Belki okumuşluğunuz olmuştur Friedrich Nietzsche’yi, evet “Tanrı öldü.” söyleminin sahibi… Bu söylemin spekülatif boyutuna girmeden, arkasında neler barındırdığını, dini inancımız ne olursa olsun esasında tehlikeli bir noktaya işaret ettiğini ifade etmeye çalışacağım. Banknotlar ise bu süreçte kilit bir rol oynayacak…
Hayatın artık ne kadar hızlı bir akış içerisinde olduğunu zaman zaman fark ediyorsunuzdur. Aslına bakarsanız, artık, bunu fark etmeyeceğimiz kadar dahi hızlı aktığı kanaatindeyim. Herkes bütün vaktini bir şeylerin peşinden koşturarak geçiriyor, öyle yapmadığı zamanlarda da bir sonraki maratona hazır hale gelebilmek için geçici bir mola veriyor. Öyle ki hiçbirimiz, ipler elimizden kaçar ve hayatımızın kontrolünü kaybederiz diye, bir saniye olsun şöyle bir durup birtakım hedeflere takılıp kalmış zihnimizi özgür bırakamıyoruz. Her ne kadar, kabaca özgür yaşayabildiğimizi söyleyebiliyor olsak da, bizzat biz, mevcut düzen içerisinde zihinlerimizi kalın parmaklıklı birer kafese tıkmış durumdayız.
Hız, hedefler, sorumluluklar, son tarihler, soğuk veya donuk ilişkiler ve daha birçoğu; ama asla anlam değil… İnsanoğlu kaydettiği bilimsel gelişmeler ve bu gelişmelerden ortaya çıkardığı her geçen gün daha da çeşitlenen teknolojilerle hastalıklara ve ulaşım & iletişim aksaklıklarına çareler üretirken, tarımı günden güne daha verimli hale getirdi ve kitlesel ihtiyacı karşılayacak boyutlara taşıdı, Ay’a ayakbastı, bölünemeyeceği düşünülen atomu parçaladı ve daha pek çoğu… Doğaya hükmetmeye başlayan insanoğlu doğasına da hükmedebileceği fikrine kapılmış olacak ki ürettiği teknolojilerle kitleleri öldürdü, atomu parçalamakla kalmadı şehirleri de paramparça etti…
Teknolojinin gelişmişliğinin, alışılagelmiş savaşları, olası yıkımlar göz önünde bulundurularak imkânsız ya da akıl dışı bırakmasıyla, stratejik savaşlar ve sonrasında ekonomik savaşlar yer buldu kendine dünyamızda. Bu süreçte, üretilen bilgi, yazılım, makine veya teknoloji her ne olursa olsun üretim odaklı bir algı, sonuç almaya dayanan bir yarışı beraberinde getirdi. Hayatı fabrika ve uyku ikilisi eşliğinde ilerleyen işçiler, ders ve uyku ikilisi arasında gidip gelen öğrenciler ve halkını uyutmama zorunluluğunu hisseden iktidarlar… Sonuç alamayacağımız hiçbir şeyin zihnimizde yer edinemeyeceği, ilişkilerin bağlantılara evirildiği monoton düzende “anlam” dediğimiz şey adeta süpürüldü hayatlarımızdan…
Trajikomik de olsa banknotlar bütün anlamı içine hapsetmeyi ve hatta anlamı olan tek varlık olabilmeyi başarabildi günümüzde. Anlamın somutlaştırılması, banknotlara yüklenen anlamla zirveye ulaştı. Kendini doğanın hakimi gören insanoğlu, bu durumda kendine ait olduğunu varsaydığı her şeye değer biçebildiğine kanaat getirdi. Anlamın yitirilmesi bir tarafa, kontrol tümüyle ondaydı artık. İşte tam da bu yüzden insanoğlunun Tanrı’yı öldürdüğü söylemini ortaya atmış olmalı Nietzsche…
Her ne kadar hayatı tehdit eden tehlikeler artık gözle görülür boyutlarda değilse de: milyonlarca insan savaşlardan dolayı hayatını kaybetmiyor, küresel çapta vahşi soykırımlar boy göstermiyor, büyük kitleler ideolojiler için birbirleriyle çarpıştırılmıyor olsa da pragmatizm artık anlamsızlıkla perçinlenmiş bambaşka bir tehlike koyuyor ortaya. Bu yüzden, ebeveynler çocuklarının müdürü edasıyla komutlar yağdırıyor, çocuklar sınıf arkadaşlarını neredeyse düşmanı olarak görüyor ve öyle görmeye zorlanıyor ve bütün boş vakitlerini elektronik cihazlarla geçiriyor, küçüğünden büyüğüne insanlar sosyal bağlarını kaybediyor, insanlar yalnız ölüyor, çıkarlar için insanlar harcanıyor ve kuşku yok ki en çok bu yüzden, dünyada her yıl 800 binden fazla insan intihar ederek yaşamına son veriyor…[1] Anlaşılan o ki, hayatın anlamını birlikteliklerde, paylaşımlarda ve pragmatizmin hor gördüğü daha başka birçok şeyde bulan insanoğluna rasyonel sonuçlardan başka hiçbir şeyi kayda değer görmeyen hatta kayıp varsayan mevcut düzen iyi gelmiyor, geriye kalan anlam yüklü tek şeyin banknotlar olması, insanoğlunun aklını nasıl “peynir ekmekle yediğini” gözler önüne seriyor…
[1] https://www.haberturk.com/dunyada-her-yil-800-bin-kisi-intihar-ediyor-2089840#
Göz atın:
https://www.journalagent.com/kpd/pdfs/KPD_6_4_217_224.pdf (Türkçe Dilinde)