Klasik turistik mekanlardan, sessiz, altın sarısı kumsalda güneşlenip martininizi ya da buzlu çayınızı yudumlamaktan sıkıldıysanız, görmeniz gereken yer kesinlikle Tayvan. Kimsenin, en azından Türkiye’de kimsenin gitmek istemeyeceği ülke… Kendinize Tayvan’da ne işim var diye sorabilirsiniz. Ancak gidecek ve görecek inanılmaz sayıda yer ve aktivite barındıran bu otantik ülkeden biraz bahsetmek istiyorum.
İlk başta normal olarak tarihi mekanlar geliyor akla, eski uygarlıklardan kalan harabeler, Çin hamamları, mezarlar, tapınaklar ve daha bir çok tarihi mekan var. Aralarında en ilginci ise Çin hamamları… Tayvan’da iki çeşit hamam bulunmakta. İlki eski hamamlar. Tabii yurdum insanının akına hemen klasik Türk hamamı gelebilir ama bu hamamlar normal bir Türk vatandaşının yada bir Müslüman’ın beklediği türden bir hamam değil. Bu hamamlar Çin İmparatorluğu zamanından kaldıkları için biraz kirli. Kullanılan taşlar yosunlu, su yeşil ve soğuk. Bu kadar kötü yanının olmasına rağmen birkaç batıl inanç yüzünden günün her saati orada yüzen insan bulabilirsiniz. İkinci tür hamamlar ise yüksek bir meblağ ile girebileceğiniz hamamlar. Bunlar temiz, bakımlı ve dinlendirici. Eski kültürlerinin devam etmesi için yapılmış mozaikler ve çeşit çeşit desenlerle süslenmiş hamamlar… Eski Roma hamamlarına benzeyen bu hamamlar ise genellikle işten bıkmış ve biraz olsun dinlenmek ve rahatlamak isteyen iş adamları ve iş kadınları tarafından genel olarak kullanılıyor.
Tayvan mutfağı ise otantik ve ilginç diyebiliriz. Atıştırmalık olarak ünlü “Tayvan pazarlarında” kaynamış ahtapot, soğan ve erişte çorbaları var. Bu çorbalar berbat gözükse de tatları ve kokuları mükemmel ve tabii ki ucuz. Eğer olur da yemeğin tamamını pazarda yemek isterseniz büyük tavuk kızartmalarıyla devam etmek isteyebilirsiniz. Her ne kadar görünüşleri, Kentucky Fried Chicken ya da Popeye’s tavuklarına benzese de aralarındaki fark çok büyük. Bu tavuklar inanılmaz büyüklükte parçalara ayrılıyor, soya sosuna ve hemen ardından kıtır tavuk harcına batırılıp kızartılıyor. Bu tavuğun formülünün pişirilen yağda olduğunu söyleseler de pek inandırıcı gelmiyor kulağa. Eğer prestij sahibi bir yere gitmek isterseniz “dumpling” yapan ünlü “Taiwan Dumpling Restaurant”a gitmenizi öneririm. Dumpling ismi sizi yanıltmasın, dumplingler bizim namı diğer mantılarımızla neredeyse aynı. Dumpling yemek için daha önceden yer ayırtmanız gereken bu restaurant zincirini basitce anlatmak gerekirse, sepetler içinde yufkaya istediğiniz ürünün sarılmasından sonra altı demir filelerden oluşan sepetlerde buharla pişen mantılar yapılıyor. Tatları bizim mantımıza benzeyen dumplingler bile dikkatinizi çekmediyse dikkatinizi çekebilecek en son şey tuvalette yemek olur sanırım.
Bu tuvalet restoran aslında koca bir banyo. Sandalyeler klozet, masa ise küvet şeklinde. Dilediğiniz Tayvan yemeğini de her çeşit banyo içi dekorda yiyebilir ya da içebilirsiniz. Örnek olarak çorbanızı musluktan içebilir, eriştenizi pisuvardan, suşinizi küvetten, kolanızı da klozetten içebilirsiniz! Her ne kadar böyle otantik bir restoranın varlığını çok az kişinin bilmesi üzücü olsa da, kalıcı müşterilerin çokluğu da mutlu ediyor ve tabii ki bu otantik restoranı ayakta tutuyor.
Son olarak diyelim ki; gecenin bir yarısı gece kulübünden ya da bir metal veya caz bardan sıkıldınız, böyle zamanlar için özellikle Taipei şehrinde yaygın olan bir etkinlik var. O meşhur etkinlik ise karides avı! 7 gün 24 saat açık olan bu mekanda büyük bir havuz, bolca olta, sandalye, büyük bir fırın ve bir orduya yetecek kadar karides var. Kiralık ya da kişisel oltanızı ve biranızı alıp bir sandalyeye oturup canlı karides yakalayıp yemenin tadını çıkardığınız bir mekan…
Okurken bolca şaşırmış olduğunuzu düşündüğüm Tayvan yazısının da sonuna geldik. Yolunuz bir gün Tayvan’a düşer ve daha ilginç bir yer bulursanız lütfen paylaşın; çünkü güzellikler paylaştıkça çoğalır.
[box_dark]Kaynak[/box_dark]
-www.myseveralwords.com
-www.jetsettimes.com
-www.all-that-is-interesting.com
-www.wanderlustandlipstick.com
-www.dreintaiwan.blogspot.com