dönemi hem serinin fanlarına hem de bu deneyimi ilk defa yaşayacak olanlara sunuyor.”
Bu resmi duyuruyla birlikte tanıttı yeni Assassin’s Creed’i Ubisoft CEO’su Yves Guillemot. Nasıl altı oyunluk serinin en eşsizi, aynı zamanda da köklerine bağlı bir oyunu olarak 1 Kasım’da biz oyun severlerin, özellikle de Open-World-Game severlerinin, karşısına çıkacak ön değerlendirmesini yapalım.
Assassin’s Creed 4: Black Flag’i “en eşsiz” yapan birkaç özellik ile başlayalım. İlk göze çarpan, seride artık kara savaşlarından bıkanlar için sevindirici bir değişiklik. Assassin’s Creed 4: Black Flag’de senaryonun büyük kısmını kaptanlık yeteneğimiz ve mürettebatımızla oynayacağız. Ubisoft Assassin’s Creed: Revelations ile Den Defence modunu eklemişti oyuna fakat oyuncular tarafından pek de olumlu yorumlar almamıştı. Ubisoft, artık oynanış dinamiklerinden bıkan oyuncularını sevindirmek için yapmak zorunda olduğu oyuna farklı oyun modları ekleme işini Assassin’s Creed 3’e deniz savaşlarını ekleyerek başarıyla yapmıştı. Bu konudaki başarı şüphesiz oyun yapımcılarına yeni, önceki karakterlerden bağımsız, bir karakter ile adeta yeni bir seriye başlangıç yapma hevesi kazandığı görülüyor.
Ubisoft mekân detaylarına Assassin’s Creed oyunlarında her zaman çok önem vermiştir. Çoğunlukla okyanuslarda ve küçük adalarda oynanacak Assassin’s Creed 4: Black Flag’de mekân detaylarının nasıl olacağı bir merak konusu. Özellikle Assassin’s Creed:2, Assassin’s Creed: Brotherhood ve Assassin’s Creed: Revelations ‘da yaşadığımız bu zevki, bize bu oyunda yaşatmayacaklar gibi görünüyor. “Nerede o eski Roma’ lar, Floransa’ lar, Şam’ lar, Kudüs’ ler, İstanbul’ lar…” diyeceğimiz kesin. Ama grafikler konusunda şüpheniz olmasın. Assassin’s Creed: Black Flag bilgisayarınızı çok zorlayacak. Kesinlikle muhteşem grafikleri var. Bunun sebebi ise stüdyo kaynaklı teknik gelişmeler. Birincisi birçok detayı bir arada çalıştıran yeni bir “sea engine”. Rüzgâr hızına ve yönüne göre deniz üzerinde gerçekçi hareketler ile sığ sularda 3D nesneler ve gölgelendirmeleri çoğunlukla deniz göreceğimiz oyunda kaliteyi ciddi anlamda arttırıyor. Bir diğer teknik gelişmeyi hava durumlarında özellikle yağmurlu ve sisli havalarda görüyoruz. Yağmur yağdığı zaman yerde oluşan su birikintilerinde veya fırtına ile boğuşan yelkenlimizin içine dolan sularda dalgalanma gibi detayları görebiliriz. Ayrıca birçok macera yaşayacağımız adalarda sayısız bitkilerin detaylandırılması ve bitkilerin hava durumuna göre gerçekçi davranışlar sergilemeleri çok etkileyici. Kısacası Ubisoft bu sefer de grafiklerin verdiği hazza doymamızı sağlayacak.
Yeni oyunda olacağı söylenen bir diğer özellik de oyunda sürekli bir hareketlilik olacağı. İsterseniz ana senaryoya bağlı kalın isterseniz haritada keyfinize göre takılın ama bir anda kendinizi iki farklı ülkenin donanma savaşının ortasında bulabilir, fırtınaya yakalanabilir belki de başka korsanlar tarafından saldırıya uğrayabilirsiniz.
Bu noktaya kadar serinin en yeni oyununu eşsiz yapan teknik özelliklerinden ve oyunda karşımıza çıkacak olan değişikliklerden bahsettik. Ubisoft CEO’su Yves Guillemot, oyunu tanıtırken oyunun serinin köklerine bağlı kalmasından bahsediyordu. Bu köklere artık birer Assassin’s Creed klasikleri olmuş kartal atlayışı, çeşitli suikast teknikleri ve dövüş mekanikleri örnek verilebileceği gibi, grafikler konusundaki hassaslık ve ana senaryoya bağlı kalma zorunluluğu olmadan yan görevlerle oyun süresini uzatma gibi örnekler de verilebilir.
Seriye her yeni bir oyun kattığında oyun dinamiklerini ve grafik yapısını biraz daha geliştiren Ubisoft, oyuncuların bu oyun ile çok farklı bir deneyim yaşayacaklarını söylüyor. 1 Kasımı, raflarda yerini aldığı zaman Assassin’s Creed: Black Flag’i daha detaylı incelemek için heyecanla ve merakla bekliyor olacağız.