Bu hafta anime izleyenlerin hatta izlemeyenlerin bile adını duyduğu; gerek kurgusu, gerek konusu ve gerekse de karakterleriyle neredeyse efsane diyebileceğimiz bir anime Death Note. Manga olarak başlayan Death Note’un hikayesi Tsugumi Ooba’ya ve çizimi ise Takeshi Obata’ya ait. Anime olarak ise 4 Ekim 2006 ve 26 Haziran 2006 arasında yayınlandı. Toplam 37 bölümden oluştuğuna bakmayın; oldukça sürükleyici ve dahiyane bir kurguya sahip olan Death Note, sizi çok farklı diyarlara götürecek. Ayrıca 2007 Tokyo Uluslararası Anime Fuarı kapsamında dağıtılan ve altıncısı düzenlenen en iyi anime serisi dalında ödülü alan da Death Note olmuştur.
Gelelim animenin konusuna. Ana karakterimiz olan Light Yagami, zekasıyla ve ileri görüşlülüğü ile herkesi kendine hayran bırakan bir lise son sınıf öğrencisidir. Dünyanın gittikçe kötüleşen, her gün suç oranının arttığı bir yer olduğunu düşünen Light, dünyaya bir düzen gelmesi gerektiğine inanmaktadır. Babası bir polis müfettişi olan Light bir gün okuldayken gökyüzünden düşen bir defter görür. Defterin üstünde “Ölüm Defteri” anlamına gelen ve aynı zamanda da animeye ismini veren Death Note yazmaktadır. Defterin ilk sayfasında “Siması bilinen bir insanın ismi yazıldığında, eğer sebebi belirtilmemişse kırk saniye içinde ölecektir.” yazmaktadır.
Yazılanlara inanmayan Light defteri alıp evine götürür ve o akşam televizyonda bir suçlunun anaokulu öğrencilerini rehin aldığı haberini görür ve defteri dener. İsmini ve simasını haberde görüp deftere yazdıktan sonra Light, adamın kırk saniye içinde öldüğünü televizyondan görür ve hayretler içinde kalır. Bu defter ile kötülük yuvası olan dünyayı temizleyip, yerine daha temiz bir dünya yaratabileceğine inanan Light, defterin sahibi olan Ryuuk ile tanışır. Ryuuk bir “ölüm tanrısı” yani Japonca’daki ismiyle bir “Shinigami” olarak insanların canını alan Azrail diye bildiğimiz melek ile aynı göreve sahiptir.
Etrafta sürekli kalp krizinden ölen katillerin ve suçluların artmasıyla Interpol, “Kira” adını verdikleri katili bulmak üzere “L” lakaplı dünyanın en iyi dedektifi denilebilecek adamı görevlendirirler ve böylece “L” ile “Kira” yani “Light” arasındaki taktiksel savaş başlar.
İzleyenlerinin neredeyse tamamından övgü almayı başarabilen yegane animelerden biri olan Death Note, neredeyse kusursuz bir anime olma özelliğine sahip. Çizimleri, karakterleri, konusu ve kurgusuyla nefes kesici ve sürükleyici olan Death Note’u izledikten sonra size garantisini verebileceğim tek şey; “Keşke Death Note gerçek olsa da o defteri bir güzel doldursam!” diyecek olmanızdır. Hepinize şimdiden iyi seyirler diliyorum ve Death Note’un açılış parçalarından bir tanesi ile kapanışı yapıyorum:
http://www.youtube.com/watch?v=HGQAjAjsZNo