“NANTA”nın Çılgın Şefleri Mutfağın Altını Üstüne Getiriyor!

Nanta 1

Sadece mutfak araç gereçleriyle ve mutfak ortamında müzik yapılır mı? Yapılırsa neye benzer? Cevaplar NANTA’da! NANTA ya da bir diğer söyleyişle “Cookin’ NANTA”, tek bir kategoriyle ifade edilemeyecek kadar sürpriz ve çeşitlilik barındıran bir komedi mutfak şovu! Kore Üniversitesi’nin değişim öğrencileri için hazırladığı oryantasyon programı kapsamındaki Seul Turu’nun da son etkinliği olan şov; çok az konuşma barındırması ve basit ama zekice kurgulanmış yüksek dozdaki komedi unsuru ve enerjisi sayesinde, her milletten ve yaştan insanın birlikte kahkaha atabilecekleri bir ortam oluşturmak konusunda gerçekten çok başarılı.

FGJC5Nch

1997’den beri kesintisiz olarak gösterimde olan şov, Güney Kore sahne tarihinin en yüksek seyirci rekorunu da elinde bulunduruyor. Seul’den Broadway’e dek uzanan ve 2010 yılında Ankara’da da sahnelenen bu benzersiz gösteri; bugüne dek 48 ülke, 285 şehirde 27,500 kez sahne alarak toplam 8,700,000 izleyiciyle buluştu.

Bıçak, tencere, tava ve tezgâhın da dâhil olduğu, aklınıza gelebilecek her tür mutfak aletiyle Utdari, Puneori, Jajinmori gibi Kore geleneksel müziğinin ritimlerini buluşturan şovda müzik bir olay örgüsünün parçası halinde sunulmakta. 5 kişinin sahnelediği gösterinin karakterleri; baş aşçı, seksi aşçı, kadın aşçı, mutfak yöneticisi ve yöneticinin yeğeni. Her şeyin sıradan ve heyecansız gittiği bu mutfakta işler; kötü niyetli yöneticinin, saat 6’daki düğünün 10 yemeklik menüsünü aşçılara saat 5’te vermesi ve sakar yeğenini de yanlarına katmasıyla çığırından çıkıyor. Alev alan tavalar, seyircilerin üzerine dökülen marul parçaları, göz açıp kapayana dek dilimlenen kabaklar izleyenleri hayretle kahkaha arasında sürüklüyor.

Gösterinin en başında geleneksel kıyafetlerle sahneye çıkan ve oldukça ağırbaşlı birer izlenim uyandıran oyuncuların birdenbire tempoyu değiştirerek üzerlerindeki kıyafetlerden kurtulmaları ya da zaman zaman yemeğin yeterince lezzetli olup olmadığı konusunda fikir ayrılığı yaşayarak izleyicilere danışmaları gibi detaylar, şovu tekdüzelikten kurtararak daima akıcı ve enerjik kılan bazı etkenler. Şov öncesi indirilen perdeye yansıtılarak yapılan anonslar (ör: Şu anda tuvalette olan sayın seyirciler, şov başlamak üzere, artık lütfen yerlerinize dönün) ve sahneye tadım için çağrılan biri kız biri erkek iki öğrencinin gizlice çekilen fotoğrafının, gösteri sonunda düğün yemekleriyle birlikte düğün fotoğrafı olarak sunulması gibi yaratıcı fikirlerse şovu unutulmaz kılıyor.

NANTA’nın ne kadar önemsenen bir şov olduğunu anlamak içinse nerede sahnelendiğine bakmak yeterli. Seul’de 2 ayrı NANTA Theatre’da (NANTA Tiyatrosu) haftanın her günü, günde 2 ila 3 kez gösterilen bu şov, elbette tek bir ekibin elinden çıkmıyor. Chungjeongno Tiyatrosu’ndaki salonun hemen girişinde, o gün hangi beşlinin sahne alacağını gösteren bir panoda siyah, beyaz, kırmızı, yeşil, mavi gibi isimlerle tanımlanan farklı ekiplerin sanatçılarının fotoğrafları yer alıyor, bizim izleme şansı bulduğumuz sarı ekip gerçekten çok başarılıydı.

Nanta12

Gelenekseli, geleneksel kalıplarından çıkarak sunmak ve özgün bir şey ortaya koymak zorsa, NANTA zoru başarıyor. Ama hepsinden zoru, insanları güldürmeyi başarıyor.

 

İzlemek isteyenler için NANTA’nın 2010 yılında Prag’da sergilerdiği performansından bir bölüm:

http://www.youtube.com/watch?v=POKXCjm_zOw

 

Leave a Reply