Gelecek, Düzen ve İktisat
Bilinmezlik her zaman için insanın gelişmesini güdüleyen bir yapıda olmuştur ne zaman ki bilinmez olana varma isteğinde bulunduk o zaman ilerleme daha doğru bir ifadeyle bulgama gerçekleşti. Düzen bu kargaşaya seyir katan kendi içerisinde kısmen belirli olan bir soyutlama. Kaosa anlam verme çabası dolayısıyla ortaya çıkan düzenler belirsizliği yenmek için yapılan mücadeleler. Bu mücadelelerin içerisinde bazıları göze çarpmakta gecikmiyor çünkü bunlar insan için en büyük bilinmezi, geleceği tanımlamak ereği içerisinde olan yapılar. Aslında gelecek de kendi başına bir soyutlama zira gelecek kaygısı çeken bir antilop, bir şempanze söz konusu değil. İnsana özgü, insanın kaygı mekanizmasının içerisindeki bilinmeze karşı hissedilen sakıncın ve etkilenmenin bir sonucu, gelecek. Gelecekse toplum içerisinde belirleniyor, toplumsa yine başka bir soyutlama gelecek kaygısının ve onun yenilmesini olanaklı kılan düzenin ortaya çıkabileceği tanımlar kümesini oluşturuyor. Düzenli bir toplum içerisinde ise bu olay emeğin bazı özverilerle kullanımı ile vaki oluyor. Bu düzen durumu biraz daha ilerlese de daha sonra toplumun yeniden bir kargaşaya girdiğini görüyoruz sonucen bu da bizi bilinmezden kurtaracak ve farkında olmasak da yeni bilinmezlere götürecek yeni yapılar ortaya koymaya sevk ediyor.
İnsan bilinci kuşkusuz herhangi bir antilobun bilincinden çok daha üst seviyede dolayısıyla soyutlama ve gruplama yetisi ona göre daha üstün. Bu da artı ve eksileriyle geliyor çünkü bir antilop için günü çıkartmanın sevinci dahi söz konusu olmayıp günü çıkartması yeterken insan sürekli çevresine duyarlı olup bir sonraki günü de düşünmek zorunda çünkü bilinci bu gün çıkarılsa dahi sonraki günün, öbür günün hesabını yapmak, kaygısını taşımak zorunda. Gelecek öngörülebilir bir olguya indirgendiği sürece insan bu kaygılarını azaltıp bilinmezinden kurtulabilir. Tam bu noktada da tarihin birçok evreleri kaostan düzene, bilinmezden öngörülebilir olana geçişin öyküleri ile dolu. Tarım devrimi belki de böyle bir düzen için ilk akla gelen örnek zira incelendiğinde tarım devriminin insanın gelecek kaygısını azaltacak etmenleri taşıdığını görüyoruz. Bunun nedeni de şudur ki tarım devrimi insanların bir gelecek soyutlaması oluşturabilmesini sağlamış bu sayede de insanlar emeklerini özvererek ve belirlenmiş olan yolu izleyerek kendilerine gelecek inşa etmişlerdir. Feodal çağın gelişimi ve Karolenj Hanedanının yükselişi ise Roma’nın yıkılmasının ardından insanlara yeni bir gelecek yolu ve düzen vadetmiştir.Sonucen insan uygarlığının enstitü ve kurumlarının gelişip durgunluktan kurtulması için bir kargaşaya bu kargaşadan kurtarmaya yarayacak, gelecek kaygısının ortadan kaldıracak bir düzen yapısına gerek vardır.
Düzen yapısının ve gelecek oluşumunun bu biçimde ortaya çıkışı aslında türlerin ve bireyin evrilişi ile de koşutluk göstermektedir çünkü ortaya çıkan bir olay kendinden önceki kargaşa durumunu eleyerek geriye yalnızca seçilmiş belirli özelliği taşıyabilenleri bırakır. Toplumdaki bireyler de bu özelliğin seçilimini sağlayarak aslında kendiliğinden bir gelecek yapısı oluşturur ve bu özellik gelecek yapısının belirleyici elemanı olmuştur. Ptilonorhynchidae(Tilonorinkeday) cinsi kuşun yuvasını süsleyip dişisini bu şekilde etkilemeye çalışması güzel bir örnektir zira süsleme işlemi sanatsal bir çalışmadır ve belirli bir zekâ düzeyini gerektirir. Dolayısıyla, Ptilonorhynchidae kuşları zekâ özelliği yönünde bilgilerini genişletmişlerdir. Öget de seçilim özelliği olarak karşımıza çıkar. Bu kuş cinsinde yuva yapımı kargaşayı bitiren olayken, gelecek süslemedeki sanatkârlık üzerine inşa edilmiştir. Aynı yaklaşımı Jungian analiz ile kullanacak olursak herhangi bir bilinmeyen, üzerine gidilirse ve eğer bilinmeyenden kaynaklanan zorluğun boyutu aşılabilecek bir büyüklükteyse insanın gelişimini sağlayacaktır. Gözlemleyebileceğimiz üzere bu da kaos olay düzen planının birey açısından bir izdüşümüdür çünkü zorluklar çevremizdeki kaosun ayırdına varmamızı sağlayan yapılardır. Örneğin, çoğu korkunun çözümü üstüne yavaş yavaş gidilerek gerçekleştirilir. Ve aynı zamanda korkudan kaynaklı dengesizlik durumu giderilerek bir düzene ulaşılır. Her ne kadar birey bazındaki yaklaşım gelecek kaygısı ile olan ilişkiyi göstermese de düzene ulaşımın ve insandaki düzen isteğinin gerçekleştirilmesinin bir örneğidir. Dolayısıyla, kaos olay düzen biçiminde ilerleyen yöntem hem bireylerin hem de toplumların gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır ve bu yöntem iktisadi sistemimizin de ana yapılarından bazılarını oluşturur.
Sözünü ettiğim metodolojinin esrarengiz yapısı apaçıktır zira kaosun ardılı ve öncülü olan görüngülerin ne zaman gerçekleşeceğine dair herhangi bir veri yoktur. Ancak, bu sezgilenemezliği ortadan kaldırıp durumu bilfiil hendese ile çözmeye çalışan kimselerin bulunması haliyle beklenen bir şey bazı insanlar her şeyi mühendislikle çözmeye çalışıyor ne yazık ki. Bu gün, para politikalarının takibinde kullanılan iş döngüsü kuramları bu amaçla ortaya atılmış yaklaşımlardır. Ama 2008 ve tabi ki büyük buhrandan anlaşılacağı üzere çok iyi bir iş çıkarttıkları söylenemez. Alan Greenspan’ın bunu itiraf etmesi kanımca dürüst ve de cesur bir tutumdur. Peki, tüm bu yöntemi boşa mı anlattım madem uygulanabilirliği yok madem iş döngüsü diye bir şey yok. Tabi ki hayır, onun yerine iş dalgalanmaları terimini kullanacağım zira para sürekli bir işten diğerine seyir halindedir eğer dengesiz biçimde çok veya az basılma durumu olmazsa aslında iş döngülerinin değil iş dalgalanmalarının olduğunu görürüz. İş dalgalanmaları ise bizi sürekli bir kısa kaos olay düzen yapılarında bırakarak sürekli genişlemeler yapmamıza neden olur. Örneğin, bu yıl buğday özel bir bölgede çok yetişirken bir sonraki yıl bir fırtına çıkıp buğdayın rekoltesinin düşmesine neden olabilir. Dolayısıyla, bizim derdimiz tasamız kocaman kocaman ayılarla boğalarla uğraşmak değil kısa vadede gerçekleşen kaos olay düzen döngülerini geçirmek olur. Bu sayede bilgi ve yaratıcı uğraşılarda genişleme daha hızlı olur. Düşününce ben bile yazı yazabilecek ortam bulabiliyorum 300 yıl önce ne kadar az yazar olduğuna bakarsak…
- Bulgama:Keşif
Kaynakça
- https://youtu.be/BQ4VSRg4e8w?list=PL22J3VaeABQApSdW8X71Ihe34eKN6XhCi
- https://scholar.harvard.edu/files/chaney/files/feudalrevolutionfinal.pdf
- https://youtu.be/E1zmfTr2d4c
- https://mises.org/library/how-business-cycle-happens
- Friedrich August von Hayek, “The Use of Knowledge in Society” (1945)
- https://www.investopedia.com/terms/b/bullmarket.asp