Geçen haftalarda Girit’te düzenlenen FIBA U20 Erkekler Avrupa Şampiyonası finalinde İspanya’yı 65-57 deviren Ümit Millilerimizden sonra, Genç Millilerimiz de Konya’da düzenlenen Genç Erkekler Avrupa Şampiyonası finalinde Sırbistan’ı 85-68 mağlup ederek Avrupa birincisi oldu. Gençler Avrupa Şampiyonası’nı üst üste kazanan son ülke Yugoslavya’dan sonra Gençlerimiz, Türkiye ismini altın harflerle yazdırdı basketbol tarihinin sayfalarına.
Maçı izlerken açıkçası yerimde duramadım çünkü yıllardır bize “basketbol ekolü” diye gösterilen ülkeleri bizim çocuklarımız deyim yerindeyse parkelere gömdü. Ümit Millileri ayrı tebrik ediyorum ancak Genç Millilerimiz çok farklılar. Eğer bir koç öğrencilerinin “Takım nedir ve nasıl olunur?” sorusuna örnek göstermek isterse Genç Millilerimizin herhangi bir maçını izletmesi yeterli olur diye düşünüyorum. Bazı takımlar vardır ki tek oyuncu taşır o takımı, oyuncunun tek sakatlığı ile koç soğuk terler akıtarak yerine kimi koyacağını bilemez; bazı takımlarda ise MVP seçmek istersiniz ancak seçemezsiniz çünkü hepsi birer değerdir, o takım için herkes katkı vermiştir maçta, işte bizim Genç Millilerimiz ikinci cümlenin öznesi. Evet, belki kaptan Egemen Güven MVP seçildi ancak Tolga Geçim’in 18 sayı, 6 asist ve 4 ribaund’unu, Furkan Korkmaz ve Okben Ulubay’ın çift haneli katkılarını Berk İbrahim Uğurlu’nun 7 asisti ile hücumlarımızdaki katkısını ve saha içi liderliğini asla göz ardı edemeyiz. Ayrıca başta koç Ömer Uğurata’nın ve diğer tüm teknik ekibinde katkılarını unutmamak lazım. Maçı izlerken aralarındaki ahengi hissetmemek mümkün değil; oyunun tadını, zevkini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Bu kupa tam anlamıyla hak edilmiş bir kupa oldu şans yok, şike yok sadece alın teri var bu çocukların. Bir de TBL’deki yabancı kuralı kalkmışken alt yapıdaki gençlerimiz bu kupayla “Biz buradayız, gümbür gümbür geliyoruz!” cevabını verdiler. Yıllardan beri Turgay Demirel’in alt yapılara yapılan “muazzam” yatırım sözlerini dinliyoruz ve evet, somut karşılığını aldık, hikâye burada bitmeyecek de. Ayrıca Konya seyircisinin herkese örnek olacak olgun ve aklı başında desteği oyuncularımızın başarısına önemli katkı yaptı. Hepsine bize bu gurur yaşattıkları için emekleri için teşekkür ediyoruz.
Bu “Altın Jenerasyon”umuzu iyi izleyin ve onlara yürekten güvenin. Daha bize yaşatacakları çok gurur var. Bu sadece başlangıç. Yeter ki sizler yarın, bugünden daha çok çalışmanız gerektiği bilincinde olun, kupalarla ve madalyalarla dolu günler sizi bekliyor “Altın Çocuklar!”.
Fotoğraflar: www.tbl.org.tr
Can
Yazını beğendim genç yazar edebiyatsal anlatım ile spor ancak bu kadar iyi harman yapılabilirdi. Ancak daha önünde uzun bir yol olduğunu düşünüyorum bu uzun yolun sonu seni çok iyi bir geleceğe taşıyacak kim bilir belki de seni televizyonlarda yorumcu olarak izleyeceğiz ne de olsada yazıda güzel kızda!:D