Hak Ettiği Başarıyı Yakalayamayan 6 Film

Merhaba değerli sinemaseverler! Bu yazımda sizlerle çok fazla bilinmeyen ama izlerseniz beğeneceğinizi düşündüğüm birkaç film paylaşmaya karar verdim. Bir nevi “The most underrated movies” listesi yapacağım yani. Burada bahsedeceğim filmler, izleyip birçok yönden başarılı bulduğum, ama hak ettiği başarıyı yakalayamadığını düşündüğüm farklı türlerden filmler olacak.

Eğer siz de hazırsanız başlayalım:

  1. Captain Fantastic

Viggo Mortensen’ın başrolünü üstlendiği 2016 yapımı Kaptan Fantastik, karısı ve altı çocuğu ile ormanda bir düzen kurmuş, çocuklarını hem akademik hem de fiziksel anlamda eğitim sistemimizin başarabileceğinden çok daha donanımlı bir şekilde eğitmiş, günümüz dünya düzenine karşı olan bir babanın hikayesini anlatıyor. Hastalanınca gerçek bir hastaneye yatırmak zorunda kaldığı karısının ölüm haberini duyunca Ben(Mortensen),  çocuklarıyla brilikte güvenli yaşam alanları olan ormandan çıkıp gerçek dünyanın zorlu düzenine girmek zorunda kalacakları bir yolculuğa çıkıyor. Bu yer yer güldüren, yer yer de eleştirmemizi sağlayan yapım 89. Akademi Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde aday olabilmiş olsa da bana sorarsanız hak ettiği başarıyı hiçbir zaman tam anlamıyla yakalayamadı.

  1. Begin Again

Başrollerini Mark Ruffalo ve Keira Knightley’nin paylaştığı müzik filmi Yeniden Başlamak, ikisi de yaşadıkları çeşitli olaylar sonucunda dibe vurmak üzere olan iki insanın bir gece bir barda alışılmışın dışında bir şekilde tanışarak hayatlarını düzene sokmaya başlamalarını anlatıyor. Konusu ne kadar klişe gelse de Yeniden Başlamak, hikayesinin işleniş biçimiyle ve müzikleriyle insanın içini ısıtıyor ve üzerinizde kalıcı bir etki bırakmayı başarıyor. “Müzik ile ilgili sevdiğim şey bu. En sıradan görüntüler bile müzik sayesinde çok büyük anlamlar kazanıyor.” repliğine baktığınızda hoşunuza gidiyorsa mutlaka Yeniden Başlamak’ı izleyin, çünkü film bunun gibi bir sürü güzel küçük ayrıntılarla dolu.

  1. 21 Grams

En büyük yönetmenler arasına adını yazdırmayı başarmış Alejandro G. Innaritu’nun daha eski yapımlarından biri olan 21 Gram da hak ettiği başarıyı yakalayamamış filmlerden biri bana sorarsanız. Başrolü paylaşan üç isme bakınca da nasıl daha çok ilgi çekmediğine şaşırıyor insan; Sean Penn, Naomi Watts ve Benicio del Toro’nun harikalar yarattığı bu biraz karanlık diyebileceğimiz drama, üç insanın hayatlarının talihsiz bir şekilde birleşmesini konu alıyor. Çok hızlı ilerlememesine rağmen göz kırpmadan izlenen film aynı zamanda hayatla ilgili birçok konuyu da sorgulatıyor izleyiciye. Hem oyunculuk hem de yönetmenlik yönünden oldukça başarılı olan bu filmi izlerseniz kesinlikle pişman olmayacaksınız.

  1. Valkyrie

Dördüncü underrated filmimiz ise adından da tahmin edebileceğiniz gibi Hitler’e düzenlenen ve başarılı olmaya oldukça yaklaşmış bir süikasti konu alıyor. Filmin en önemli özellikleri, başından sonuna kadar devam eden gerilimiyle izleyiciye derin bir nefes aldırmıyor ve anlattığı hikayeyi abartıdan uzak bir şekilde anlatıyor olması. Dikkatli bir şekilde izlenmesi gereken bu filmin başrollerinde ise Tom Cruise, Kenneth Branagh, Bill Nighy ve Carice van Houten gibi isimleri görebiliyoruz. Özellikle genelde aksiyon filmleri ile anılan Tom Cruise için oldukça alışılmışın dışında bir film olan Valkyrie özellikle de gerilim ve tarih severleri için biçilmiş kaftan.

  1. Rush

Ron Howard’ın 2013 yapımı filmi Zafere Hücum, 1970’li yıllarda Formula 1 rakipleri olan James Hunt ve Niki Lauda’nın hayatlarından bir kesiti izleyicilerle paylaşıyor. Film boyunca bu ikilinin hem kariyerlerine hem de hayatlarında yaşadıkları bazı önemli olaylara tanık oluyoruz. James Hunt’ı Chris Hemsworth’ün, Niki Lauda’yı ise Daniel Brühl’ün canlandırdığı ve oldukça başarılı bir biyografi olmasına rağmen vizyona girdiğinde de sonrasında da hak ettiği ilgiyi ne yazık ki göremeyen Zafere Hücum, hem izlerken sıkılmayacağınız hem de izledikten sonra kolay kolay unutmayacağınız bri yapım.

  1. Life As A House

Altıncı ve sonuncu filmimiz Yeni Bir Yaşam ise eşinden ayrılmış, ailesiyle uzaklaşmış, neredeyse kimseyle arası iyi olmayan, yani kısaca hayatı boşvermiş bir adamın, ağır bir hastalığı olduğunu öğrendikten sonra sevdikleriyle arasını düzeltmeye ve hayatını bir düzene koymaya karar vermesiyle yeni bir ev inşa etmeye başlamasını konu alıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi iç ısıtıcı olduğu kadar da duygusal olan bu filmin başrollerini ise Kevin Kline, Kristin Scott Thomas, Hayden Christensen ve Jena Malone paylaşıyor. IMDB puanı da yüksek olan bu güzel dramayı izlerken hem güzel vakit geçireceğinizden hem de gözyaşlarınızı tutamayacağınızdan emin olabilirsiniz.

Bahsettiğim bu 6 film dışında hak ettiği ilgiyi göremediğini düşündüğüm birkaç filmi daha buraya bırakıyorum: Seven Years in Tibet, The Visit, Finding Neverland, Kiss Kiss Bang Bang, Half Nelson, Zodiac, Saint Vincent, The Way Way Back, Snowpiercer, Stay, Prisoners, Wind River, Dalida, Warrior, Boys Don’t Cry, About Time.

Umarım bu öneriler severek izleyeceğiniz yeni filmler bulmanıza yardımcı olur. Hepinize güzel günler ve keyifli seyirler dilerim!

Kaynaklar

21-grams

Valkyrie (2008) Review – War Without Conflict

http://www.redcarpetnewstv.com/new-rush-movie-stills/

https://juliekinnear.com/movies/realestate-lessons/life-as-a-house

Captain Fantastic

Begin Again

https://www.imdb.com/

http://www.edebiyatpostasi.com/mobile/sisli-deki-yazlik-sinema-aksamlari-suruyor_527h.html

Leave a Reply

1 comment

  1. Aybala Deniz

    Harika bir liste olmuş! İnternette bazı bloglarda da böyle başlıklara rastlamıştım, oralarda başarılı olduğu iddia edilen çoğu filmin aksine senin yazdıkların hakikaten güzel filmler ^^