Sinema tarihinin, en çok da aksiyon filmlerin en çarpıcı filmlerinden olan Uncut Gems, yönetmenliğini Safdie kardeşlerin yaptığı; 2019 tarihli, suç ve psikolojik gerilim filmidir.
Filmin başrolünde Adam Sandler yer alırken Julia Fox, Idina Menzel ve Kevin Garnett oyuncu kadrosunun diğer önemli isimleridir. Bu film öyle bir filmdir ki bir yanıyla müthiş bir sadeliğe sahipken diğer yanı feci bir kargaşadır, kaostur, curcunadır. Uncut Gems; Adam Sandler’ın canlandırdığı Howard Ratner adında saf mı saf, basiretsiz mi basiretsiz, kandırılmaya çok açık bir kuyumcunun bu hengâmeli ortamda işini yapma çabasını gözler önüne serer.

Howard, koca bir insanlığın tam anlamıyla özeti niteliğinde bir karakterdir. Açgözlülüğü kadar kumarbaz, hırsı ve şansına inandığı kadar fütursuz ve ihtiyatsız, risk aldığı kadar da pişkin, manipülatifliği kadar da hatip biridir. Ne hikmettir ki böyle bir karakterin yapabileceği en uygun olmayan mesleklerden birini yapar, mücevher alıp satar.
Öyle yabana atılır da değildir, New York’ta iyi bir bölgede yer alır dükkanı ve sattığı malların değeri de hayli yüksektir. Buna rağmen gözü doymadığından borçları da pek fazladır. Bir gün Etiyopya’dan eşsiz bir opalin dükkanına gelmesi ile filmin hikayesi başlar. Howard her ne kadar tüm iyi niyetiyle borçlarını ödemek için bu taşı kullanmak istese de aydınlığa giden yol fazlasıyla karanlıktır.

Adam Sandler, Howard karakteri ve Uncut Gems filmi için Etiyopya’dan gelen taş kadar kıymetlidir, bu nedenle özellikle onu anmak bu yazı için önemli olacaktır. Adam Sandler özünde bir komedyen olmakla birlikte oyunculuk kariyeri çok da başarılı sayılmaz. Fakat öyle absürt karakterler canlandırır, öyle sarkastik tiplere bürünür ki filmleri klasik bir komedinin ötesine geçer.
İşte yine bu tiplerden birisi Howard’dır. Konuşma biçimi, sakinliği, paniği, saçma mimikleri ve tavırları ile Sandler, Howard için biçilmiş kaftandır. Filmin o cümbüşünde Adam Sandler’ın oyunculuğu, kara komikliği aynı zamanda gerilimi oluşturan en önemli etkendir. Howard’ın bir yandan içi kan ağlatan üzgünlüğü ve çaresizliği, diğer yandan coşkusu ve doyumsuzluğu Adam Sandler’ın tonunda ve oyununda hayat kazanır.

Uncut Gems hem sinematografisi hem de hikayesi ile aslında klişelerden ibaret değildir. Basit bir kumar bağımlılığının öyküsünden çok film gerçekten insanı rahatsız eden türden bir çaresizliğin hikayesidir; hele ki kapitalist ve hırslı bir dünyada, paranın içinde parasızlıkla sınanıyorken…
Ayrıca öyle de bir filmdir ki barındırdığı bağırışlarından çağırışlarından aptallıklarına kadar, kimi zaman yaver giden şansa ve iyi niyete kadar sıradan bir insanın doğasını doğrudan yüze vurur. O nedenle izleyici filmin çaresizliğiyle anında empati yapabilir ki bu da filmin etkisini arşa çıkarmaktadır.
Hikayeye ve başrole bir bakış attıktan sonra film hakkında detaya inmek gerekirse öncelikle Uncut Gems müthiş bir kamera tekniğine sahiptir. Bunca aksiyonu insana birebir yaşatan açılar ve el kamerası çekimleri sayesinde filmin barındırdığı tempoyu seyirciye en etkili şekilde göstermesi Uncut Gems’in başarılı yanlarındadır.
Ayrıca filmin renk paleti de hikaye ile bütünlük arz eder. Bugün gözümü kapatıp filmi hatırladığımda aklıma gelen ilk renkler yeşil siyah ve sarıdır ki filmi izlemeyen birine de bu renkler Howard’ın kuyumcusunu hayal ettirtebilecektir.
“Bütün evreni opalde görebileceğinizi söylüyorlar, bu kadar lanet olası eski oldukları için.” der Howard filmde. İşte bir opalin ve bir adamın hikayesini yani Uncut Gems’i izleyerek de bu evrene şahit olmak mümkündür.

Kaynakça: