Derslerin başlaması ve yoğunlaşması pek çabuk oldu. İlk haftalar geride kalırken, yavaş yavaş dönemin sonu ne zaman gelecek hesapları yapılmaya başlandı bile. Tam bu sırada Kurban Bayramı imdadımıza yetişerek 9 günlük tatili önümüze serdi ve bize biraz olsun nefes aldırdı. Aile büyükleriyle geçirilen keyifli saatler bir yana kendimize ayırabileceğimiz o yoğun sınavlar ve ödevler öncesi güzel bir fırsat yarattı. Bu tatilde kimileri Ankara’da kalıp dinlenerek geçirirmeyi, kimileri memleketine gidip ailesiyle zaman geçirmeyi, bazılarıysa yazın son demlerini yaşayan Ege ve Akdeniz bölgelerine dağılmayı tercih etti. Herkesin kendi programına uyduğu bu süper tatil sonrası derslere gömülecekken, arada başımızı kaldırıp dünyaya dönmek için bizleri kurtaracak etkinlikler sıraya diziliyor..
Ekim ayı ve kasımın ilk haftaları Jolly Joker, Nefes Bar, Passage, The Big Bus, If Performance Hall ve Hayal Kahvesi birbirinden değerli isimleri ağırlayacak. Jehan Barbur, Ceylan Ertem, Duman, Zakkum, Bulutsuzluk Özlemi, Mabel Matiz, Yüksek Sadakat, Yeni Türkü, Nev, Mor ve Ötesi, Feridun Düzağaç, Birsen Tezer, Gökhan Tepe, Model ve Gripin sevenleriyle buluşacak..
Sesleri ve melodileriyle bizleri mest edecek bu güzel ekiplerin ve sanatçıların dışında ruhumuzu besleyecek diğer bir etkinlikse İstanbul’dan konuk olacak tiyatro oyunları. Eski mazisine göre oldukça geç keşfettiğim ve geçen yıl bir arkadaşımın tavsiyesiyle izlediğim Mahşer-i Cümbüş ekibi 9 Kasım’da Ankara’ya konuk oluyor. Bütün oyun boyunca güldüğüm ve inanılmaz keyif aldığım bu güzel ekibi tekrar görebilme fikri beni çok heyecanlandırıyor. Ankara Meb Şura Salonu’na konuk olacak Mahşer-i Cümbüş anında ürettikleri skeçleriyle uzun süre akıllardan çıkmayacak etkiler bırakıyor izleyende bu yüzden de onları büyük merakla ve özlemle bekliyorum.
Ayın bir başka süprizi ise Tiyatro Craft’ın dillerden düşmeyen oyunu; Uğrak Yeri. Ezel dizisinde Kenan İmirzalıoğlu’nun annesi Meliha Uçar rolüne hayat veren ve kör bir kadını, bir anneyi kalıplarından sıyırarak seyirciye gösteren İpek Bilgin içinde bulunduğu her projede farklılığını göstermeyi başarıyor. Bilgin’le paslaşma konusunda çok başarılı bulunan ve adından övgüyle söz edilen genç yetenek Barış Gönenen Uğrak Yeri’nin iki başrol oyuncusundan biri. Toplumun kanayan yaralarından homofobik düşünceyi merkezine alan oyun, toplumun yarattığı yabancılaşma kavgasını ve mahalle baskısını ana merkezi kabul ediyor. Bir annenin eşcinsel oğlunu bir cinayete kurban vermesini ve bu ölüm sonrasında Davey adlı eşçinsel bir genç tarafından takip edilmesini ve bu davetsiz misafirin oğlunu kaybeden annenin evine konuk olmasıyla gelişen olaylar anlatılıyor. Eve gelen davetsiz misafirin ortaya çıkardığı gerçekler, aydınlanan cinayet, insanların ötekileştirme tutkusu ve ölüm aynı kolda adım atıyorlar sahnede. Yorumları ve eleştirileri okuduğumda çok merak ettiğim bu oyun Cermodern’de 20-24 Kasım aralığında oynanacakmış. Ankara’nın koyu tiyatro sevdasını düşündüğümüzde vakit kaybetmeden bilet almak gerektiğini sizlere hatırlatıyorum.
Hem yukarıda bahsettiğim konserleri hem de bu güzel iki oyun hakkındaki bilgilere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Şimdiden iyi seyirler ve iyi eğlenceler.