Edinburgh… Edinburgh adını kimse fazla duymamış olsa da; İskoçya’nın en yaşanabilir şehri olarak seçilmesi, aynı zamanda Avrupa’nın en çok turist çeken ilk on şehrinden biri olması bence rastgele olan bir olay değil.
Neredeyse her zaman sağanak yağmur altında olması dolayısıyla; turist olarak Edinburgh’ya gidiyorsanız,tatilinizin çok büyük bir kısmında yağmurlu ya da kapalı bir havayla karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz.Bu her ne kadar sizin tatilinizi etkilese de, Edinburg’nın mükemmel bir şehir olduğunu ve tatilinizin mükemmel geçeceğini değiştirmez.
Edinburgh, İskoçların en sevdikleri ve gurur duydukları şehir. Tabii, bu şehrin böyle isimlere sahip olması boşuna değil.
Burada, İskoçya’nın en güzel Haggis’i yapılıyor. ‘Haggis nedir?’ diye bir soru gelebilir aklınıza. Anlattığımda midenizi bulandırmasın; çünkü anlatıldığında kulağa pek de güzel gelmeyebilir, aynı zamanda görüntüsü ya da kokusu da pek güzel olmayabilir; ancak sizi temin ederim, tadı mükemmel. ‘Haggis’, basitçe koyunu koyuna yedirmek. Evet, yanlış okumadınız. Gerçekten de öyle. Koyunun organlarının büyük bir kısmını alıp,temizleyip ve baharatlandırıp koyunun midesine yerleştirip kaynatıyorsunuz. Midenin ucunu bağlayıp, üstüne soslarınızı döküp;güzel bir İskoç viskisiyle mideye indiriyorsunuz;aynı, yandaki resimde gördüğünüz gibi.
Haggis’i ve Edinburgh’nın güzel mutfağını bir kenara bırakırsak,şimdi oturma odasına geçelim. Sağanak yağmurlu Edinburgh havasında evde tıkılı kaldığımızı, ama ünlü İskoç yazarlarının kitaplarından birini elimize alarak günü güzel bir güne dönüştürdüğümüzü düşünelim. Güzel bir Haggis’den sonra, envai çeşit İskoç viskisini alıp içelim sizinle. Edinburgh’da onlarca viski markası mevcut.Türkiye’de bir süpermarketteki yada herhangi bir tekel bayiisindeki markaları ikiye katlayıp, üçle çarptığınızı düşünün; işte o kadar fazla marka var. Bu yazıda madem Edinburgh’dan bahsediyorum, size bir Edinburgh markasından bahsedeyim: ‘Glenkinchie.’
Glenkinchie, Edinburgh’nın en çok tanınan viski markası. Tadı damağınızda kalacak, o yağmurlu ama güzel ve neşeli gününüze daha çok neşe katacak bir içecek. Herhangi bir viskide bulduğunuz tattan daha fazlasını bulacağınızı da temin ederim; ancak burada sizi uyarmak istiyorum. İskoçya’da nereye giderseniz gidin,eğer dalga geçilmek ya da tatlı bir İskoç dayağı yemek istemiyorsanız; bir pub, bar ya da herhangi bir yerde viski içerken dikkat edin. Viskinizin içine çok az miktarda su ve soğuk taş veya buz dışında başka bir şey koymayın. Siz siz olun ve buna dikkat gösterin. ‘Single malt’ viskinizin içine kola koymanız sizi bulunduğunuz pub’dan attırabilir bile. O yüzden dikkatli olmanızı öneririm.
Bu yazıda mükemmel Haggis’i ve içtiğinizde gökkuşağındaki renklerin tadını aldığınız İskoç viskisini anlattım; tabii, bazı kuralları da. Bir sonraki Edinburgh yazımda da turistik mekanları ve daha başka mükemmel İskoç lezzetlerini anlatmak dileğiyle.
[box_light]
Kaynakça:
[/box_light]