Değerli Bilkentliler, Sevgili arkadaşlarımız,

Bilkent Politik Düşünce Kulübü olarak ilk kez böyle bir bildiriyle sizlere sesleniyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Naci Bostancı konuk etkinliği sırasında ve sonrasında yaşanan gelişmelere dair değerlendirme ve açıklamamızı sizlerle paylaşmak durumundayız.
Bilkent Politik Düşünce, tüzüğüne ve misyonuna yakışır biçimde ülkemizde ve kampüsümüzde var olan tüm siyasi görüşleri, fikirleri saygı çerçevesinde içinde barındırmaktadır. Bugüne kadar da her zaman saygı ve hoşgörünün adresi olmuştur. En zıt fikirli öğrencilerin kurumsal çerçevede omuz omuza çalıştığı PDK; bir ritüel haline getirdiği Tartışma Etkinliklerinde, yine en zıt fikirli öğrencilerin saygıyla yan yana tartıştıkları özlenen tabloları oluşturmuştur.
Bu çerçevede, bu sene her hafta gerçekleştirdiğimiz tartışma etkinliklerimizin yanında son derece önemli konuk etkinlikleriyle de sizlerle olduk. Eylül ayından bu yana Doğu Perinçek, Kemal Kılıçdaroğlu, Abdüllatif Şener, Hüseyin Aygün, Meral Akşener gibi siyaset yelpazesinin farklı kulvarlarında yer alan önemli isimleri okulumuzda ağırladık.
19 Mart 2015 Perşembe günü ise ilk kez Adalet ve Kalkınma Partisi mensubu bir Milletvekili olan Grup Başkan Vekili Naci Bostancı’yı okulumuzda ağırladık. Konuğumuz kürsüye çıkar çıkmaz kendilerini “devrimci”, “demokrat”, “özgürlükçü” gibi sıfatlarla tanımlayan bir grup kişinin alkışlı protestosu başladı. Gerek biz PDK çalışanları, gerek konuğumuz, gerekse katılımcılarımız bu alkışlı protestoya herhangi bir tepki göstermeyerek bu protestonun bitmesini beklediler. Bahsi geçen grup protestosunu sonlandırmayarak konuğa karşı bağırmaya, hakaret etmeye ve akabinde slogan atmaya başladı.
Gerek güvenlik görevlilerimiz, gerek çalışanlarımız ve katılımcılarımız vakur ve sağduyulu bir duruş göstererek en ufak bir müdahalede bulunmadan bu hareketin sona ermesini beklediler. Protesto eden grubu, kendi öğrenci arkadaşlarının emek harcayarak organize ettiği bu etkinliğe karşı saygı göstermelerini rica ettiler. Grup, hakaretler ve sloganlar eşliğinde salonu terk etti.
Daha sonra yayınlamış oldukları bildiride ve çekmiş oldukları görüntülerde de çok net bir şekilde anlaşıldığı gibi; yaptıkları bu eylemden gurur duyduklarını ifade ederek organizasyonumuza ve kulübümüze ilişkin tahkir ve ithamlarını ortaya koydular.
Daha sonra kendileriyle yaptığımız görüşmede, gelen kişinin Adalet ve Kalkınma Partisi mensubu olmasının her türlü protesto ve sabotaj hakkını kendilerine verdiğini, böyle bir konuk tekrar gelirse aynı eylemi tekrarlama girişiminde bulunacaklarını ve Bilkent Üniversitesi’ndeki tek iradenin kendileri olduklarını ifade ettiler.
Öncelikle Bilkent Politik Düşünce Kulübü olarak, her daim korumaya özen gösterdiğimiz saygın duruşumuzu, az sonra kullanacağımız ifadelerle bir nebze olsun bozacağımız için özür diliyoruz.
Bilkent Politik Düşünce; kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi yaşamayan, hayata kendilerinin baktığı gibi bakmayan insanları hakir gören zihniyete tepki olarak doğmuş bir öğrenci kulübüdür.
“Biz bunları üniversitemizde istemiyoruz, eğer getirirseniz sonuçlarına katlanırsınız” tarzı ifadelerle PDK’yı yıpratabileceklerini sananlar karşılarında farklı görüşlere sahip, akl-ı selim, aydın, görgülü ve saygılı PDK mensuplarını bulacaklardır.
Yüzlerce Bilkent öğrencisinin kapısından geçtiği; saygı ve nezaket dışında hiçbir davranış biçiminin veya siyasi otoritenin hakimiyet kuramayacağı kulübümüzün etkinliğine yapılan saygısızlığı şiddetle kınıyoruz.
Bir kez daha ve yüksek sesle vurguluyoruz;
Bilkent Politik Düşünce ülkemizde ve kampüsümüzde var olan tüm siyasi görüşleri içinde barındırmaktan onur duymaktadır ve bundan sonra da onur duyacaktır. Tıpkı diğer siyasi partilere yakınlık besleyen arkadaşlarımızın güvencesi ve temsilcisi olduğumuz gibi Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren ya da yakınlık besleyen arkadaşlarımızın da temsilcisi olmayı sürdüreceğiz.
Tıpkı Doğu Perinçek’i, Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Meral Akşener’i ağırladığımız gibi bundan sonra da gerek gördüğümüzde Adalet ve Kalkınma Partisi saflarından bir siyasetçiyi okulumuza davet etmekten çekinmeyeceğiz.
Ancak bir dahaki sefere bir noktada daha farklı hareket edeceğiz;
Üzülerek aralarında tanış olduğumuz kişilerin olduğunu da müşahade ettiğimiz, daha önce PDK’nın birçok etkinliğine katılarak kendilerini rahatlıkla ifade etmiş, tarafımızdan her zaman yakınlık ve yardım görmüş kişilerin yüzümüze gülümseyerek katıldıkları etkinliğimizi bir daha bu şekilde sabote etmelerine izin vermeyeceğiz.
İyi niyetimizin istismarına, emekçi geçinenlerin emek hırsızlığı yapmalarına bir daha müsaade etmeyeceğiz. Bilkent Politik Düşünce; gerek birim çalışanlarına gerekse tüm katılımcı havuzuna karşı sorumluluk sahibidir. İşte bu sorumluluk bilinciyle bugün maruz kaldığımız saygısızlığı görmezden gelmeyeceğiz.
Öğrenci dekanlığına bağlı resmi bir öğrenci kulübünün, onaylanmış etkinliğine karşı gerçekleştirilen bu saldırının Bilkent Üniversitesi disiplin yönetmeliğine göre açık bir suç teşkil ettiği aşikârdır. Kulübümüz gerekli mercilere gerekli başvuruları yaparak bu ötekileştirici faaliyetlerin tekrarlanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayacaktır.
Tekrar hatırlatıyoruz ki; üniversiteler kamplaşmanın değil, birleşmenin adresidir. Üniversitemiz bünyesinde yer alan tüm arkadaşlarımız bu birliğin birer parçasıdır ve öyle de kalmalıdır.
Protesto hakkının hakaret ve tahkire dönüşmesinin, sadece ve sadece bu eylemi gerçekleştirenlerin itibarını zedeleyeceğini çok iyi biliyoruz. Bizi tanıyan ve seven tüm katılımcılarımızı; kaostan, şiddetten, çığırtkanlıktan, saygısızlıktan ve gerginlikten beslenenlerin; huzursuzluk peşinde koşanların oyunlarına gelmemelerini, olgun tavırlarını sürdürmelerini rica ediyoruz.
Tüm arkadaşlarımıza, tüm PDK katılımcılarına, tüm Bilkentlilere sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

Bilkent Politik Düşünce Kulübü
Dünü Bilip Bugünü Anlamak İçin

Leave a Reply

2 comments

  1. Beyaz Said

    Dilinize, yüreğinize sağlık! Daha önce, hiçbir PDK etkinliğine katılmadım, PDK ile hiçbir bağım yok, ama sonuna kadar duruşunuzu tebrik ve takdir ediyorum.

  2. Selim Yıldız

    Bu adamların kim oldukları, eylemi yapacakları bu kadar aşikarken bunların konferanslara girmesine neden izin veriyorsunuz anlamıyorum. Tanımıyorsanız ben size profili vereyim; Birisi uzun saçlı ezik bir tip, diğeri kısa boylu bereli bir bebe, biri “auuu arkadaşlarımızı öldürdüğünüzü iyi biliyoruz” diye her konferansta ağlayan bir çocuk, diğer tipler arada değişiyor, he bir de zenci bir kız var balicioğlu mudur nedir:) Bunları görürseniz konferansa almayın, bundan sonra sorun yaşamazsınız.