duran ksd

Duran kadın seviliyor ülkemizde, şüphesiz ki durmayanı da durdurmayı çok iyi biliyoruz. Bazen ev içinde sözü durduruluyor en nihayetinde söz hakkı erkektedir, yani gücün ve bilgeliğin simgesindedir. Bazen okulda durduruluyor, çünkü istenmiyor bir erkek kadar başarılı ve bilgili olsun. Hatta, okuyup bilgili olacağına mesela yemek yapmayı öğrenirse daha faydalı olur bir kadın diye bile düşünülebilir. Okul süresince durdurulmayan veya bu durumu bir şekilde atlatabilen kadınlar bu sefer de zaten erkek egemen olan iş hayatında çeşitli şekillerde durdurulmaya çalışılıyor. Söz konusu olan iş ise, erkek duygularını ve ev işi yükünü bünyesinde barındırmadığından veya kadınlara göre önemli ölçüde öncelikleri bunlar olmadığından olsa gerek kadınların hep bir adım önünde tutulmaya çalışılıyor. Ve öyle ki bir annenin çığlığı duyuluyor, duyulmak istenmeyen birçok anneninki gibi, çünkü kadınların bedenleri de durduruluyor. 17 yaşındaki kızı ev sahiplerinin oğlu tarafından tecavüze uğrayan bir anne kadınları ve tüm kadın örgütlerini 9 Nisan’da Çağlayan Adliyesi’nde İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davanın duruşmasına destek amaçlı olarak çağırıyor. Bu sahnede görülen kadro son zamanlarda sıkça karşılaştığımız türden, durmak istemeyen ve susmayan bir kadın, kanıtla gel diyen bir savcı ve tecavüzcünün tehditlerini göz ardı eden polisten oluşuyor. Diğer bir deyişle, adaletin kadınlara yönelik uygulanan tecavüz ve şiddete karşı üç maymunu oynadığı bir sahne oyunu.

***

Tecavüz kavramında bir noktaya dikkat çekmek isterim. Şayet erkekler de istekleri dışında cinsel ilişkiye girmeye zorlanırlarsa bu da tecavüz olarak adlandırılır. Ancak genel anlayışa göre tecavüz denildiğinde akla öncelikle kadın geliyor. Tüm dünyada esas olarak kadınların bu şiddete ve istismara maruz kalmaları nedeniyle bu kavram anıldığında algımız “haklı olarak” eylemin kadına yönelik olduğuna dair bize sinyal veriyor.

fema-tecavuze-dur-dedi-2011-08-22_m

 

Özellikle son 5 yıldır kayıtlara geçen tecavüz ve cinsel taciz vakalarına ilişkin rakamlar önemli bir artış göstermekteler. Bianet inisiyatifine göre, Türkiye’de her 6 dakikada bir kadın tecavüze uğruyor. Peki sonra ne mi oluyor? Ya namuslarını temizlemek için tecavüzcüleri ile evlendirilmek isteniyorlar ve hayatı boyunca tecavüzcüsünü elini kolunu sallayarak gezdiren adaleti sorguluyor veya bu yaşadıklarına daha fazla katlanamayarak intihar ediyor. Adalet çoğu zaman kadından yana olmuyor çünkü kadın açık giyiyor, kadın tahrik ediyor ve namus belası bir türlü yakamızı bırakmıyor. Biz kadınlara düşen ise bütün bu durdurma çabalarına, adaletsizliklere direnmek ve tecavüze, tacize her türlü kötü muameleye karşı sesimizi birlikte yükseltmek olmalıdır. Bu sebeplerledir ki biz göğüslerimiz, kalçamız ya da dudaklarımızla ilgilenilmesini değil; zekamız ve karakterimizle sosyal hayatta eşit değer ve haklarla ilerlemek istiyoruz. Biz kadınlar artık sadece erkekler tarafından elimizden alınabilecek bir şey gibi gözüken namusumuzu değil hem kendi onurumuzu hem de toplumun onurunu zedeleyen tecavüz vakalarının durdurulmasını istiyoruz; tıpkı 17 yaşındaki kızı için bizlere çağrıda bulunan bu kadın, bu anne gibi.

Simone de Beauvoir’ın da dediği gibi “Kadın doğulmaz, kadın olunur.”.

Leave a Reply