Bank Asya 1.Lig’de 29.Hafta

Sonuna doğru adım adım yaklaştığımız Bank Asya 1.Lig’in 29.haftasını da geride bıraktık. Daha önceki yazılarımda bahsetmiş olduğum puan makasının çok dar olması ve takımların istikrarsız gidişleri; bu hafta oynanan karşılaşmalar sonucunda, yerini bazı takımların zirve yolunda sivrilmesine bıraktı. Deplasmanda Denizlispor’a karşı çok kritik bir üç puan çıkaran Samsunspor, 3.sıradaki Gaziantep BB ile arasındaki puan farkını, maç eksiğine rağmen, 6’ya yükselterek ligin kalan son 5 haftasında önemli bir avantaj yakaladı. Son haftalarda ligin zirvesinde bulunan takımlarla karşılaşacak olmalarını ve bu karşılaşmalardan alacağı beraberliklerin bile rakiplerinin kendilerine yaklaşmalarını engelleyeceğini göz önünde bulundurunca, şampiyonluğu yüzde altmış oranında garantilemiş görünüyorlar. Bir diğer avantaj yakalayan takım ise, Mersin İdman Yurdu. Fakat, Akdeniz ekibinin şampiyonluk durumu hakkında kesin yorumlar yapabilmek için, birkaç hafta daha beklemek gerekiyor. Zira fikstürüne bakıldığında, nispeten daha alt seviyede takımlarla karşılaşacak olmalarına rağmen, ligdeki takımların kendilerinden beklenmeyecek derecede direniş gösterme ihtimallerinden dolayı, kesin ifadeler söylemek için henüz erken. Şimdi lafı fazla uzatmayalım ve Ordu ile Gaziantep şehirlerinde oynanan zorlu karşılaşmaları değerlendirmeye başlayalım.

Orduspor 2-2 Adanaspor

Ligde son haftalarda almış olduğu sonuçlarla zirve yarışından iyice uzaklaşan Orduspor, ligde kalma mücadelesi veren Adanaspor’u 19 Eylül Stadyumu’nda ağırladı. İlk 6 barajından uzaklaşmamak adına kazanmak zorunda olan Orduspor, karşılaşmaya beklenen bir onbirle başladı. Maçın başlamasıyla beraber, Kostovski ve Ahmet Güven’den oluşan ikili forvet hattı ve arkalarında Selçuk, Müslüm, Mehmet Ayaz ve Murat Akın dörtlü orta sahasıyla tipik bir 4-4-2 formasyonunda oynuyor gibi göründü Orduspor. Adanaspor ise, önde Etame’yi tek forvet olarak kullanıp, Sami’nin onun arkasında gezici forvet olarak, adam eksiltme özelliğinden faydalanma düşüncesiyle başladı karşılaşmaya. İlk dakikalarda, geçtiğimiz haftalarda alınan olumsuz sonuçların da etkisiyle, Ordusporlu futbolcular üzerinde performanslarını etkileyecek derecede psikolojik baskı göründü. İç sahada oynamanın verdiği avantaj ile sabırlı bir şekilde pas yaparak, oyunu kanatlara yaymayı düşünmek yerine, Adanaspor orta sahasını uzun mesafeli toplarla geçmeye çalışan Orduspor’un hücumlarının hepsi Adanaspor savunması tarafından savuşturulunca, bekiyle beraber öne çıkan mor beyazlıların savunmada rakibine derin boşluklar bırakmasına neden oldu. İlk 10 dakika içerisinde, 2 tane önemli hızlı hücumdan yararlanamayan Adanaspor, yakaladığı üçüncü fırsatı Bülent ile değerlendirerek karşılaşmada 1-0’lık üstünlüğü yakaladı. Bu golün şokunu atlatamayan ve bir an evvel beraberlik golünü bulmak amacıyla kontrolsüzce hücum yapan Orduspor, dar alanda hızıyla tehlike yaratan Etame’yi bir anda boş bırakınca, karşılaşmanın daha 13.dakikasında 2-0 geriye düştü. İlk 13 dakikada bulduğu gollerle, belki de maça gelirken beklemediği üstünlüğü yakalayan Adanaspor, ikinci golü bulduktan sonra, oyunun kontrolünü elinde tutmayı başaramadı. Tüm hatlarıyla, Adanaspor yarı sahasına kümelenen Orduspor, ilk dakikalarda sahaya yansıtamadığı oyunu geniş alana yayma anlayışını ortaya koyunca, arka arkaya yakalamış olduğu iki pozisyondan sonra 16. dakikada Müslüm’ün ayağından bulduğu golle maça adeta ortak oldu. Daha önce kendi sahasında geriye düştüğü karşılaşmalarda, bu geri dönüşü çok geç gerçekleştirebilen Karadeniz ekibi, bu kez bulduğu erken golle bir anlamda karşılaşmaya tutunmuş oldu. Bu dakikaya kadar, yoğunlukla sağ kanadını kullanan Orduspor’da teknik direktör Metin Diyadin, sol açık Murat Akın’dan verim alamadığının farkına varmış olacak ki; maçın henüz 34. dakikasında onu İrfan Başaran ile değiştirdi. Adeta o anda gelecek golü sezmişçesine bu değişikliği yapan Diyadin, bu oyuncunun bir dakika sonra korner atışında yaptığı orta sonucunda takımına beraberlik golünü attırması ile, bu beraberlik golünün mimarlarındandı. Bu golden sonra, iyice ümitlenen Orduspor, Adanaspor yarı sahasındaki baskısını iyice artırdı. Özellikle İrfan ve Mehmet Ayaz’ın kanatlardan içeriye yapmış oldukları driplinglerle rakip kalede etkili oldular, fakat tüm çabalarına rağmen ilk yarıda başka gol bulamayarak devreye 2-2’lik beraberlikle girdiler. İkinci yarıya, ilk yarıda gerekli katkıyı yapamayan Emre Özkan’ın yerine Abdullah Çetin ile başlayan Ordupor, bu yarıda Adanaspor’u ceza sahası çevresinde kurmuş olduğu pas trafikleriyle hataya zorlamaya çalıştı. Adanaspor teknik direktörü Eyüp Arın maçın ilk yarısında son derece yüksek tempoda mücadele gösteren Rahman ve Bülent’i değiştirmekte gecikince, Adanaspor orta sahası dakikalar geçtikçe direncini kaybetmeye başladı. Orduspor, Kostovski ve Müslüm ile yakaladığı gol pozisyonlarından bu yarıda faydalanamayınca, karşılaşma 2-2 sona erdi ve Orduspor zirve yarışında derin bir yara aldı. Adanaspor, son haftalarda iyi futbol oynamasına rağmen, bunu skora yansıtamamanın vermiş olduğu psikolojik baskının altından kurtulmak için, kendine gerekli olan galibiyeti Ordu’dan da çıkartamadı. Eğer ligde kalmak istiyorlarsa, bundan sonraki periyotta mutlaka maç kazanmaları gerekiyor.

Gaziantep BB 2-1 Boluspor
Haftanın kapanış karşılaşmasında, zirveye tutunmak isteyen iki takım olan Gaziantep BB ve Boluspor Gaziantep Kamil Ocak Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Maçtan bir gün önce Gaziantep’i etkisi altına alan yağışın etkisiyle karşılaşma ağır bir sahada başlamak zorunda kaldı. Hafta arasında, bu iki takım arasında oynanacak karşılaşmanın haftanın en önemli maçı olduğu ve genç oyunculardan kurulu bu iki takımın izleyenlere zevk veren bir futbol sergileyecekleri konuşuluyordu. Yağan yağmurun etkisiyle, stadyumda maçı takip eden taraftar sayısının az olması neticesinde, seyircisiz bir maç görünümünde olan bu karşılaşmada oynanan futbol ekran başında bu maçı takip eden izleyenlerde hayal kırıklığı yarattı. Basına verdiği demeçlerle sezon başından beri oldukça eleştirilen eski Beşiktaş teknik direktörü Schuster’in deyişiyle 1960’ların futbolundan bir örnek gördük dün akşam. Acaba Süper Lig maçlarının kalitesinden şikâyet eden Schuster, bu karşılaşmayı görseydi, nasıl bir tanımlama yapardı veya daha doğru deyişle tanımlama gereği duyar mıydı, açıkçası çok merak ediyorum. Karşılaşma başladığında topu ayağında 2 pastan fazla tutamayan iki takım vardı sahada. Adeta “Bu yağmurda bizim ne işimiz var? Maç bir an evvel bitse de, bizler de gitsek.” düşüncesi içerisinde, aldıkları her topu ileriye dikerek, birbirlerine ikramda bulunmaktan başka bir şey düşünmediler. Hafta arasında, teknik direktör Erol Azgın’ın yapmış olduğu açıklamalara baktığımızda, Boluspor takımının çok kaliteli futbolculardan kurulu bir takım olduğunu ve maç içerisinde bu futbolculara karşı temkinli olmaları gerektiğini söylediğini görmek mümkün. Bu bağlamda, Gaziantep ekibinin ilk dakikalarda Boluspor’u durdurmak ve çok fazla risk almadan, oyunun kontrolünü elinde tutmak amacıyla sahaya çıkması beklenen bir gelişmeydi ve dolayısıyla bu durgun futbol onlar adına Boluspor’dan çekinmek olarak adlandırılabilir. Tüm bunlara rağmen, gel gör ki, Boluspor rakip takımın bile kendisinden beklediği o performansı gösteremediği gibi, maçın da son derece düşük tempoda oynanmasına neden oldu. Teknik direktör Levent Eriş’in geçtiğimiz hafta Güngören Belediyespor karşısında ikinci yarıda göstermiş olduğu performans ve attığı iki golle adeta kellesini kurtaran Caner Ağca’yı yine her ne hikmetse kenara hapsetmesi ve anlayamadığım şekilde son derece defansif bir futbol anlayışıyla karşılaşmaya başlaması anlaşılabilir bir şey değildi. Gerçek yeri sol kanat olmamasına rağmen, maç içerisinde sık sık sol kanatta gördüğümüz Landry bile, adeta ne olduğunu anlamadığı sistemin bir kurbanı idi. Takım içerisindeki formasyonda sürekli olarak rotasyonlara gitmeye çalışan Eriş, futbolcularının asıl mevkilerinin dışına çıkmalarına neden olunca, Boluspor takımı ilk yarı boyunca son derece etkisiz kaldı. Boluspor’un tüm oyun anlayışının sezon başından beri üzerine kurulduğu Ferhat Kiraz’ın yağmurdan dolayı ağırlaşan sahada teknik kapasitesini yansıtamaması, takımın tek planını alt üst etti. Bu kadar kötü oynayan bir Ferhat’ı, takımı tek taşıyan kolonu yıkmaktan korkarak, çıkartamadı Levent Eriş. Daha sonra etkisini artıran yağmurun şehir şebekesine yıldırım düşmesine neden olması ve bunun neticesinde stadyumun elektriklerinde sorun yaşanmasından kaynaklanan kısa süreli aradan sonra, Alp’in yerine haftalardır forma giymeyen Burak Akdiş’i oyuna alan Eriş, ikinci yarının hemen başında Fabiano’nun ceza sahasına göndermiş olduğu topa yapılan ters vuruş sonrasında takımının 1-0 öne geçmesiyle rahatladı. Bu golün üç dakika sonrasında, Serdar Deliktaş’ın atılmasıyla 10 kişi kalan Gaziantep ekibinin bu tartışmanın içerisinde kendini kaybeden etkili futbolcusu Ramazan Altıntepe’yi sakinleştiren Ramazan Sal, yaptığı stratejik hatayla, belki de rakibin dokuz kişi kalmasını engelledi. Bu olaydan sonra hırslanan Gaziantep ekibine karşı, orta sahada hiçbir direnç gösteremeyen Boluspor, bir anda on kişi kalmış bir takıma karşı baskı altına girdi. Savunmada ne olduğunu anlamadığım şekilde iki adamla yakalanan Boluspor Ramazan’ın golüne engel olamayınca karşılaşmaya denge geldi. Bu dakikadan sonra, ilk altı yarışına işin kalması durumunda en ciddi rakiplerinden biri olan Gaziantep BB karşısında alınacak bir puanın bile değerli olduğu gerçeğini unutan Levent Eriş, önce Caner’i, sonra da Yaser’i oyuna alarak, orta sahada adeta Landry’i tek başına bıraktı. Maçın başından beri etkisiz bir futbol sergileyen Boluspor’un fişini çekerek, ötenaziye başvuran Levent Eriş, rakibin arkaya arkaya Boluspor savunmasını az adamla yakalamasına seyirci kalarak, adeta takımının mağlup olmasına davetiye çıkarttı. Yakaladığı üçüncü pozisyonda Ramazan ile golü bulan Gaziantep BB karşılaşmadan 2-1 galip ayrıldı ve zirve yolunda çok önemli bir galibiyet aldı. Boluspor kaybettiği bu üç puanla zirveden iyice uzaklaşırken, kendi rakiplerine karşı almış olduğu mağlubiyetlerle, olası bir play-off için de ümit vermedi.

Bu haftada oynanan diğer karşılaşmalarda alınan sonuçlar şöyle: Denizli 0-1 Samsun, Akhisar 0-1 Mersin, Giresun 1-0 Altay, Karşıyaka 2-0 Diyarbakır, Erciyes 2-0 Tavşanlı, Rize 1-0 Kartal

Gelecek hafta 30. hafta maçlarıyla birlikte olmak dileğiyle, herkese iyi haftalar…

Leave a Reply