Yazı ve Fotoğraf: Helin Özdemir & Nurbanu Çakır

Pandemi döneminde konserlerini pek çok başka orkestra ve sanatçı gibi dijital olarak sürdüren Bilkent Senfoni Orkestrası, uzun süre sonra dinleyicisi ile önce Odeon’da açık havada, sonra ise Bilkent Konser Salonunda tekrar buluştu. 

Bilkent öğrencileri olarak en şanslı olduğumuz konulardan biri kesinlikle BSO gibi ünü dünyaya yayılmış bir orkestraya bu kadar erişebilir konumda olmamız. Pek çok Bilkent öğrencisinin GE 100 oryantasyonunda tanıştığı ve ardından her cumartesi akşamı heyecanla yollarını tuttuğu BSO’yu hepimiz çok özlemiştik. İşte o her hafta Bilkent konser salonunun yolunu tutan sadık dinleyicilerden olarak uzun süre sonra yeniden bu heyecanı yaşamanın telaşı içindeydik. Elbette ki bunda aylardır gerçek bir konser deneyimi yaşayamamış olmanın verdiği özlem de vardı. 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İlhan Usmanbaş 100. Yaşı Özel Konserinin önemli özelliklerinden biri, sadece Türk bestecilerin eserlerinin seslendirilmesiydi. Toplamda 7 eserin seslendirildiği gecede Murat Cem Orhan şefliği üstlenirken, Zerin Rasul’ü piyanoda, Suat Arıkan’ı bas-bariton’da dinleme fırsatı yakaladık. Yiğit Aydın’ın eseri olan Anders’i, 15 yıl sonra ilk kez seslendirildiği ve sanatçının kendisinin de katıldığı, hatta anlatımıyla renk kattığı konserde dinlemek gerçekten heyecan verici ve çok özel bir deneyimdi. Sanatçının kendi deyimiyle, farklı bir şey denemek istediği ve Beethoven’ın motifini Türk Müziği mantığına uyguladığı eser bu özel gecede, bestecisinin de aralarında bulunduğu dinleyiciyle buluştu. Daha sonra ise Çağdaş Türk Müziği’ndeki mucit isimlerden sayılabilecek, Türk Müziğindeki senfonik denge anlayışını baştan tanımlayan bestecilerden Ulvi Cemal Erkin ve Ahmet Adnan Saygun’un eserleri seslendirildi. Sonrasında, Aydın’ın ifadesiyle, Çağdaş Türk Müzik Tarihi’nin 2. kuşağından olup ilk kuşağa tevekkülle bağlı olmayan yenilikçi bestecilerinden, konserin, 100. doğum gününe ithaf edildiği isim olan İlhan Usmanbaş’ın eseri seslendirildi. Eser, Aydın’ın dikkatimizi çektiği üzere, hem 2. Dünya Savaşı sonrası genç bir sanatçının bestelemiş olduğu bir eser olması yönüyle can alıcı hem de verdiği lezzetin ötesinde seyirciden düşünmesini, entelektüel katılımını talep etmesiyle farklıydı da.

Konserin sonunda, Cemal Reşit Rey ve Muammer Sun’un eserleri de seyirciyle buluşturularak tadı damakta kalacak bu özel program sonlandırıldı. BSO ailesine bizi ağırladıkları için yeniden teşekkür ederiz.

Gelecek konserlerden haberdar olmak için http://bso.bilkent.edu.tr/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Leave a Reply