Merhabalar. Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tabii ki. İsmim Billur Süldür. 2008 yılında girdiğim Bilkent Üniversitesi’nde, bir senelik İngilizce hazırlık döneminden sonra, Endüstri Mühendisliği Bölümü’ne başladım. Halen öğrencisi olduğum bu bölümde, 4. sınıf öğrencisiyim.
Değişim Programı ile hangi ülkeye gittiniz? Bu ülkeyi tercih etmenizin özel bir sebebi var mıydı?
3. sınıf Bahar Dönemi’nde, Erasmus Değişim Programı ile Almanya’nın Mannheim şehrine gittim. 1. sınıftan beri aldığım Almanca dersleri sayesinde oluşan Almanca sevgim ve bu dilde kendimi geliştirme isteğimi göz önüne alarak Almanca konuşulan bir ülke tercih etmek istedim. Özellikle Almanya’yı tercih etmemin sebebi ise hem Almanya’nın bir çok Avrupa ülkesine komşu olan çok merkezi coğrafi konumu (her Erasmus öğrencisinin hayali olan Avrupa’yı rahatça gezme isteğini kolaylaştırması bakımından), hem de 6 ay bile olsa Almanya gibi eğitim sistemi iyi olan bir ülkede okumuş olmanın benim için gelecekte iyi bir referans olacağını düşünmem. Bunlar, beni Almanya’yı seçmeye iten nedenlerin başında geliyor.
Seçtiğiniz bu ülkenin beklentilerinizi karşıladığını söyleyebilir miyiz?
Kesinlikle karşıladı. Gerek Almanya’daki yaşamın sistemli ve düzenli olması ve gerek gitmeden hayalini kurduğum gibi Avrupa’da rahat seyahat etme şansını bulabilmem, orada geçirdiğim 6 ayı bana unutulmaz kılan birçok etkenden birkaçı sadece.
Gittiğiniz ülkede herhangi bir uyum sorunu yaşadınız mı?
İlk haftalarımda gittiğim şehre alışma, yeme-içme alışkanlıklarımı düzene koyma konularında ufak tefek sorunlar yaşamıştım; ama bunlar çok kısa sürede çözüldü. Yeni tanıştığım arkadaşlarım, çok kısa sürede kurduğumuz o güzel ve samimi arkadaş ortamımız, gittiğim şehrin küçük, düzenli ve kolay öğrenilir olması ve tabii ki o ilk günlerde tanıdık bildik tatlara ulaşmanın yarattığı o mutlulukla Türk market ve dönercileri sayesinde, 1-2 hafta içinde kendimi sanki aylardır Mannheim’da yaşıyormuşum gibi hissetmiştim.
Program süresince ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Şuan düşünüyorum da aklıma hiç öyle beni rahatsız eden, keyfimi kaçıran bir zorluk gelmiyor.
Bu süreç içinde yaşadığınız en ilginç anı neydi?
Daha derslere girmeye başladığımız ilk günden yaşadım ben o ilginç anılarımdan birini. Hoca dersi bitirene kadar normal bir dersti aslında. Ne zaman hoca dersi bitirdi ve sınıf bir anda ellerini yumruk şekline getirip sıralara vurarak hocayı alkışlamaya başladı. Biz de etrafımıza bakmaya başladık ne yapıyor bunlar diye. Meğer Almanya’da böyle olurmuş, eğer bu şekilde alkışlamazsan ayıp olurmuş hocaya. Oldukça ilginç gelmişti başlarda. Sonradan biz de bu duruma alıştık ve ders sonlarında bu ritüele katılır olduk.
Gittiğiniz ülkedeki eğitimi Türkiye’deki eğitim ile karşılaştıracak olursanız, neler söyleyebilirsiniz?
Almanya’daki üniversitelerin eğitim sistemi, Bilkent’ten oldukça farklıydı. Burada dönem içinde yaşadığımız yoğunluğu orada bulmak imkansız. Bir dersten alacağınız not, sadece dönem sonunda ki final sınavına bağlı. Öğrenciye zorunlu sorumluluklar yüklemek yerine, onların kendi kendilerine isteyip çalışarak başarıya ulaşmalarını hedeflemiş bir sistem. Bu bakımdan oldukça farklı Türkiye’den.
Yaşadığınız bu tecrübe hayatınıza ne kattı?
Neler katmadı ki. Hiç bilmediğim bir şehre, ülkeye, diline ve geleneklerine alışmak, elimde bir haritayla daha önce adını duymadığım bir şehrin sokaklarında kaybolmak, dünyanın neredeyse her köşesinden arkadaşa sahip olmak, onlarla ana dilin dışında bir dilde saatlerce sohbet etmek gibi daha aklıma sayamayacağım onlarca yeni anım oldu. Artık kendime çok daha güveniyor ve daha çok ülke gezmek, farklı milletlerden daha çok insanla tanışmak istiyorum. Benim için dünya çok daha büyük artık.
Eğer tekrar bu programa katılacak olsaydınız, yine aynı ülkeyi tercih eder miydiniz?
Kesinlikle ederdim. İnsanlardaki bitmek tükenmez çalışma aşkı, düşünülenin aksine güler yüzlü ve birbirlerinden “merhaba”yı eksik etmeyen insanları, hem ülke içinde hem de diğer ülkelere olan ulaşımın sistematik ve kolay olması gibi özellikleriyle artık Almanya benim için Avrupa’nın en güzel ve yaşanası ülkelerinden biri.
Son olarak, gittiğiniz ülkeyi tercih etmeyi düşünenlere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Verebileceğim en güzel tavsiye, Erasmus gibi harika bir fırsatı mutlaka Almanya gibi bir ülkede geçirmeleri yönünde olacaktır. Almanca biliyor ya da bilmiyor olmaları hiç önemli değil. Avrupa’da bu kadar çok İngilizce bilen ve konuşan kişi olan tek ülke Almanya sanırım. Hiç bir zorluk çekeceklerini sanmıyorum.