“GQ Türkiye Ekim 2015 sayısı yine bomba gibi…” diyerek başlamak isterdim bu yazıya fakat derginin daha önce herhangi bir sayısını okumadığım gibi, gün gelip okuyacağımı da düşünmemiştim. Ta ki, “Romantikten Hayalleri Süsleyen Sert Adama- RYAN GOSLİNG” başlığını görene dek. Evet, GQ Türkiye bu ay kapağına oyuncu Ryan Gosling’i taşıdı ve bu sayede bizler de –en azından ben- her satırından emek ve samimiyet akan bu dergiyi keşfetmiş olduk.
“Bildiğini Okuyan Erkeklerin Dergisi“
Dergiyi elime aldığım ilk anda kulağıma fazlasıyla cesur gelen bu cümle, aslında derginin geneline hâkim olan kendinden eminliğin ve profesyonelliğin yansıması olarak düşünülebilir. Sayfaları yeni yeni çevirmeye başladığınız anlarda, siz nereden başlasam diye düşünürken karşınıza çıkan ve samimi üslubuyla sizi yönlendiren Okan Can Yantır girizgahı ve ona müteakip birçok farklı daldan ilerleyen yazılar dizisi…
Dergiyi okurken Jay Z, Kanye West gibi rap sanatçılarının hikâyelerinden İKSV 14. Filmekimi’ne geçiş yapıyor sonra bir anda kendinizi Arda Türkmen’in Mükellef adlı yeni mekânında buluyorsunuz. Mekân çıkısı size kapılarına açan GQ Garaj’ın birbirinden yaratıcı başlıklarında ve içeriğine dahil ettiği araçlarda kayboldum derken Amy Schumer’la derin bir muhabbetin içinde buluyorsunuz kendinizi. Dergiye hâkim olan konu çeşitliliğini ve sizi alıp götüren akıcılığı birkaç cümleyle açıklamaya çalışmanın, bu emeğe ve profesyonelliğe haksızlık olacağı fikrindeyim. O yüzden bir an önce derginin en keyif alarak okuduğum satırlarına yönelmek istiyorum:
“Kendimden bir şeyler bulmadığım rolleri kabul etmiyorum. Çünkü herhangi bir karakterin ruhuna girebilecek kadar iyi bir oyuncu değilim.”
Ryan Gosling’in oyunculuğu hakkında yaptığı bu öz eleştiriyi kendisine ayırdıkları sayfaların ilkine koymuş olmaları, yazının en beğendiğim noktalarından biri oldu. Bence sayfalarca Gosling’i ve başarılarını aktarmak mümkünken bu özeleştiriyi göz ardı etmemiş olmaları ve yazı içerisinde de başka birçok tutarlı ve gerçekçi eleştiriye yer vermiş olmaları yazıyı okunası kılan en büyük etken. Gosling’in kamera önü serüveninde ortaya koyduğu oyunculuklarını ve özel hayatına ilişkin dönüm noktalarını, biri diğerine baskın gelmeyecek şekilde yansıtmaları ise okurun sıkılması ihtimalini tamamiyle ortadan kaldırıyor. Ayrıca, oyuncunun yeni projelerine dair bilgilendirici kısımların mevcudiyeti, yazının internette her an bulunabilecek magazin haberlerinden sıyrılmasını sağlıyor.
Ryan Gosling aracılığıyla keşfettiğim ve sonraki sayılarını takip etmeyi planladığım bu dergi, bence dokunan her ele mürekkebini bulaştıracak profesyonellikte.
Dergi hakkında detaylı bilgi için: www.gq.com.tr
Bay B
Bu yazıdan sonra GQ dergisine abone oldum.