Ruh eşini bir koridorda yürürken şans eseri gerçekleşen bir çarpışma sonucu bulanlar, kafede gördüğü güzel garsona ilk görüşte âşık olup her gün aynı kafeye gidenler ve daha birçok farklı film senaryosunun ana karakteri… Aşk her zaman tesadüflerin, mucizelerin eseri olarak izletildi bize senelerce. Günlük hayatımızda birçok kişinin tabiriyle “hiç beklemediğimiz bir anda” karşımızda çıkacaktı o kişi. Peki günümüzde giderek popülerleşen sanal ilişkiler bu hikâyenin tam olarak neresindeydi?

Concept vector illustration.

Belki de sanal dünyanın atmosferine en kolay uyum sağlayabilecek bir aşk filmi izledim geçtiğimiz günlerde: You’ve Got Mail. Sanal dünyanın giderek yaygınlaştığı 1998 yılında çekilen bu film başrolünde birçok romantik komedide karşımıza çıkmış olan Tom Hanks (Joe Fox) ve Meg Ryan(Kathleen Kelly) bulunuyor. New York’un başarılı iş insanların biri olan Joe kendi Fox Kitapçıları kitapçı zincirini büyütmek için yeni bir caddede şube açmak ister. Nitekim tercih ettiği lokasyondaki tek kitapçı o değildir. Kathleen The Shop Around The Corner (Köşedeki Dükkân) adlı annesinden miras kalan kitapçıyı yıllardır o caddede işletmektedir. New York’un giderek kapitalleşmesine, lokal dükkanların yerini zincirleşmiş markalara bırakmasını izliyoruz bu filmde. New York’un  eski ve yeni kültürü birbiriyle çatışıyor. Film yeniliğin, geleneklerden vazgeçmenin, değişen alışkanların ve dünyanın insana hissettirdiği özlem ve çaresizliği de  işliyor Kathleen ve Joe’nun hikayesini anlatırken. Nitekim Kathleen ve Joe bu olayın yaşanmasından çok önceden beri aslında iletişim halinde oluyorlar ancak bu iletişimleri sanal dünyada mail yoluyla olmasından ötürü birbirlerinin gerçek hayatta hiç görmemiş, birbirlerinin nasıl gözüktüğünü bilmiyorlar. Bu ikili sanal dünyada yeni yeni filizlenmeye başlayan bir aşk yaşarken gerçek dünyada çakışan çıkarlarından ötürü düşman olmaya başlıyorlar.

Medyadaki her aşk hikayesi benzer temelde işler aslında. İki insan belki bir davette, okulda, iş yerinde tanışır. Arkadaş olurlar bazen de düşman olurlar. Peki ya sanal arkadaşlıklar, ilişkiler? 

You’ve Got Mail filmine kıyasla daha güncel, 2013 yapımı bir film olan Her sanal ilişkiler adına yapılmış sayılı filmlerden biri olarak gösterilebilir.  Joaquin Phoenixv e Scarlett Johansson

gibi birçok oyuncunu bulunduğu Her filmi eşinden yeni boşanan, bir mektup yazarlığı şirketinde çalışan Theodore Twombly’nin bir bilgisayar programı ile yaşadığı aşk hikayesinin anlatıyor. 86. Akademi Ödüllerinde En İyi Özgün Senaryo dalında ödül alan bu film randevu uygulamaları, sohbet odaları gibi günümüzde popülerleşmiş birçok teknolojinin de yer verildiği bu film insan ilişkilerinin alabileceği yeni formu bize sunuyor. Tam bu sırada Apple’ın Siri programı geliyor benim aklıma. Özellikle ilk çıktığı, en meşhur olduğu zamanlarda arkadaşlarımla Siri’ye masal anlattırışımızı, ona hâl hatır soruşumuz hatta evlenme teklif edişimi anımsıyorum. Bir insanın Siri’nin ileri bir versiyonuna âşık olabileceğini düşünmek o kadar imkânsız gelmiyor o zaman.

Teknoloji bu kadar yayılmışken insanların sanal dünyada sosyal medya aracılığıyla tanışabileceği hatta bir yapay zekâ programıyla tamamen sanal olan bir aşk yaşayabileceği faktörü göz ardı edilebilir mi? Sanal ilişkilerim bu kadar yaygınlaşmalarına rağmen romantik-komedi sektöründe hala yer alamamaları bir noktada bu ilişkilerin toplum içinde dışlanmasına ve statüleştirilmesine de yol açmakta. Bu duruma gerekçe olarak sanal ilişkilerin aynı romantik etkiyi yaratmadığı savunması verilebilir. Ne var ki , sanal ilişkilerin romantik olmadığını savunursak You’ve Got Mail ve Her’ün izleyiciler üzerinde yarattığı etkiyi göz ardı etmiş oluruz. Sanal ilişkiler günümüzün normallerinden biri midir? Romantik film sektöründe sanal ilişkilere yeteri kadar yer verilmekte midir?

Kaynakça:

You’ve Got Mail (Film,1998)

Her ( Film,2013)

Leave a Reply