Çoğumuz düşünmüşüzdür acaba bebekler çevresini nasıl algılar, nelerden korkar ya da gelişen olaylara nasıl tepkiler verirler kendi içlerinde diye. Bu sorulara kesin bir cevap bulmak neredeyse imkansızdır ama Krillbite Studio bizler için bu durumu ele alarak Among The Sleep’ i yaratmış.
Alışılagelmiş oyunlardan en büyük farkı işlediği konu, kahraman seçimi ya da karakterin yapabildikleri gibi görünse de aslında ufak detaylar daha büyük etkiler yaratıyor oyuncu üstünde. Peki nedir bu “ufak detaylar”? Örnek vermek gerekirse kahramanımız olan bebeğin, odasında bulunan masal kitaplarının üzerindeki yazıları doğal olarak bizim gibi anlamlı şekilde değil de karışık işaretler dizisi olarak görüyor olması. Bir diğer ufak ama hoş detaysa oyunda bulunan “öcü” kavramı. Evet tam anlamıyla bir öcüden bahsediyoruz aslında çünkü bebeğin gece şimşek çakarken gördüğü gölgelerden korkması ve dahası, etrafında korku yaratan ne varsa o gölgelerle eşleştirmesi bize düşman ya da korku kaynağı olarak öcüyü veriyor.
Peki hikaye nasıl başlıyor? Daha önce de belirttiğim gibi kahramanımız bir bebek ve henüz iki yaşında. Yani yürümeyi yeni yeni öğrenmiş durumda. İkinci yaş gününde annesinin hazırladığı bir doğum günü kutlamasıyla başlıyor oyunumuz. Bu sırada kapı çalıyor ve bağrışmalar başlıyor. Doğal olarak kahramanımız korkuyor ve oyundaki korku anlarında bebeğin verdiği tepkilerle ilk kez karşılaşıyoruz. Devamında anne geri dönüyor ve bir hediye kutusu getiriyor. Hemen burada belirtmem gereken iki şey var. İlki, bebeğimizin ebeveynleri ayrılmışlar ve annesinin alkol problemi var. Bütün korku da zaten burada başlıyor ve oyun boyu mücadele edeceğimiz “öcü” ortaya çıkıyor. Tabi ki kahramanımızın da bir yardımcısı var. Babasının hediye getirdiği oyuncak ayı. Oyun boyunca karanlık yerlerde ışık kaynağı olarak ya da kahramanımız korktuğunda ona güven vermesi için bu oyuncak ayıya sarılabiliyoruz. Bu özellik belki de en çok hoşuma giden yanıdır oyunun çünkü bir çocuk için arkadaşlık ya da oyun gibi kavramlar çoğunlukla o oyuncak ayıyla başlar. Devamında ise Teddy (oyuncak ayımız) canlanıyor ve bize yardımcı olmaya başlıyor. Klasik bir “oyun kontrollerini öğrenelim” aşaması diyebiliriz bu kısım için. Kontroller arasında ise en ilginç şey, ESC tuşuna basıp ara menüye gelirken yaşanıyor. Kahramanımız kendi doğasına uygun bir hareketle ellerini yüzüne götürüp gözlerini kapatıyor. Gerçekçiliği bakımından çok hoş bir detay olmuş düşününce. Bu aşamayı atlattıktan sonra artık gece oluyor ve oyuna başlıyoruz.
Oyunun başlangıcının ardından çok fazla spoiler vermemek adına detaya girmeden genel hatlara değinmek istiyorum. Yaptığımız şey genel olarak kahramanımızın annesiyle olan anılarını toplamak ve anneyi bulmaya çalışmak. Oyunun sonuna kadar yetişkin insanlar için çok sıradan olan şeylerin bir bebek için ne kadar farklı çağrışımlar yaratabildiğine bol bol şahit olacak ve bebeklerle ilgili kendinize sorduğunuz tüm soruların hayal bile edemeyeceğiniz şekilde cevaplandığını göreceksiniz. Tabii tüm bunlar olurken zaman zaman saçma olarak niteleyebileceğiniz ama oyun biterken ne olduğunu anlayacağınız şeylerle de karşılaşacaksınız. Mesela bir bebeğin büyük bir kilidi nasıl açabildiği ya da bir sandalyeyi nasıl sorunsuzca çekebildiği gibi. Genel olarak grafikler, çevre betimlemesi ve sesler gerçekten çok başarılı olmuş diyebiliriz. Kahramanın bebek olduğu bir korku oyununda olması gereken her şey özenle yerleştirilmiş. Belirtmek gereken bir diğer nokta ise oyunun süresi. Among The Sleep en fazla iki saatinizi alacak bir oyun. Bu açıdan oyun bittiğinde küçük çaplı bir şaşkınlık yaşanıyor.
Çok büyük beklentiler içine girmeden, eğlenmek ve yeniden iki saatliğine bebek olma deneyimini yaşamak için oynanacak hoş bir oyun olmuş Among The Sleep. Oyuna başlamadan önce kendinize sorduğunuz soruların cevaplarını bir kağıda yazın ve oyun bittikten sonra aldığınız cevaplarla karşılaştırın bence. Bir bebeğin hayal gücünün ne kadar geniş ve etkileyici olabildiğiyle ilgili yeni bir bakış açısı kazanarak eğlenebileceğiniz bir durum bu. Son bir ekleme olarak, oyunumuz PS4 ve bilgisayar için 29 mayıs tarihinde oyun dünyasıyla buluştu.
Beyza
Su anda oyunu 3 arkadas oynuyoruz. 2 yasindaki bir cocugun korkunc hayal gucune doyduk :) Tesekkurler :)