Hollywood rüyasını yaşayan, yaşamak için kendinden ödünler veren batı kıyısı dizi karakterlerini unutun; gerçek New York’u, 600 dolarlık Manolo Blahnikler üzerinde Manhattan’ı arşınlamak ya da mükemmel vücuda sahip arkadaş gruplarıyla kahve içmek sanan karakterleri de. Lena Dunham, yirmili yaşlarında olmanın kendine has sorunlarını, yani bizim jenerasyonumuzun yaşamak zorunda kaldığı her şeyi çok iyi bilen biri olarak, Girls ile televizyonda dürüst ve gerçekçi olmaya cüret ediyor.

yaz_içi

Dizi, pilot bölümü yayınlandığında pek çok eleştirmen tarafından 2000lerin fenomen dizisi Sex and the City ve Gossip Girl ile karşılaştırılmıştı; fakat bu eleştirmenlerin bilmediği bir şey vardı. Girls kızları, Sex and the City kızlarının ayak bile basmak istemediği Brooklyn’de yaşamak, Gossip Girl karakterlerinin aksine kirayı denkleştirmek,  üniversite sonrası kendilerine hayatta ve iş dünyasında bir yer bulmak; yani her şeye sıfırdan başlamak zorundaydı.

Dizi, bir yazar olmaya çalışan Hannah ve arkadaşları Marnie, Jessa ve Shoshanna’nın hayatlarının neredeyse belgesel gerçekliğinde bir anlatımı aslında. Girls’ü bu kadar özel kılan ise hem yaratıcı olması hem de başrol oyuncusu Lena Dunham’ın müthiş üslubu muhakkak. Lena Dunham, 2010 yılında hem yazdığı hem yönettiği hem oynadığı Tiny Furniture ile girmişti hayatlarımıza. Dizinin çizgisindeki film çok beğenildi, Independent Spirit Awards töreninde “En İyi İlk Senaryo” ödülünü kazandı ve en önemlisi yapımcı Judd Apatow’un dikkatini çekerek, Dunham’a HBO kanalında bir pilot bölüm şansı verdi. Dizinin dinamiği ve üslubu, televizyonda izlediğimiz her şeyden o kadar farklıydı ki, dizi henüz üçüncü bölümü yayınlandığında, ikinci sezon onayını almıştı bile.

Hannah, ona daha fazla para vermeyeceğini söyleyen ailesi, Adam ile düzene sokmaya çalıştığı ilişkisi, en yakın arkadaşı Marnie’nin tutarakları, bohem arkadaşı Jessa, onun ve arkadaşlarının hayatını bir Sex and the City bölümü sanan Jessa’nın kuzeni Shoshanna arasında mekik dokuyarak belki de yirmili yaşların en büyük özetini sunuyor: karmaşık kişisel ağlar, küçük dramalar, büyük sorunlar, büyürken dinlenen masalları yalanlayan gerçek yaşam.

Dizi şimdiye kadar aralarında bir Emmy ve iki Altın Küre bulunan pek çok ödül aldı. Televizyonun dinamikleşmesinden ve hakikileşmesinden yana olan seyirciler reytingler ile dernekler ise ödüller ile Lena Dunham’ı ve arkadaşlarını destekliyor. Lena Dunham’ın çoğumuza çok tanıdık gelecek müthiş dizisi Girls’ü kaçırmamalısınız.; dizi yakında CNBC-E’de gösterime girecek

Şimdiden iyi seyirler ve bol kahkahalar.

Leave a Reply