Bir varmış bir yokmuş… Bir piyano sonatı olan ilk eserini on dört yaşındayken bestelemiş Fazıl Say. Yıl 2013 olmuş, şiir ve müziğin sokak arasında gizli buluşmasına sebep olmuş ve “İlk şarkılar” albümünü dinleyicilere sunmuş. Dünyaca ünlü kompozitör ve piyanist Fazıl Say’ın tam 20 yıl önce bestelediği Ömer Hayyam, Cemal Süreyya, Can Yücel, Metin Altıok, Orhan Veli, Nazım Hikmet, Pir Sultan Abdal ve Muhyiddin Abdal gibi ünlü şairlerin şiirleri, Serenad Bağcan’ın yorumuyla yeniden bu albümde Ada Müzik etiketiyle hayat buldu. Albümde Fazıl Say ve Serenad Bağcan’a; Çağ Erçağ (viyolonsel), Bülent Evcil (flüt), Pelin Halkacı Akın (keman), Aykut Köselerli (vurmalı sazlar), Hakan Güngör (Kanun) gibi önemli müzisyenler eşlik ediyor. Ayrıca, Muhyiddin Abdal’ın “İnsan İnsan” adlı şiirine sesleriyle renk katmış olan sanatçılar. Albümde vokal olarak yeni bir isim tercih eden Fazıl Say, 20 yıl gecikmenin sebebini de bu şarkılara uygun yorumcuyu bulmasının çok uzun zaman almasından kaynaklandığını, sadece müziği değil şiiri de başarıyla yorumlayan birini aradığını albümünün önsözünde belirtiyor. Serenad Bağcan benim gibi sizler için de yeni bir isim olabilir. Serenad Bağcan’ın müzikal hayatından kısaca bahsetmek gerekirse Klasik Batı Müziği tarzında eğitim alan solist ailesinden miras kalan geniş skalalı müzik yelpazesinden dolayı Türk Halk Müziği eserlerini de başarıyla yorumlamakta ve hala Devlet Çoksesli Korosu’nda koristliğe devam etmektedir.
“İlk şarkılar” albümündeki şairler ve şarkılar sırasıyla Metin Altıok’tan ‘Düşerim, Ömer Hayyam ‘dan‘Akılla Bir Konuşma’, Cemal Süreya’dan ‘Dört Mevsim’, Metin Altıok’tan ‘Bu Kekre Dünyada’, Can Yücel’den ‘Sardunyaya Ağıt’, Pir Sultan Abdal’dan ‘Sordum Sarı Çiğdeme’, Orhan Veli’den ‘İstanbul’u Dinliyorum’, Nazım Hikmet’ten ‘Memleketim’ ve Muhyiddin Abdal’dan ‘İnsan İnsan’. Ben albümde en çok “Dört Mevsim” şarkısını sevdim; çünkü şarkının orkestrasyonu, Serenad Bağcan’ın sesi ve Fazıl Say’ın çalarken derin duygularını hissettiğiniz piyano beni alıp başka diyarlara götürdü. Albümü dinledikten sonra aklımda ve ruhumda bıraktığı izler şöyleydi: “Bu büyük şiirler sanki elmanın bir yarısıydı, Fazıl Say da bestelerindeki melodilerle elmanın diğer yarısını tamamlamış. Gerçekten çok özel bir çalışma olmuş ve şiirle müzik nasıl bu kadar ustaca eşleştirilmiş”. Sanki Fazıl Say bu şiirlerin şairlerini tanımış, yaşamış ve öyle bestelemiş gibi hissettim ve sonrasında albümün önsözünde okudum ki Fazıl Say gerçekten de 7-8 yaşlarındayken babasının çok yakın arkadaşları olan Metin Altıok ve Cemal Süreyya ile babasının uzun sohbetlerine şahit olmuş. Öyle sanıyorum ki bu nedenle de şiirle müziğin buluştuğu albüm olmasının da dışında başka bir albüm olmuş bu “ilk şarkılar”. Albümdeki şarkılar hakkında albümü almadan önce bir fikir sahibi olmak isteyenler için Fazıl Say’ın Youtube’ a eklediği videoyu izleyebilirsiniz:
Albümü alıp dinlemenizi samimiyetle öneriyorum zaten albüme büyük bir ilgi var bu yüzden de müzik evlerinde bulabilirseniz hemen alın. Müzikle kalın!