Peki, Ya Bu ZAZ Hayranlığı?

Sevilen yaz şarkılarının radyolarda sürekli çalınması ve tabir yerindeyse “sakız” haline geçişi hep üzücü olmuştur. Bu yaz, bunu “Je veux” şarkısıyla yaşadık sanırım. Kimileri dinlemekten sıkılmaya başladı, kimileri yüzünde keyifli bir gülümsemeyle tadını çıkardı şarkının tekrar tekrar. Sonbaharın gelişiyle bu “Zaz” fırtınası biraz olsun dinmiş olabilir ancak bazı şeyleri kabul edelim. Zaz, gerçekten de kafasına geçirdiği mavi bandanası ve salaş pantolonuyla çektirdiği kapak fotoğrafını aklımıza kazıdığı albümüyle bir fırtına estirdi ve pek çok sağlam hayran kazandı Türkiye’de. 22 Ekim’de İstanbul’da 21. Akbank Caz Festivali kapsamında bir konser verdi, 24 Ekim’de de İzmir Arena’da söylemeye devam etti neşeli şarkılarını. Bilet konserleri kapış kapış alındı, konserlerden önce Zaz’ın Paris sokaklarında neşeyle dans edişlerinin, doğaçlama performanslarının videolarını binlerce insan izledi, onu göklere çıkaran yorumlar yapıldı. Peki neden? Azimli bir bilim insanı tavrıyla inceleyelim bu sevgimizin nedenlerini, buyurun!

  • 1 Mayıs 1980 doğumlu Isabelle Geffroy, yani bizim bildiğimiz adıyla Zaz, (evet, bilinenin aksine “Zaz” grubun adı değil, sadece Isabelle Geffroy’un takma adı.) çok sevimli ve mütevazi. Türk insanı olarak böyle sevimli, neşeli küçük bir kız çocuğunu anımsatan “Zaz”a kucak açmadan edemezdik elbette! Sıkı Zaz müdavimlerinin bildiği gibi, özellikle videolarında yaptığı müzikten keyif aldığı her halinden belli oluyor. Sürekli kocaman gülücükler atıyor Zaz, hiçbir hareketi planlanmamış; içinden geldiği gibi dans ediyor; şarkılarını doğaçlama yorumluyor. “Je veux” şarkısıyla dünya çapında bir üne kavuşmuş olsa da, grup arkadaşlarıyla Paris sokaklarında verdiği konserlere tam gaz devam ediyor. Seyirciye, sokak konserler aracılığıyla ulaşılabileceğini düşünüyor gerçekten.
  • Zaz’ın kendine bulduğu takma ad oldukça ilginç ve akılda kalıcı. Kendi ismini bulmasının öyksünü şöyle dile getiriyor: “Değişik bir isim bulmak istiyordum. A alfabenin ilk, Z de son harfi. Simetrik bir şey olsun diye Zaz’ da karar kıldım.”
  • İlginç bir gerçek söz konusu Zaz hayranlarıyla ilgili. Türk hayranların büyük bir çoğunluğu Fransızca bilmiyor! Yine de, Zaz şarkılarının insanı harekete geçiren,  dans etme isteği uyandıran bir neşesi var. Türkiye konserlerinde, seyirciler şarkıların tümüne eşlik edemeseler de alkışlar ve ıslıklarla tempo tutmuşlar. Haydi itiraf edelim,  birçoğumuz “Je veux” şarkısını dinlerken, “Je veux d’l’amour, d’la joie…” kısmında bir coşkuyla sesimizi yükseltip şarkının kalan kısımlarında suratımızda bir sırıtışla mırıldanıyoruz. Yine de, müziğin evrensel gücü bu olsa gerek. Melodilerin insanlara hissettirdikleri, diller anlaşılmasa bile kimi zaman aynı.
  • Diğer dillere haksızlık etmek istemeyiz ancak, Türk dinleyicisinde ezelden beri bir Fransızca sempatisi vardır. Evet, nesiller İngilizce şarkı sözlerini ezberleyerek büyüyor olabilir.(Biz de dahil.) Ancak Fransızca, hala aşk şarkılarının dili olarak görülür ve kalplerimizin köşesinde ayrı bir yere sahiptir. Kulağa daha hoş gelen bir tarafı var Fransızca’nın ve onu Zaz’ın sıradışı, hafif çatallanan sesinden dinlemek ayrıca keyifli. (Hemen belirtelim, Zaz’ı titrek ve masum sesinden dolayı onu yeni neslin Edith Piaf’ı ilan edenler var. İddialı bir benzetme olsa da bir kesim buna inanıyor).
  • Yazı boyunca “Je veux” şarkısından bahsettik. Ancak öyle görünüyor ki, Zaz tek şarkılık bir ünle unutulup gitmeyecek. “Les passants”, “Le long de la route”, “Dans ma rue”, “Trop sensible” gibi pek çok güzel şarkısı var. Çok severek yaptığı müziği uzunca bir süre daha sürdürmeye kararlı anlaşılan.
  • Son olarak, daha önce de değindiğimiz gibi, şarkıları umut ve yaşama sevinci veriyor Zaz’ın.  Le Parisien gazetesi yaptığı müziği oldukça güzel özetlemiş: “ …Gençliğin zihinsel yapısını yansıtıyor müziği: biraz hırpalanmış fakat umut dolu…”

Bu masum, hafifçe çatallanan sesli Fransız şarkıcının müzik kariyeri ne yönde ilerler, bilemeyiz elbette. Fakat bize güzel, neşeli bir yaz geçirdiği için kendisine teşekkür etmeyi bir borç biliriz!

Leave a Reply