Sanıyorum ki küçükken hepimizin yolu bir yerde Jackie Chan’le kesişmiştir. Onun bizi hem güldüren hem de kendine hayran bırakan dövüş hareketlerini gördükçe içinden Uzak Doğu sanatlarına imrenmeyen yoktur herhalde. Şahsen benim de Uzak Doğu sanatlarıyla olan ilişkim sadece ”Bir gün öğrenmek istiyorum.” bazındaydı ve bu tabii ki sürekli ertelenen, “ya beceremezsem” korkusuyla tereddüt edilen, lise ve üniversiteye giriş sınavları dolayısıyla bekletilen bir istekti ve açıkçası bir gün  gerçekleşeceğine de pek inanmıyordum. Ancak deyim yerindeyse üniversiteye “kapağı attıktan” sonra, hem artık yaşamda önemli basamakların bir kısmını geride bırakmış oluyorsunuz hem de kendi hayatınıza şekil verecek olanın yine “siz” olduğunu iyice idrak etmeye başlıyorsunuz.

sxwuzcj

Ip Man filminden bir görüntü

İşte ben de artık vakit ayırmak ve öğrenmek istediğim şeyleri öğrenmek için önümde bir engel kalmadığını düşünüp bol imkanlı kampüsümüzden de çıkmadan neler yapabileceğimi araştırmaya başladım. Spor Merkezi’nin verdiği kurslardan birinin “Wing Tsun kursu” olduğunu öğrendim ve kısa bir araştırmadan sonra yazıldım. Şimdi ise sizlere, eğlenirken öğrendiğim Wing Tsun’u tanıtmak için “onu yine en iyi hocamız bilir” diyerek bize bu disiplini öğreten Sifu’muz Nurhan Önder ile Wing Tsun üzerine yaptığımız keyifli sohbeti aktarmak istiyorum. Umarım siz de okurken keyif alırsınız ve kendi içinizde ukde kalmış ne varsa gerçekleştirmeniz için bir umut olur.

10993459_604892536309982_6588555010417053405_n

Nurhan Önder

 

Gazete Bilkent: Öncelikle röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?

Nurhan Önder: Rica ederim. Sizlerle sohbet etmek benim için büyük zevk.

1959 yılında Tokat/ Erbaa’da doğmuşum. İlkokul öğrenimimi Erbaa’da tamamladım. Sonra ailemle birlikte Ankara’ya taşındık. Daha sonraki okul hayatım Ankara’da devam etti. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. Askerliğimi tamamladıktan sonra bir ilaç firmasında tanıtım elemanı olarak 1 yıl kadar çalıştım ve sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın açtığı bir sınavla bu kurumun Banknot Matbaası bölümünde 1982 yılı sonunda çalışmaya başladım. Burada 29 yıl sonra 2011 sonunda Müdür Yardımcısı ünvanı ile emekliye ayrıldım.

Banknot Matbaasında tanıştığımız sevgili eşimle 1984 yılında evlendik. 1985 doğumlu evli oğlumuz var. Halen Ankara’da yaşantımızı sürdürmekteyiz. Wing Tsun çalışmak ve klasik gitar çalışmak benim en büyük hobilerim.

 

Gazete Bilkent: Wing Tsun’la nasıl tanıştınız?

Nurhan Önder: Wing Tsun ile tanışmam ilginçtir ve tamamen rastlantıdır. Wing Tsun ile yaklaşık 7 yıl önce bir fitness spor salonunda şans eseri tanıştım aslında. Salonda görevli elamanlardan biri akşam savunma sanatları ile ilgili bir tanıtım olacağını ve katılıp katılmayacağımı sordu. Ben de hep merak ettiğim ama bir türlü fırsat bulamadığım bu konuya adeta balıklama atladım. Ama ne olduğu konusunda bir fikrim yoktu doğrusu. Sonuç olarak; daha önce üniversitenizde ders vermeye başlayan, şimdi ise Sifu olan Halil İbrahim Yıldırım hocamızla ve onun öğrencisi ve yine üniversitenizde benden önce ders veren Sihing Onur Ahıskalı hocamızla tanıştım. Daha ilk derste öğrendiklerim beni gerçekten etkiledi. Gördüğünüz gibi hala etkilemeye devam ediyor. Bu gidişle devam edecek gibi.

Wing Tsun çalışmaya başladığımda yaşım 50 idi ve şimdi 57 yaşındayım Wing Tsun seviyem arttıkça ve daha ileri seviyelerde öğreneceklerimi gördükçe keşke diyorum keşke 10 yıl 20 yıl hatta 30 yıl önce tanışmış olsaydım diyorum. Ama nereden başlarsanız orası en erken yerdir değil mi?

Wing Tsun uzun soluklu bir eğitim gerektiriyor. Örnek olarak 12. öğrenci seviyesine ulaşabilmek sıkı bir çalışmayla 3 yıldan daha fazla sürüyor. Bende Wing Tsun da 6. Seviyeden sonra öğretilmekte olan yer mücadelesi için BJJ (Brazilian jiu-jitsu) ve 11. Seviyede öğretilen aletli savunma için ise; sopa, bıçak ve silahsızlandırma eğitimleri veren Filipin dövüş sanatları Kali Arnis Escrima derslerini; hem bu seviyeye hazırlık olması hem de farklı savunma sanatlarını tanıma amacıyla önceden almaya başladım. Bunların dışında düzenli olarak pilates ve yoga yapmaktayım. Ayrıca açık havada yürümekten ve koşmaktan büyük zevk alıyorum.

13631548_809350725864161_1019526473756539820_n

Gazete Bilkent: Wing Tsun savunma sanatı ve altında yatan felsefesi nedir?

photo_stork_and_fox2

Turna ve Tilki

Nurhan Önder: Temel felsefe; en kısa tarifiyle, bir bayan tarafından geliştirilen ve kendini fiziksel olarak zayıf hisseden insanların da fazla güce ihtiyaç duymadan kendini savunabileceği bir sisteme sahip olması diyebiliriz. Bu sistemin yaratıcısı olarak bilinen Şaolin Kung Fu ustası Rahibe Ng Mui; Tilki ve Turna’nın mücadelesinden de etkilenerek geliştirdiği sistemde esas olan minimum güç kullanmak, rakibin saldırılarını boşa çıkarma ve doğrudan rakibin merkezine saldırmak ve bu hareketleri  refleks haline getirmek, gereksiz hareketlerden ve gösterişten kaçınmak, saldırıyı en kısa ve etkili şekilde bertaraf etmektir. Bu nedenle Wing Tsun, iki nokta arasındaki en kısa yol olan düz bir çizgiyi kullanır. Wing Tsun hareketlerinin çoğu doğrusaldır ve hayali bir saldırı hattı ya da merkez hat boyunca başlatılır.

20121014-001445

Üçgenler kullanılır.

Wing Tsun sistemi savunmada üçgen formunu kullanır. Üçgenin ucu rakibin merkezini hedef alır. Böylece üzerine gelen saldırıları yanlara doğru yönlendirebilmektedir. Yine bu üçgen ucunda yer alan yumruk ile rakibe vurur ve bu vuruşlar da merkezden çıkar, arka arkaya aynı noktaya yapılan ve zincir yumruk adı verilen seri vuruşlar yapılır. Duruş pozisyonunda ise şaha kalkan at anlamına gelen “Iras” kullanılmaktadır ve burada ayak yine üçgen durumundadır. Böylece karşıdan gelen tekme saldırılarına kolaylıkla karşılık verilebilmektedir.

Wing Tsun temel olarak dört prensibin  (Gücün önünde durma, boşlukları doldur, yapışık kal, rakibi takip et) beş mesafede (Tekme, Yumruk, Diz ve Dirsek, ayakta yakalama ve atma, yer mücadelesi) uygulanmasıyla yapılmaktadır.

Wing Tsun’u kullanan kişi, bu prensip ve mesafeleri kullanırken kendi stratejisini geliştirmelidir. Önce rakibin ve kendi gücünün farkına varmalı, sonra rakibin gücünü kendi gücüne katmalı ve rakibine karşı kullanmalıdır. Bu durumda rakibinden kendi gücü kadar üstün olacaktır. Çalışmalarını bu mantık üzerine kurmalı ve geliştirmelidir.

giphy

Wing Tsun sistemi akan bir su gibidir. Su akarken önüne set çekilirse önce geri döner birikir, sonra engelin etrafından veya üstünden akmaya çalışır ve nihayetinde gerekli gücü biriktirdiğinde tüm engeli yıkar ve artık su yoluna girmiştir, akmaya devam eder. Nasıl ki su akarken önünde neyin olduğuna bakmaksızın akar ve ne var ne yok alıp götürür kural tanımaz, işte Wing Tsun da bu su gibidir. Bu nedenle müsabakası olan bir spor değildir. Sokak için tasarlanmış, kurallara bağlı olmayan bir nefsi müdafaa sanatıdır. Halbuki; Wing Tsun dışındaki müsabakası olan mücadele sporlarında mutlaka bir ring, kuralları uygulayan bir hakem ve seyirciler, sağlık ekibi ve malzemeleriniz vardır ve müsabıklar yaptıkları antrenmanlarda bu kurallara dikkat ederek hazırlanırlar. Dolayısı ile refleks hareketler de buna göre gelişir. Kısacası sokakta rakibine vururken bu kurallara göre hareket eder. Wing Tsun da ise tek kural kural olmayışıdır. Bunun anlamı; size içinde bulunduğunuz  olumsuz durumdan kurtulmanız için ne gerekiyorsa yapabilme imkanı vermesidir, çünkü antrenmanlarda refleksleriniz buna göre gelişmiştir.

Ve en önemli felsefesi aile ve toplum yaşamına olan katkısıdır. Wing Tsun ailesinin başında Dai Sifu (büyükbaba), Sifu (baba), Sihing (abi) To Dai (yeni öğrenci, kardeş) Sije (abla), Simui (bayan öğrenci) gibi aile yapısı vardır ve burada önemli olan yaş ve cinsiyet değil bilgidir. Yani saygı bilgiye gösterilir.

 

 

Gazete Bilkent: Az önce başka sporlar da yaptığınızdan bahsettiniz. Diğer yaptığınız sporlar Wing Tsun tekniğinizi nasıl etkiliyor? Mesela Wing Tsun’un felsefesi olabildiğince az enerji kullanmakken yaptığınız Jiu Jitsu’da sırt üzerinden rakibi yere düşürme ya da zeminde güç gerektiren boğuşmaları görüyoruz. Bu Wing Tsun’u icra ederken kafanızı karıştırmıyor mu?

Nurhan Önder: Çok güzel soru. Buna şu şekilde cevap vermeliyim. Benim temel eğitimim Wing Tsun üzerine. Yukarıda da bahsettiğim gibi öğrenmeye çalıştığım diğer sanatlar aynı zamanda Wing Tsun içerisinde de yer alan sanatlardır. Buradaki fark; BJJ eğitiminde rakibe vuruş yoktur, biz çalışırken vuruş hareketlerini de ekliyoruz. Escrima ile ilgili çalışmalarımızda da Wing Tsun dan faydalanıyoruz yani içerisinde ise zaten aletli aletsiz vuruş teknikleri vardır, kısacası bu sistemleri Wing Tsun bakış açısını kullanarak çalışıyoruz. Bir nevi adapte ediyoruz aslında ve emin olun Wing Tsun güç prensibi ile yerde mücadele oldukça keyifli. Bazen de boks ve kick boks da deniyorum. Bu tamamen onların nasıl davrandıklarını öğrenmekle ilgili aslında.

 

Şunu unutmamak lazım ki savunma sporları ile ilgili birçok branş var ve yaşantınızın bir kısmı spor olunca yaptığınız sporun dışındakilerden de haberdar oluyorsunuz. Elbette bunların hepsini öğrenmek mümkün değil, ancak, diğerleri ile ilgili bilginiz olmalı ki onlara karşı kendinizi savunabilesiniz. Zaten Wing Tsun’un diğer savunma sporlarından ayrıldığı önemli noktalardan birisi burasıdır, neticede kendinizi sokakta savunmak istiyorsunuz ve diğer sporlarda bir yenilik olduğunda buna karşı savunma hareketleri geliştirmeniz ve buna göre çalışmanız gerekiyor. Yani diğer savunma sanatlarına karşı kendini sürekli geliştirmesidir. Gözünüzü korkutmak istemem ama Wing Tsun içerisinde yaklaşık 7 ila 8 bin arası hareket barındırır.

 

Gazete Bilkent: Sizce bir insan neden Wing Tsun öğrenmeli, bunun ona günlük hayatında nasıl bir faydası olur? Size neler kattı?

Nurhan Önder: Güzel soru. Belki de işin en can alıcı yeri burası. Öncelikle şunu söylemeliyim. Antrenmanları düzenli yapmak düzenli spor yapmak demek bu sizi fiziksel olarak sağlıklı tutuyor. Sürekli refleksleri geliştirmek sizi dışarıda daha dikkatli yapıyor. Çevrenize daha dikkatli bakıyorsunuz. Yani herhangi bir olumsuz durumu veya tehlikeyi önceden görmeniz mümkün olabiliyor. Aldığınız eğitim sizi korumakla ilgili dolayısı ile tehlikeden en kısa sürede kurtulmanız için beyniniz sizden talimat beklemiyor, otomatik yapıyor. Bazen kendimi bulunduğum ortamdaki aykırı şeyleri ararken ya da insan sayısını ve profilini incelerken buluyorum. Kapalı ortama girdiğimde kısa bir süre; tehlike anında ne yapabilirim neleri kullanabilirim veya nereden çıkabilirim sorusu ilk anda zihnimde dolaşıyor.

Diğer söyleyebileceğim; herhangi bir tartışma anında kaşımdaki kişiyi nasıl durdurabilirim düşüncesini ve endişesini taşımadan bu durumu kavga etmeden nasıl hallederim diye düşünebiliyorum. Bu beni daha sakin ve endişesiz yapıyor. Sanırım bu durum karşımdakini de etkiliyor.

Bilkent Merkez Spor Salonu'ndan bir görüntü

Bilkent Merkez Spor Salonu’ndan bir görüntü

Gazete Bilkent: Son olarak, hayat tecrübelerinizden de yola çıkarak üniversite öğrencilerine ne gibi tavsiyeleriniz olur?

Nurhan Önder: Öncellile şunu söylemeliyim; sorunlarımızı karşılıklı konuşarak çözebilmeliyiz. Aslında komik olan nedir biliyor musunuz: şiddete başvuran, en ufak bir olayda yanardağ gibi patlayan insanların kafalarında taşıdıkları o kadar fazla sorun var ki, bunların ağırlığı altında eziliyorlar ve en ufak olmsuz durum onlar için bardağı taşıran son damla oluyor. Size tavsiyem; sorunlarınızı çözün, çözmek için emek harcayın çözebildiyseniz ne ala, ama çözemediyseniz eğer çözmeye gücünüzün yetmeyeceği bir konuyu daha fazla taşımanın anlamı yok atın kafanızdan kurtulun. Başka insanların sorunlarına ortak olmayın.

Neticede şiddete başvurmak asla bir çözüm değildir. Fiziksel şiddete başvurmak zayıf düşünceli insanların işidir.  Ancak, dışarıda kendimizi rahat hissetmek için kendimizi savunabileceğimiz bir sistemi öğrenmemizde de yarar var doğrusu. Mutlaka farklı bir şey yapın, bir hobiniz olsun.

Sizlere söyleyebileceğim son husus; hayatımızı doğru ve mutlu yaşamak bizim elimizde ve bizim seçimlerimize bağlı. Umarım doğru tercihler yaparsınız ve hayallerinize kavuşurken sahip olduklarınızın kıymetini bilirsiniz.

 

Gazete Bilkent: Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.

Nurhan Önder: Rica ederim. Wing Tsun ile ilgili düşüncelerimi paylaşma imkanı verdiğiniz için asıl ben çok teşekkür ederim.

 

Kaynakça:

https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/236x/92/60/9b/92609bd6dd39c6c79028b4b72efd2e3f.jpg

https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/originals/eb/23/4f/eb234f902ee5906a40d70952315b7a85.jpg

http://www.wingchunwarriorsocietypr.com/wp-content/uploads/2016/01/20121014-001445.jpg

https://media.giphy.com/media/O0AEyXviC1vtC/giphy.gif

Leave a Reply

3 comments

  1. Nurhan Önder

    Bana Wing Tsun u tanıtma imkanı veren bu röportaj için ve espirili bir şekilde de olsa, önümde daha çok yol olmasına rağmen, beni kendilerinin Sifusu gibi gören Elif Oluk’ a ve arkadaşlarına teşekkür ederim.

  2. savaş barış bircan

    selamlar hocam bende meraklıyım ama yaşım ve 90 kilom olması yüzünden bir türlü cesaret edemiyorum gençlik zamanlarımdan beri merakım var lakin zaman beni başka meşkuliyetlere itti tavsiyeniz nedir saygılarımla

  3. Nurhan Önder

    Merhaba Savaş bey,
    Yaşınızı bilmiyorum ama bilmem gerekmiyor da. Ben elli yaşında başladım ve gördüm ki Wing Tsun sistemini yediden yetmişe cinsiyet ve fiziksel yeterlilik ayrımı yapmaksızın herkes yapabilir.
    Wng Tsun sadece bedensel eğitim değildir. Aynı zamanda düşünseldir ve felsefesini hayatınızın her aşamasında kullanabilirsiniz.
    Size karşılıklı daha detaylı bilgi verebilirim.
    Kişisel düşüncem ; birşey başlamak için asla geç değildir. Cesaret içinizde var yeterki yapmayı isteyin.