12 Yıllık Bekleyişin Sonu: ‘The Magic Whip’

Resmi olarak açıklanmasa da, hayranları tarafından dağıldı gözüyle bakılan İngiliz rock grubu Blur; yeni bir albüm yayınlayacaklarını duyurduklarında hayranları sevinçten çıldırmıştı. Hayranlarının bu kadar çok sevinmesinin sebebi şu: Blur, en son 2003 yılında Think Tank albümünü yayımlamıştı, o zamandan beri gruptan herhangi bir ses soluk çıkmıyordu. Yeni albümün kayıt aşamasında olduğu 2014 yılında duyurulmuştu ama albüm 2015’in Nisan ayında çıktı.

Albüm 2 yerde kaydedilmiş, bu yerlerden birincisi Hong Kong’taki Avon Studios, ikincisi ise Londra’daki Studio 13. Albümün uzunluğu elli bir dakika. Albümün ilk teklileri 19 Şubat, 20 Mart gibi tarihlerde yayınlanmasına rağmen; albümün çıkması 27 Nisan’ı buldu. Albümün değişik kapağı da göze çarpıyor ama manasını çözmek pek mümkün değil.

bd67996a

Albümün müzikal yapısı oldukça değişik, herhangi bir müzik türüne dahil etmek çok zor. Blur’un gitaristi albümü “sci-fi folk” olarak tanımlıyor. Bu tanımlama yanlış olamaz; çünkü albümdeki hemen hemen bütün şarkılar hem folk unsurları taşıyor, hem de bilim kurgu unsurları. Kulağa biraz garip geliyor değil mi? Bilim kurgu unsuru dediğim şey, müziğin altyapısında kullanılan ve bize bilim kurgu filmlerinde kullanılan müzikleri, sesleri hatırlatan ögeler olarak tanımlanabilir. (Bu unsurlar ilk kez kullanılmıyor. Damon Albarn, grubun solisti, kaydettiği solo albümü Everyday Robots’ta da bahsettiğim seslere benzer ögeler kullanmıştı.) Bu sesler de, muhtemelen synthesizer veya bilgisayar destekli efektler kullanılarak yaratılmıştır; nasıl yaratılmış olursa olsun, şarkılara çok iyi uyum sağlamış. Ayrıca albümdeki hemen hemen bütün şarkılarda ya akustik gitar ya da elektro gitar kullanılmış. Yani albüm tamamen elektronik değil. Albüm rock müzik ögelerini de barındırıyor diyebiliriz, fakat albüm normal bir rock albümü değil. Biraz deneysel, progresif ve alternatif rock; bir parça folk müzik, biraz da pop müzik ögelerini barındırdığı için albümü herhangi bir kategoriye sokulması kolay değil.

Albümü dinlemek oldukça keyif verici bir deneyimdi; çünkü birden fazla müzik türü ustaca birleştirilmişti. Ben böyle birleşimleri çok sevdiğim için oldukça hoşuma gitti The Magic Whip. Ayrıca kullandıkları bilim kurgu ögeleri de çok hoşuma gitti, saçma veya alakasız durmamış. Bazı şarkılar insana neşe verirken, bazı şarkılar da oldukça duygusal olmuş ve bunlar farklı yerlere serpiştirilmiş. Böyle olması büyük bir avantaj; çünkü diğer türlüsü biraz sıkıcı olurdu.

The Magic Whip, güzel bir yapıt olmuş. Albümde değişik tarzlar karıştırılarak dinleyiciye sunulduğu için, günümüzdeki diğer rock albümlerinden biraz daha farklı bir şekilde yaratılmış. Bu değişik eser yeni bir çığır açmasa bile, rakiplerinden kolayca sıyrılıyor. 12 yıl boyunca herhangi bir stüdyo albümü çıkarmayan Blur’un dönüşü, böylece gerçekten muhteşem oldu.

Barclaycard Presents British Summer Time Hyde Park 2015 headliner announcement

Leave a Reply