Yakın Futbol Tarihimizin En İyi 5 Golcüsü

Her seyirci için ” Golcüler ”  futbolun izlenilesi kılınan yanıdır. Normal hayatında beklemekten nefret eden insanoğlu,takımının atacağı bir gol için 90 dakika kıpırdamadan bekleyebilir ; o gol tıpkı özlemle beklenen bir sevgili gibidir,  zaman  bitmeden geleceğine tüm kalbinle inanırsın, en yakın zamanda kavuşmak için bildiğin bütün duaları edersin ve o gol geldiğinde tüm bu bekleme süreci yerini sevince bırakır. Bu beklenen sevgiliyle ilk sarılma anıdır. Bu yüzdendir ki gol sevinçleri bu kadar ‘’içten’’ ve ‘’ gerçektir ‘’.

Şimdi sizleri taraftarlarına bu sevinçleri yaşatmayı görev haline getirmiş , benim gözümden yakın futbol tarihimizin en iyi 5 golcüsüyle baş başa bırakıyorum.

5- Raúl González

Real Madrid Efsanesi.

Real Madrid Efsanesi.

‘’Altyapısından yetiştiği kulüpte efsane olmak’’ – Sanırım her genç futbolcusunun hayali budur. Bunu başaran birçok oyuncuya da hemen hemen her ligde rastlıyoruz ama Raul’u onlardan ayıran ufak bir ayrıntı var. Onun kulübü Real Madrid! Raul futbol oynadığı dönemde her zaman ağır eleştirilere maruz kalmıştı, biraz yaşlandıktan sonra da önce Real Madrid kulübündeki sonra da milli takımdaki yeri tartışılır olmuştu ama şunu biliyoruz ki formda bir Raul ile kimse başa çıkamazdı. 3 kez Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu yaşadığı Real Madrid’ de Şampiyonlar Ligi’nde 144 maçta  attığı 71 golle halen tüm zamanların en golcü oyuncusu olma şerefini elinde bulunduran bir forvetten bahsediyoruz. 2010 yılında çok sevdiği R. Madrid’den ayrılırken 741 maçta attığı 323 golle de kulübün tüm zamanlarda en golcü oyuncusu olarak veda etmişti. Jübile maçında Real Madrid ve Al-Sadd arasındaki mücadelede Real Madrid formasıyla attığı gol onun yeşil sahalara son noktasıydı.

4- Andriy Shevchenko

'' Sheva ''

” Sheva ”

Konumuz Andriy Shevchenko olunca biz susalım onu Servet Çetin anlatsın. Servet abimiz halen o maçta Shevchenko’yu kendisinin tutmadığını iddia etse de Shevchenko  futbol hayatı bounca onun gibi birçok defans oyuncusunun sonunu hazırlayan futbolcu oldu. Efsane Dinamo Kiev’de yine eski bir Fenerbahçe futbolcusu Rebrov ile oluşturduğu öldürücü hücum hattı sayesinde Avrupa’yı sallayan Sheva, İtalyan devi Milan’da oynadığı ilk sezon İtalya Ligi Gol Kralı oldu. 208 maçta attığı 127 gol onu bir Milan efsanesine dönüştürecekti. Hatta kulüp başkanı Silvio Berlusconi’nin, Sheva’nın ilk oğlu Jordan’ın manevi babası olduğunu açıklayacak kadar büyük bir sevgiden sözediyorum. Milan’da 2004 yılında aldığı Ballon d’Or ile zirveye çıkan Sheva model eşi Pazik’ in ısrarlarıyla ayrılmak zorunda kaldığı Milan’dan sonra başarısız bir Chelsea macerası yaşadı, kısa süreli döndüğü Milan’dan sonra baba topraklarına- Dinamo Kiev’e geri dönen Sheva orada futbolu bırakıp adeta  ‘’Ben de Ukrayna futbolunun Hakan Şükür’üyüm’’ edasıyla Ukrayna’da milletvekili adaylığını koymuştur.

http://www.youtube.com/watch?v=RdeUvpU8D8k

3- Thierry Henry

Kanat değil '' Gerçek '' Forvet.

Kanat değil ” Gerçek ” Forvet.

Bir kanat oyuncusundan forvet yaratılabilir mi ? Thierry Henry bu sorunun yaşayan örneğidir. Monaco’dan sonra gittiği Juventus’ta kanat oynamak zorunda kalan ve 18 maçta sadece 3 gol atan genç bir fransıza 10.5 m Euro vermek pek akıllıca gözükmese de kurt hoca Arsene Wenger’in bir bildiği olduğu açıktı. Henry’i Arsenal’e kazandırıp yanına tecrübeli Hollandalı Bergkamp ile onu forvete enjekte eden Wenger efsanevi yenilmez Arsenal’in tohumunu atmıştı. Henry’de kendine güvenen bunca insan karşısında öldürücü bitiriciliği, mükemmel frikik golleri ve saha içindeki lider rolüyle tam bir rol-model oyuncuya dönüşecek ve hala gittiğinden beri her Arsenal taraftarının gönlündeki forvet tipi olarak akıllarda yer edinecekti. Arsenal’de 370 maçta attığı 276 gol ile 24 m Euro karşılığında Barcelona’nın yolunu tutan Henry Barca’da 2008-2009 sezonunda ligi-kupayı-Şampiyonlar Ligi’ni aldıkları 3’lemeye katkıda bulundu. 80 maçta attığı 35 gol sonrası gittiği Amerika Ligi’nde şimdi Amerikan futbolseverlerinin hayallerini gerçekleştirmeye devam ediyor.

http://www.youtube.com/watch?v=buCHk8XYBpg

2- Ruud van Nistelrooy

Her bakımdan forvet- Ruud Van Nistelrooy

Her bakımdan forvet- Ruud Van Nistelrooy

Hızlı- teknik – dengeli ve bu forvet 1.89 boyunda ! Kulağa çılgınca geliyor değil mi ? Ruud Van Nistelrooy’dan söz ediyorum. Aklınıza gelebilecek her şekilde gol atmışlığı olan bir forvet düşünün, yerden- kafayla- rövaşatayla – 5 adamı çalımlayarak veya uzaktan sert bir şutla. Nistelrooy bu özelliklerin hepsinin birleştiği üst düzey bir forvetti. Şampiyonlar liginde Raul’den sonra en çok gol atan futbolcu olan Nistelrooy’un gol yüzdesi olarak tek rakibinin Lionel Messi olduğunu söylersek nasıl bir golcüden bahsettiğimizi daha iyi anlarsınız. Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı her maçta 0.5 gol yüzdesine sahip Raul’a karşı Nistelrooy’un yüzdesinin 0.74 olması ( Messi’nin 0.77 ) daha fazla maça çıkabilseydi Raul’u kolaylıkla geçebileceğini gösteriyor. PSV  formasıyla 67 maçta attığı 62 gol, M. United formasıyla 150 maçta 95 gol ve R. Madrid formasıyla 68 maçta 46 gol büyük takım formalarının Ruud için yapıldığının gerçek bir göstergesi, kimileri onu milli takımda az gol atmakla eleştirse de 70 maçta attığı 35 milli maç golü de hiç yadsınabilecek bir sayı gibi durmuyor. Ruud gerçek bir golcüydü ve son maçında bile karşı takım için ‘’ Rakip takımın forveti Nistelrooy, onu nasıl durdurabiliriz? ‘’ telaşını verdiren bir yapısı vardı.

1-      Ronaldo Luís Nazário de Lima

1 Numaramız- Ronaldo !

1 Numaramız- Ronaldo !

Biri forvet mi dedi ?  Brezilya’da forvet kelimesinin sözlük karşılığı olan adam tabiî ki benim de 1 numaram olacak : Ronaldo Luis Nazairo de Lima, nam-ı diğer Gerçek Ronaldo. Ronaldo’yu hiç tanımayan birine yolda onu gösterip futbol efsanesi deseniz sizin dalga geçtiğinizi düşünürdü. Çoğu zaman forma altından sarkan göbeğine rağmen nasıl o koşuları yapabildiğini kimse anlayamazdı. Rivayete göre eski karısı futbolcu Milene Domingues’in Ronaldo’dan daha çok top sektirebildiği bile İspanyol gazetelerinde yer almıştı. Ama bu şişko adam sahada bambaşka birine dönüşüyordu, 2002 yılında Real Madrid formasıyla M. United’a yaptığı Hat-trick ‘in Roman Abramovich ‘e futbola yatırım yapmak konusunda ilham vermesi onun nasıl büyüleyici bir forvet olduğunun en güzel kanıtlarından biridir. En büyük özelliğini hep hırsı olarak belirten Ronaldo hakkında takım arkadaşlarına kulak verecek olursak onun yenilmekten nefret ettiğini anlayabiliyoruz. Madrid zamanındaki takım arkadaşı McManaman ile sık sık golf oynayan Ronaldo’nun İngiliz futbolcuyu çileden çıkartan hilelerini  hemen hemen her McManaman röportajında rastlamak mümkün. Bireysel başarıları,  gol ortalaması ve takım halinde kazandığı başarılarla Ronaldo yakın futbol tarihimizin gelmiş geçmiş en iyi golcüsü olmayı kesinlikle hak ediyor.

Ronaldo'nun insanüstü istatistikleri.

Ronaldo’nun insanüstü istatistikleri.

Leave a Reply