Değerli ülkemin sevgili Başbakanı, yine biz öğrencilerden bahsetti açılış töreninde… Neden? Çünkü biz öğrenciler HERYERDEYİZ.
Sevgili Başbakan Erdoğan,öğrencilerle arasını pek iyi tutamadı.Çünkü onu sevmeyeni sevebilmeyi öğrenemedi. Aslında Türkiye’nin geleceğinin o değil, biz olduğunu bir türlü anlamak istemedi. Bu yüzden biz geri plana atıldık.Tüm öğrenciler değil tabiki,bazılarıda öyle güzel kazandı ki bursları,okulları. Hemde bizim gibi sınav stresi çekmediler, biz evimize en uzak yerde ilk defa gördüğümüz soruları, bilgilerimizi kullanarak işaretlemeye çalışırken onlar sıraladılar sayıları büyükten küçüğe işaretlediler yerinde kalanı. Onlar oldu birinci, ikinci, biz olduk bininci, on bininci. Kimimizin durumu uygun değildi Başbakanı destekleyip soruların verildiği dershanelere gitmeye, kimimiz gurur yapmıştık, güzel yerlere gelip, başarılı olmak için onlara ihtiyacımız olmadığını göstermeye çalışıyorduk.
Öyle veya böyle işte, geldik üniversiteye. Artık reşitiz birde. Ne yaparsak kendimize! İşte bu noktada zaten daha fazla göze çarpar olduk. Şimdi birde her şey bitti Türkiye’de her şey yolunda ya zaten. Okuma süremiz argo bir tavırla dile getirildi.
Ne demiş Başbakanım “Öğrenci öğrenciliğini bilecek.” Zaten ben öğrenci değil gazeteciyim, bizim Ufuk yok mu o da reklamcı. Hele Senaya inanamazsın, otel müdürü, yani kesinlikle hiç birimiz hazırlık öğrencisi değiliz.
Tabii samimi yaklaşımıyla bizleri duygulandırmadı değil. Tekrar bakalım. Ne demiş Başbakanım…
“Kardeşim, 6 yılda bitireceksin bitir, 7 yıl,8 yıl,10 yıl… Böyle bir şey mümkün mü? “
Haklı ama, üniversite zevk-i sefa yeri mi?Alt tarafı insanların hayatlarının en güzel yıllarının geçtiği yer. Ancak, Başbakanımız yaşayamamışken bu güzel yılları, bize yaşamak değil, üzerinde konuşmak bile ayıp,yasak…
O yüzden bizim başlıca görevlerimiz, oturup derslerimize çalışmak, -kız erkek ayrı tabii- okulumuza yalnızca derslerimiz için gidip gelmek –kimseye yan gözle bakmadan tabii- ve en iyi ortalamayla mezun olup güzelce mesleğimize yerleşmektir –hükümet karşıtı hiçbir harekette bulunmadan tabii-.
Bu konuya tekrar döneceğiz fakat şu cümlelerde dikkatimi çekti.
“11 yıldır herkes fikrini özgürce beyan ediyor.”
Önce buradan başlayalım.
İktidarlığını sürdürdüğü 11 yıl boyunca herkes fikrini özgürce ifade etti elbet,ancak sonunda ya günlerini kaybetti nezarette,hapiste,hücrede. Veya iş bulamadı yansıttığı düşüncelerden dolayı, hatta okuma hakkı elinden alındı…
Devam edelim.
“Bölündük mü? Parçalandık mı?”
Asla bölünmedik. Hatta bölünmedik diyen sevgili Başbakanım Türkiye’yi ikiye ayırmadı. Evde tutulan yüzde elliler mi desem ne desem ki…
“Fikrine güvenen, fikir özgürlüğünden korkmaz. Türkiye bölünmüyor,parçalanmıyor. Tam tersine Türkiye güçleniyor,büyüyor,kardeşliğini daha da pekiştiriyor.”
Ve ardından…
“Türkiye şimdi normalleşiyor.”
Bu ne demektir biliyor musunuz?
-Canı yanan onca insanı es geçmektir.
-11 yıl önce saklanıp hala nerede olduğu bilinmeyen hukukun kayıp oluşunun çaktırılmaması demektir.
-Yapılan hakaretleri, yaşatılan acıları yaşanmamış gibi göstermektir.
-Geçtiğimiz yaz yaşanan ‘Gezi Olayları’nı kaile bile alınmadığını gösterir.
-Gözünü,kolunu,bacağını, polislerden dayak yiyerek gururunu kaybeden insanları umursamamazlıktır bu.
Abdullah Cömert
Ethem Sarısülük
Mehmet Ayvalıtaş Türkiye normalleşirken öldüler demek.
Mustafa Sarı
İrfan Tuna
Ali İsmail Korkmaz
Biz Türkiye’nin geleceğiyiz.
Bizler Türkiye’nin avukatı,doktoru,gazetecisi,milletvekiliyiz.
Bu devrede şu sözleri hatırlatmak isterim herkese…
Dünya ne sana ne de bana kalmaz
Sultan Süleyman’a kalmadı
Böyle hiçbir kitap yazmaz…
Kaynakça:
http://www.guncelliyorum.com/2013/08/20/erdogana-gore-misirdaki-suclu-israil/
http://www.biyografi.info/kisi/recep-tayyip-erdogan
http://www.burdurweb.com/web/wp-content/uploads/%C3%BCniversite-%C3%B6%C4%9Frencileri.jpg
http://aslipamo.blogspot.com/2013/07/medeni-yldrm-ethem-sarsuluk-mehmet.html
http://www.sezenaksu.net/sezenaksu/muzik/sarki-sozu-sozleri/sultan-suleyman.html
http://www.facebook.com/l.php?u=http%3A%2F%2Fwww.haberevet.com%2Fvideo%2Fbasbakan-tayyip-erdogan-edirne-konusmasi-8-aralik-2013_715135.html&h=sAQGrFRO2