Haftanın son maçı Elazığ Atatürk Stadı’nda oynandı. Derbiden sonra bu haftanın en önemli maçı bu maçtı benim açımdan çünkü ligin alt sıralarındaki Elazığspor ve liderlik koltuğundaki Fenerbahçe arasında oynanıyordu. Maç öncesi Aziz Yıldırım ve Dirk Kuyt’ın açıklamalarından rakiplerini ciddiye aldıkları son derece belirgindi. Hatta Dirk Kuyt bu maç için ligin en zor deplasmanı ifadesini kullandı. Kulağa çok abartılı gelse de son maçlarda çok yüksek performans sergileyen bir Elazığspor izliyoruz bununla beraber deplasmanda istediği sonuçlar alamayan Fenerbahçe’nin 4 lig maçında da evinde kazanarak büyük sürpriz yapan Elazığspor’dan çekinmesi gayet doğaldı, ayrıca Bruno Alves’in yokluğu da Fenerbahçe’yi çok etkiledi bu maç.
Fenerbahçe maça çok hızlı başladı. İlk 10 dakika Fenerbahçe 2-3 gol atabilirdi. 15. dakika civarı Elazığspor oyunu dengeledi hatta baskın olan taraf Elazığspor oldu, kırmızı karta kadar. Kırmızı kartla beraber Fenerbahçeli futbolcular en önemli karakterleri olan hırslı futbol ile oyunun kontrolünü ele aldı ve ard arda gelen pozisyonlar sonucu golü buldu. Son düdüğe kadar çok çekişmeli olan maçta herkesin payına düşünecek birşeyler düştü.
Fenerbahçeli futbolcular golü kutlarken..
Öncelikle Fenerbahçe cephesinden başlamak istiyorum. Ersun Yanal ve Volkan’ın maç sonu açıklamaları beni son derece rahatsız etti. Ersun Yanal ve futbolcular artık şike süreci psikolojisini terketmelidir. Beklentilerinin karşılanmadığı her maç hakemlere çamur atarak MHK’yı ve TFF’yi yıpratmaktan ileri gidemezler. Ayrıca Ersun Yanal’a yaptığı açıklamaların çoğunada katılmıyorum. Ayrıca, Elazığspor’un ilk pozisyonunun gol olduğunu söylemiş fakat Elazığspor gole kadar birçok pozisyon vermiş ve pozisyona girmişti. Volkan Demirel yaptığı fazla agresif konuşmada Baroni’nin ayağını çektiğini, tekme atmadığını söyledi. Kararın doğruluğunu tartışmaktansa Volkan’ın biz izleyicileri aptal yerine koymasına tepki göstermeden edemeyeceğim.
Habib Sow bugün son zamanlardaki formunu sürdürdü.
Gelelim Elazığspor tarafına…Okan Buruk ilk teknik direktörlük deneyiminde kendini kanıtlamak üzere. Ayrıca, Okan Buruk’un Fatih Terim’i andıran hareketleri onu ne denli örnek aldığını sergiliyor. Sezon başında çok büyük bir problem olan ortasaha ve stoper mevkiileri doğru hamlelerle toparlanmış gözüküyor. Sadece daha fazla dikkatle Elazığspor, Fenerbahçe karşısında beklenmedik bir galibiyet alabilirdi. Elazığspor öyle bir oyun oynadı ki eminim taraftarları “Sevinelim mi, üzülelim mi ? ” diyordur. Bu oyun böyle devam ettiği sürece Elazığspor’un ligimizde tutunacağına ve dolaylı olarak da olsa lig tablosuna büyük etki edeceğine inancım tam.
Şampiyon olanın da, ligimizde kalacakların da en inançlılar olması dileğiyle…
