‘Fifty Shades of Grey’ namı diğer Grinin Elli Tonu, çıktığı ilk andan itibaren çok satanlar listesinden inmek bilmedi. Tek kitapla da kalmadı. Serinin devamı olan ‘Karanlığın Elli Tonu’ ve ‘Özgürlüğün Elli Tonu’ da ilk kitaptan hiç geri kalmadı. Bu yazıyı yazarken başlığı değiştirdim bu da tabi ki bir nedene bağlı. Kitabı ilk gördüğümde nedendir bilinmez çok ilgimi çekti ve bir kitabı almadan önce yaptığım küçük araştırmayı bir kenara bırakıp kitabı hemen kitaplığıma yerleştirdim. Fakat okumaya ilk başladığım zamanlar bir hayal kırıklığı olmadı desem yalan olur. Sadece cinsellik içeren, sıradan, okumaya değmeyecek bir kitap olduğunu düşündüm fakat bir kitabı yarım bırakmaktan hiç hoşlanmadığım için okumaya devam ettim. İyi ki de etmişim kitap tutkulu bir aşk hikayesine dönüştü, bir süre sonra elimden bırakamadım ve bir solukta sonuna ulaştım.
E.L James’in kaleminden çıkan kitap şimdi de Sam Taylor – Johnson’ın yönetmenliğinde beyaz perdeye aktarılıyor. Bu haberi duyduğumda çok endişelendim çünkü hepimizin bildiği üzere kitaptan uyarlanmış çoğu film kitaptaki tadı ne yazık ki veremiyor. Bu çok normal, hayal dünyamız ile oyuncular veya her hangi bir sahne örtüşmeyince sonuç hayal kırıklığı oluyor. Ama izlediğim fragman bir hayli hoşuma gitti desem yalan söylemiş olmam. Bu kadar konuşmuşken konudan biraz bahsetmesek olmaz;
Sıradan bir edebiyat öğrencisi olan Anastasia Steele’in hayatı çekici iş adamı olan Christian Grey ile yaptığı bir röportaj sayesinde değişir. Röportaj sırasında karşılaştığı tavırlar ve hareketlerle adeta aklı başından gider. Aşk ve ilişki konusunda hiçbir tecrübesi olmayan Anastasia bu konularda da oldukça mesafelidir aslında. Fakat Grey’in karşı konulmaz cazibesi karşısında kendisini tamamen bu çekime bırakır. Hayatta her şeye sahip olma konusunda zirvede yaşayan Grey ilişki ve seks konusunda da kimsenin bilmediği gizli sırlara sahiptir. Genç kız bu sırlar karşısında ne tepki verecek acaba?
Merakla beklenen film 13 Şubat 2015′te Türk sinemasının perdelerine düşecek. Filmde Christian Grey karakterine Jamie Dornan hayat verecek ki bence kendisi bu karakter için biçilmiş kaftan. Gerçi filmi izlemeden bu analizi yapmak ne kadar doğru, tartışılır fakat fragmanda ne kadar uygun olduğu farkediliyor. Anastasia Steele karakterini ise Dakota Johnson canlandıracak. Tabii ne kadar doğru bir seçim olduğu yine tartışılır; bana göre daha uygun bir isim bulunabilirdi ama dediğim gibi bir yargıya varmak için henüz erken, izleyip hep birlikte göreceğiz. Fragman izlemek isteyenler için;