Max-8: Sivil Havacılık Tarihine Boeing-737 İsmi Bir Kez Daha Kan İle Yazıldı

Değerli bilim-teknoloji okurları, bilindiği üzere sivil havacılık tarihi kan ve gözyaşı ile yazılmıştır. Havayolu taşımacılığı her ne kadar hala bilinen en güvenli ulaşım şekli olsa da tarihinde birçok kaza barındırır. İşte bu kazalardan bilinen sonuncu kaza 29 Ekim 2018 tarihinde gerçekleşmişti. Endonezya’ da, Jakarta açıklarında Lion Havayolları’na mensup neredeyse 0 km kondüsyonunda sayılabilecek bir Boeing 737 denize çakıldı. Kazaya karışan uçak birkaç ay önce Boeing şirketinden henüz teslim alınmıştı ve 737 serisinde bilinen en gelişmiş ve en son üretilen versiyon olarak piyasaya sürülmüştü. Durumun böyle olması haliyle çok fazla kafa karışıklığı ve spekülasyon yarattı.

Uçağın düştüğü günün sonrasında ise kara kutusuna ulaşılmış, deniz kuvvetlerine bağlı dalgıçlar tarafından bulunan kara kutu, incelenmek üzere ilgili birimlere teslim edilmişti. Kara kutudan çıkan verilere göre uçağın hız verilerinde bir problem gerçekleşmişti. Ana pilotun ve kopilotun ekranlarına yansıyan hız verileri birbiri ile çelişkiliydi. Dolayısı ile hangi pilotun ekranında görülen hız göstergesi verisine inanacaklarını bilemeyen pilotlar tahmin edilebileceği gibi en kötü senaryoya göre hareket edip uçağın gereğinden çok daha yavaş bir hızda hareket ettiğini düşündüler fakat bu çok büyük bir hataydı çünkü aslında uçak hiç hız kaybetmemişti ve tam tersine hız kazanıyordu. Pilotlar, yavaşladığını ve “perdövitese” girme ihtimali olduğunu düşündükleri uçağa hız kazandırmak için uçağın burnunu yere doğru eğdiklerinde uçak sahip olduğu hız ve “atak ivmesi” sebebi ile sert bir dalışa geçmişti. O andan itibaren ise uçağı kurtarabilmek için yapılabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Uçak, kalkışından 13 dakika sonra denize çakılmıştı.

Bu noktada, tarihte benzer özellikler gösteren Birgen Air kazası ve yakın dönemde gerçekleşmiş olan Başaran Holding’ e ait özel uçağın düşmesi ile 11 canı yitirdiğimiz “Mina Başaran” ve arkadaşlarının vefatı ile medyada yankı bulmuş kaza akıllara geldi. Maalesef gerçekleşen kader aynıydı. Pitot tüpü tıkanmasına bağlı hatalı okunan hız verileri ve sivil havacılık kurallarına göre en kötü senaryoya göre önlem alma kuralının yarattığı ölümcül birleşim daha önce de bahsetmiş olduğum kazalarda olduğu gibi can almıştı. Lion Havayolları kazası da aynı sebepten kaybedilen canlara yalnızca yenilerini eklemiş oldu.

Bir uçağın hız verisi “Pitot Tüpü” denilen bir cihaz yardımı ile okunarak pilotların ekranına yansıtılır ve görülebildiği üzere son derece hayati bir organdır. Fakat arızalandığı zaman yapılabilecek pek bir şey kalmamaktadır.

Endonezyalı yetkililerden gelen son açıklama ise daha dramatik bir ortam yarattı. Söz konusu uçağın, Boeing firmasından satın alınmasının üstünden geçen sürede aynı sorundan kaynaklı yer yetkililerine 4 kez daha başvurulmuş olduğu ortaya çıktı.

Yazımın en başında bahsetmiş olduğum gibi son derece yeni olan bu uçağın kazaya karışmasından dolayı bir takım spekülasyonlar ortaya çıktı.

Bunlardan bir tanesi henüz tanıtılarak piyasaya sürülmüş bir uçakta bu tip bir sorunun 4 kere yetkililere bildirilmiş olmasının ve en sonunda uçağı düşürmüş olmasının son derece şüphe çekici olmasıdır ve söz konusu yeni bir modelde ölümcül bir tasarım hatasının olup olmadığının bir soru olarak medyada konuşulan spekülasyonlar arasında yerini almış olmasıdır. Bu da demek oluyor ki piyasadaki itibarını koruyabilmek için Boeing firmasının bir an önce ve son derece ciddi planlanmış biçimde bir medya açıklaması yapması gerekiyor.

Spekülasyonlar arasında yerini alan bir diğer konu ise ucuz tarifeli uçuşları ile bilinen Lion Havayolları firmasının böyle bir arıza ilk kez bildirildiğinde muhtemel masraflardan kaçınmak veya herhangi bir başka sebepten dolayı (asla kabul edilemez !!!) uçağın düşme riskini göze alarak uçuşlara devam etmesine nasıl müsaade ettiğidir. Bu noktada bence firma ile ilgili çok ciddi bir soruşturma açılması gerekmektedir (haberlerde göremedim).

Habertürk’ ün haberine göre tüm bunlar yetmezmiş gibi Lion Havayolları bir de taşınan canları son derece ucuz ve önemsizmiş gibi gösterecek biçimde kaybedilen canların bedeli için aile yakınlarına 85.000 Amerikan Doları ödemeyi önermiş. 189 canın yitirildiği son derece kanlı bir kazanın ardından gelen bu talihsiz açıklamadan sonra bence bu şirketin yakın ya da daha uzak bir tarihte iflas açıklaması kaçınılamaz olsa gerek diye düşünüyorum.

Bu kaza ile ilgili gelen haberler bu yönde. Herhangi bir başka gelişme yaşandığı takdirde yazı yayınlayarak bildireceğim. Dikkatiniz için teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Kaynak:

https://www.haberturk.com/dusen-endonezya-ucaginin-kara-kutusu-acildi-2208175#

 

Leave a Reply